Uluslararası İlişkiler
LÜTFEN İNDEKS SAYFALARINA TANIM GİRMEYİNİZ.
Uluslararası İlişkiler Tanımı
Uluslararası İlişkiler Tarihi
Uluslararası İlişkilerin Konsolidasyonu
Vestfalya Antlaşması
Vestfalya'ya Giden Süreç
Vestfalya Barışı ve Önemli Sonuçları
Modern Devletin Konsolidasyonu
Siyasi Konsolidasyon
Felsefi Konsolidasyon
Ekonomik Konsolidasyon
Uluslararası İlişkilerin Kavramsal ve Kuramsal Çerçevesi
Devrim Kuramları
Uluslararası İlişkilerin Temel Kavramları
Devlet ve Egemenlik
Ülke Toprağı
İnsan Topluluğu
Hükümet
Egemenlik
Emperyalizm
Kriz
Güç
Çıkar
Küreselleşme
Machiavelli ve Devlet Egemenliği
Hegemonya
Meşruiyet
Otorite
İdeoloji
Seçimler
Çoğulcu Sistem
Nispi Seçim Sistemi
Uluslararası İlişkilerin Temel Aktörleri
Devletler
Bireyler
Hükümet Dışı Aktörler
Uluslararası Örgütler
Ulusaşırı Gruplar ve Örgütlenmeler
Çok Uluslu Şirketler
Hükümetler
Büyükelçilikler
Uluslararası İlişkiler Teorileri
Realizm
Realizmde Dört Temel Önerme
Klasik Realizm
Neo-Realizm
İdealizm
İdealizmin Yükselişi, Düşüşü ve Sürekliliği
İdealizmin Varsayımları,İlkeleri ve İdealleri
Liberalizm
Demokratik Barış Teorisi
Neo-Liberalizm
İnşacılık(Konstrüktivizm)
Eleştirel Kuram
Feminizm
Mary Wolstonecraft
Psikanalist Yaklaşım
Türkiye’de Feminizm
Yapısal Kuramlar
Marksizm
Neo-Gramscian Teori
İngiliz Okulu
İngiliz Okulu'nun Temel Varsayımları
Monroe Doktrini
Kopenhag Okulu
Aberystwyth Ekolü
Yeşil Yol
Güvenlikleştirme Teorileri
Demokratik Barış Teorisi
Entegrasyon Teorileri
Federalizm
İşlevselcilik
Yeni İşlevselcilik
Uluslarüstücülük
Liberal Hükümetlerarasıcılık
Kurumsalcılık
Konstrüktivizm
Kritik Teori
Rasyonalizm
Globalizm
Siyasi İdeolojiler
Liberalizm
Radikalizm
Muhafazakârlık
Sosyalizm
Uluslararası Hukuk
Uluslararası Hukukun Kaynakları
UluslararasıAdalet Divanı Statüsü 38. Madde Düzenlemesi
Antlaşmalar
Uluslararası Örf-Adet Kuralları(Yapılageliş, Teamül)
Genel Hukuk İlkeleri
Yargı Kararları
Öğreti(Doktrin)
Uluslararası Hukukun Diğer Kaynakları
Açık Belge Teorisi-Clear Act Theory
Koruma Sorumluluğu- Responsibility to Protect(R2P)
Siyaset
İktidar
Otorite
Meşruiyet
Apolitik
Aristokrasi
Audiovizuyel Politika
Prestij Politikası
Prim Politikası
Propaganda
Başat Güç
Uluslararası Güvenlik
Uluslararası Sistem Açısından Güvenlik ve Değişen Güvenlik Yaklaşımı
Libya İç Savaşı
Kosova Sorunu
Keşmir Sorunu
ABD-İran Nükleer Krizi
Arap-İsrail Savaşları
Rusya'nın Kırım'ı İlhakı
Nükleer Silah
Ruanda Soykırımı
Somali İç Savaşı
Arap Baharı
Enerji Güvenliği
Enerji Bağımlılığı ve Dış Politika
Enerji Kaynakları ve Çatışma
Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Kullanımı
Siber Güvenlik
Siber Savaş
Siber Terörizm
Devletlerin Siber Güvenlik Stratejileri
İnsansız Hava Araçları ve Güvenlik
Uluslararası İlişkilerde Savaş Teorisi
Jean Jacques Rousseau ve Savaş
Thomas Hobbes ve Savaş
Uluslararası İlişkilerde Barış Kuramı
Orta Doğu
Orta Doğu'da Toplumsal ve Kültürel Yapı
Orta Doğu'da Yahudi Toplumu
Orta Doğu'da İslam Toplumu
İslamiyet Öncesi ve Sonrası Orta Doğu
Osmanlı Yönetiminde Orta Doğu
Osmanlı İmparatorluğu ve Orta Doğu
Birinci Dünya Savaşı ve Orta Doğu
19.Yüzyıl Orta Doğusu
Filistin Sorunu:Siyonizm ve Arap-İsrail Savaşları
Filistin ve Siyonizmin Gelişimi
Filistin Kurtuluş Örgütü
İsrail Devletinin Kuruluş Süreci
Birinci Arap-İsrail Savaşı (1948)
Mütareke Antlaşmaları
Savaşın Sonuçları
1967 Savaşı:Altı Gün Savaşı
1973 Ekim Savaşı
Camp David ve Mısır-İsrail Barışı
Oslo Öncesi ve Sonrası Süreç
ABD'nin Kudüs'ü İsrail Başkenti Olarak Tanıma Süreci ve Sonrası
Basra Körfezi:Petrol Cennetleri
Bölgenin Genel Görünümü ve Etkili Faktörler
Bölge Ülkelerine Bakış
İran
Irak
Suudi Arabistan
Kuveyt
Birleşik Arap Emirlikleri
Katar
Umman
Bahreyn
Modern Ortadoğu
Diplomasi
Açık Diplomasi
Kamu Diplomasisi
Zirve Diplomasisi
Ataşe
Anlaşma
Ateşkes
Avrosantrizm Diplomasisi
Ping-Pong Diplomasisi
İki Yönlü/Taraflı Diplomasi
Halı diplomasisi
Nota Verme
Ambargo
Protokol
Bağımlılık
Bağımlılık Teorileri
Bağımsızlık
Bağımsızlık Verme İlanı
Bağımsız Devletler Topluluğu
Bağlantısızlık
Balfour Bildirisi(Balfour Deklarasyonu)
Balkan Antantı
Balkan Paktı
Balkan Savaşları
Pan-slavizim
Barış Gücü
Barışçı Çözüm
Boykot
Propaganda
Türk Dış Politikası
Türk Dış Politikasının Teori ve Pratiği
Kurtuluş Savaşı Yılları (1919 - 1923)
Küresel ve Bölgesel Aktörlerle İlişkiler
Mondros Barış Antlaşması
Sevr Barış Antlaşması
Ankara Antlaşması
Mudanya Ateşkes Antlaşması
Lozan Barış Antlaşması
Atatürk Dönemi Türk Dış Politikası (1923-1939)
Küresel ve Bölgesel Aktörlerle İlişkiler
Montreux Boğazlar Sözleşmesi
Musul Sorunu
Yabancı Okullar Sorunu
Balkan Antantı
Sadabat Paktı
İkinci Dünya Savaşı Dönemi Türk Dış Politikası (1939-1945)
Soğuk Savaş Dönemi Türk Dış Politikası (1945-1990)
Küresel ve Bölgesel Aktörlerle İlişkiler
Türkiye-Yunanistan İlişkileri
6-7 Eylül Olayları
Küba Füze Krizi
Johnson Mektubu
Kıbrıs Sorunu
SSCB'yle İlişkiler
ABD ve NATO'yla İlişkiler
Orta Doğu'yla İlişkiler
Avrupa'yla İlişkiler (AET)
Küreselleşme Çerçevesinde Türk Dış Politikası (1990-2001)
Küresel ve Bölgesel Aktörlerle İlişkiler
Rusya'yla İlişkiler
ABD ve NATO'yla İlişkiler
Orta Doğu'yla İlişkiler
Avrupa Birliğiyle İlişkiler
Afrika'yla İlişkiler
1998 Afrika Açılım Eylem Planı
AKP Dönemi Türk Dış Politikası (2001- )
Küresel ve Bölgesel Aktörlerle İlişkiler
Rusya'yla İlişkiler
ABD ve NATO'yla İlişkiler
Orta Doğu'yla İlişkiler
Avrupa Birliğiyle İlişkiler
Afrika'yla İlişkiler
Toplumsal Hareketler
Bergama Köylü Hareketi
Kaz Dağları Hareketi
Indignados (İspanya Protestosu)
Anti-Apartheid Hareketi
Zapatista ve Ogoni Hareketleri
Seattle 99
I.İntifada
II.İntifada
Uluslararası Göç
Mübadeleler
Türk-Yunan Mübadelesi
Savaşın Getirdiği Büyük Göçler
Kırım-kafkas Göçleri
Suriye Göçü
Bayrak
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği'nin Entegrasyonu
Schuman Planı
Paris Antlaşması(1951)
Fransa,Almanya, Italya, Benelux ülkeleri arasında imzalanan Paris Antlaşması Avrupa Ülkeleri arasında oluşan ilk entegrasyon hareketidir.Avrupa Birliği için atılan ilk adımdır. Antlaşma ile Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu kurulmuştur. Antlaşma 23 Temmuz 1952 yılında yürürlüğe girmiştir. Antlaşma’nın yürürlüğe girdikten sonra elli yıl boyunca yürürlükte kalması kararlaştırılmıştır. Paris Anlaşması metinleri 31 Ekim 1951 ile 16 Haziran 1952 tarihleri arasında tarafların yasama organlarınca onaylanmış ve 25 Eylül 1952’de AKÇT kurulmuş, Yüksek Otorite’nin Başkanlığına Jean Monnet atanmıştır. Topluluğun merkezi Lüksemburg olmasına rağmen, Ortak Meclis devamlı olarak Avrupa Konseyi’nin Strasbourg’taki salonunda faaliyetlerini yürütmektedir. Antlaşma’nın 1. Maddesinde[[1]] , Antlaşmaya taraf olan devletlerin kendilerini, ortak market, ortak hedefler ve ortak kurumlar temelinde bir araya getirdiğini belirtiyor. Topluluğun amacı ise 2. Madde de belirtilmiştir.
Buna göre Topluluğun amacı:
1-Ekonomik genişlemeye katkıda bulunmak
2-İstihdamın geliştirilmesi
3-Yaşam standartlarının yükseltilmesi olarak belirtilmiştir.
Antlaşmaya göre Topluluğun kurumlarını, Danışma Kurulu tarafından desteklenen bir Yüksek Makam; Ortak Meclis; üye ülkelerin bakanlarını içerecek olan Özel Konsey ve Adalet Divanı oluşturur.
Yüksek Makam, Antlaşmada belirtilen amaçların yerine getirilmesini temin etmekle yükümlüydü. Makam, altı yıllığına atanan dokuz üyeden oluşuyordu. Üyeler sadece üye ülkelerden olacak şekilde ve her üye ülkeden bir kişi olacak şekilde seçiliyordu.
Meclis, Üye Devletlerin temsilcilerden oluşan ve Antlaşma ile kendisine verilen denetleyici yetkilerini kullanıyordu.
Özel Konsey'in görevi ise özellikle üye ülkeler ile Yüksek Otorite arasındaki eylemlerin uyumlu hale getirilmesidir. Bu yüzden Konsey ile Yüksek Otorite birbirlerine danışırlar ve bilgi alışverişinde bulunurlar.
Mahkeme’nin görevi ise Antlaşma’nın uygulama düzenlemelerinin yorumlanması ve uygulanmasında hukukun üstünlüğünü sağlamaktır. Mahkeme, altı yıllığına atanan yedi yargıçtan oluşur.[[Institutions of the ECSC- https://www.cvce.eu/content/publication/1997/10/13/11a21305-941e-49d7-a171-ed5be548cd58/publishable_en.pdf ]]
Anonim,Avrupa Birliği’nin İlk Adımları, < http://www.mess.org.tr/media/filer_public/3c/85/3c85c5df-3721-4a36-80f0-9c2ce44bb779/ilkadimlar.pdf >,sitesinden erişilmiştir.
Tatoğlu, Emin(2006), Avrupa Birliği Tarihsel Gelişimi(1951-1995),< file:///C:/Users/Samsung/Downloads/190611.pdf >,
Novak,Petr(2018), The First Treaties, < http://www.europarl.europa.eu/ftu/pdf/en/FTU_1.1.1.pdf >,sitesinden erişilmiştir.
https://www.cvce.eu/content/publication/1997/10/13/11a21305-941e-49d7-a171-ed5be548cd58/publishable_en.pdf sitesinden erişilmiştir.
Institutions of the ECSC- https://www.cvce.eu/content/publication/1997/10/13/11a21305-941e-49d7-a171-ed5be548cd58/publishable_en.pdf
Avrupa Savunma Topluluğu Antlaşması'nın Reddi (1954)
Roma Antlaşması (1957)
AKÇT’nin kurulmasından sonra AKÇT’ye taraf olan ülkeler; ekonomik bütünleşmeyi gerçekleştirmeden siyasi bütünleşme çabalarının başarısızlığa uğrayacağını anlamışlar ve bu doğrultuda ekonomik bütünleşme çabaları yoğunluk kazanmıştır. 1955 yılında Messina’da toplanan AKÇT’ye üye altı ülkenin Dışişleri Bakanları, kendi aralarında başkanlığını Belçika Dışişleri Bakanı Paul Henry Spaak’ın yaptığı bir komiteyi kurarak; Avrupa inşasında yeni adımların atılması için çalışmalar yapılmasını kararlaştırdılar. AKÇT’nin Danışma Komitesi; 1956 yılında Spaak Raporu diye bilinen stratejisini açıkladı. Spaak Raporu, iki alanda daha entegrasyona gidilmesini önerdi.
1) Nükleer Enerji üretimi.
2) Ortak bir pazarın oluşturulması.
Hazırlanan rapor, bu ülkeler tarafından olumlu olarak karşılandı. Bunun sonucunda AKÇT’ ye üye altı ülke 25 Mart 1957 tarihinde İtalya’nın başkenti Roma’da bir araya gelerek, Roma Antlaşmasını imzaladılar. Bu konferansta alınan kararlar ışığında, 1957 yılı Mart ayında Roma Antlaşmaları olarak bilinen, biri Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu (AET), biri Avrupa Atom Enerjisi Topluluğu’nu (EURATOM) yaratan antlaşmalar imzalanmıştır. 248 madde ve protokollerden oluşan Roma Antlaşması 1 Ocak 1958'de yürürlüğe girdi ve AET'ye hukuken uluslar üstü bir kuruluş olma niteliği kazandırdı. Roma Antlaşması; Fransa, Almanya, İtalya, Belçika, Lüksemburg ve Hollanda arasında imzalanmış olup, kömür ve çeliğin yanı sıra diğer sektörlerde de ekonomik bir birlik kurmayı amaçlamaktadır. Bugünkü Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu, Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi, Adalet Divanı gibi önemli AB kurumları büyük ölçüde, Roma Antlaşması ile şekillenmiştir. Roma Antlaşması ile genel olarak şunlar hedeflenmektedir:
- 12 yıl içinde iç pazarda ticarete yönelik tüm engellerin kaldırılıp, ortak bir pazar oluşturulması.
- 3. Ülkelere yönelik “ortak gümrük tarifesinin oluşturulması.
- Üye Ülkeler arasında malların, sermayenin, hizmetin ve kişilerin serbest dolaşımının önündeki engellerin kaldırılması.
- Ortak Tarım Politikasının oluşturulması.
- Avrupa Sosyal Fonu’nun ve Avrupa Yatırım Bankası’nın kurulması [[2]]
AB’nin İlk Adımları, “Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası”, http://www.mess.org.tr/media/filer_public/3c/85/3c85c5df-3721-4a36-80f0-9c2ce44bb779/ilkadimlar.pdf
Avrupa’da İkinci Ekonomik Birleşme: AKÇT ,“Yirmi Sekiz”, http://yirmisekiz.net/2016/10/10/avrupada-ikinci-ekonomik-birlesme-avrupa-komur-ve-celik-toplulugu-akct/
Boş Sandalye Krizi (1965)
Avrupa Birliği tarihindeki başlıca kriz örneklerinden birisi olan “Boş Sandalye Krizi”, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Walter Hallstein’in Ortak Tarım Politikası (OTP) ile ilgili mali düzenlemeleri içeren önerisi ile başladı. Topluluğun öz kaynaklarının geliştirilmesini içeren bu öneri, ayrıca Avrupa Parlamentosu’nun bütçe üzerindeki yetkilerini genişletmekte ve Avrupa Komisyonu’nun rolünü güçlendirmekteydi. Walter Hallstein’ın bu önerisini, üye devlet hükümetlerine danışmadan bir Devlet Başkanı gibi hareket ederek almasına karşı çıkan Fransa Devlet Başkanı Charles de Gaulle, aynı zamanda Roma Antlaşması’nda 1 Ocak 1966’da yürürlüğe girmesi şarta bağlanan, birtakım konularda Konsey’de oy çokluğuyla karar alınması usulünün kullanımına da itiraz etmekteydi.
Charles de Gaulle’a göre, egemenlikten taviz verilmesi ve uluslararası bir örgütte yapılan karar oylamalarında azınlıkta kalınması kabul edilebilir bir şey değildi. Nitelikli çoğunluğa yönelik aleyhtarlığı ve AET yasaması üzerinde ulusal veto hakkı konusundaki ısrarcılığını devam ettiren de Gaulle, Temmuz 1965’ten Ocak 1966’ya kadar AET’nin Bakanlar Konseyi ve Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER) toplantılarına katılmayı reddederek Konsey ve COREPER toplantılarını boykot etti ve görüşmelerde sandalyesinin boş kalmasına sebep oldu. Konsey’in yedi ay boyunca karar alma süreçlerini kilitleyen “boş sandalye krizi”, “Lüksemburg Uzlaşısı” ile sona erdi. 28-29 Ocak 1966’da Lüksemburg’da bir araya gelen AET dışişleri bakanları, OTP ile ilgili geçici mali düzenlemenin Avrupa Komisyonu ve Avrupa Parlamentosu’na tanınan ilave yetkiler olmaksızın uygulanmasına karar verirken, nitelikli çoğunluk ile ilgili olarak Lüksemburg Uzlaşısını kabul etti. Bu nitelikli çoğunluk konusunda anlaşmama anlaşmasıydı. Buna göre, nitelikli çoğunluk ilkesi geçerliliğini korurken, “çok önemli konularda, müzakerelerin oy birliği ile bir anlaşma sağlanana kadar devam etmesi gerektiği” kabul ediliyordu. Lüksemburg Uzlaşısı, üye devletlerin birbirlerinin çıkarları konusundaki bilincini yükseltirken diğer taraftan, hayati çıkarların söz konusu olmadığı konularda bile Konseyi oylamaya davet etmekteki gönülsüzlüklerini artırdı. Bu durum, uzun bir süre Konsey’de etkin bir şekilde karar alınabilmesinin önünü tıkadı.<ref>Selçuk Bayraktaroğlu, “AB Bakanlığı”, http://slcbayraktar.blogspot.com.tr/2013/11/avrupa-birliginde-gecmisten-bugune.html <ref>
AB Bütünleşmesinin Lüksemburg Uzlaşısı ile İmtihanı, Akademik Perspektif,http://akademikperspektif.com/2014/06/16/ab-butunlesmesinin-luksemburg-uzlasisi-ile-imtihani/, 01.02.2018
Anonim, The Empty Chair Crisis, < https://www.cvce.eu/en/education/unit-content/-/unit/02bb76df-d066-4c08-a58a-d4686a3e68ff/62cd6534-f1a9-442a-b6fb-0bab7c842180 >,erişim: 13 Ocak 2018
Anonim(2010), History:The Empty Chair Crisis, < https://www.europarltv.europa.eu/programme/others/history-the-empty-chair-crisis >,erişim: 13 Ocak 2018
Selçuk Bayraktaroğlu, “AB Bakanlığı”, http://slcbayraktar.blogspot.com.tr/2013/11/avrupa-birliginde-gecmisten-bugune.html
Lüksemburg Uzlaşması (1966)
Avrupa Tek Senedi (1986)
Avrupa Tek Senedi 17 Şubat 1986’da Lüksemburg’da, yeni üyeler de dahil olmak üzere dokuz Üye Devlet tarafından imzalanmıştır. Senet 1 Temmuz 1987 yılında ise yürürlüğe girmiştir. Senedin en önemli özelliklerinden biri Avrupa Ekonomik Topluluğu’nu kuran Roma Antlaşması’nda ilk köklü değişiklikler yapmasıdır. Senedin bir diğer önemi ise Avrupa Birliği Ortak Pazarı ve Avrupa Politik İş Birliği’ni resmen başlatmasıdır.
Anlaşma ortak dış ve iç politika, tek bir Avrupa para birimi kullanımı, ve tek bir pazar kurmayı amaçlayan bir anlaşmadır. Avrupa Tek Senedi 1992 de Avrupa Birliği’nin kurulması ile tamamlanmıştır. 1992’de malların,kişilerin, hizmetlerin, serbetçe dolaşıldığı bir Tek Pazar kurulmuştur bu yüzden Avrupa Birliği içinde 4 özgürlük olarak adlandırılır.
Avrupa Tek Senedinin temel hükümleri:
-Birliğin gücünün yayılması
-Yeni politikaların kurulması: Parasal Politika, Sosyal Politika, Ekonomik ve Sosyal Bağlılık, Araştırma ve Teknolojik Gelişim, Çevre, Dış Politika alanında işbirliği
-Bakanlar Konseyi’nin geliştirilmesi
-Avrupa Parlementosunun rolünü artırma
Avrupa Tek Senedi Jacques Delors’un Başkanlığındaki komisyon ile 1992 de tamamlanmıştır.Senedin getirdiği diğer bir gelişme ise karar alma sürecinde yapılan değişiklikti. ATS’de, Bakanlar Konseyi içinde karar alma sürecinde kullanılan yeni sistem olarak nitelikli oy çoğunluğu adlı bir karar alma süreci getirildi. Karar alma sürecini kolaylaştırmak ve sık sık tekrar eden gecikmeleri engellemek için ‘fikir birliği’ yerine bu sisteme geçilmiştir.
Senet ile birlikte bazı kurumsal değişiklikler de oldu. ATS ile hükümet başkanlarının zirvelerini resmileştiren bir kurum olan Avrupa Konseyi kuruldu. Fakat, bu kurumun karar alma gücü yoktu.
Bir diğer yenilik ise Parlamento’nun rolünün arttırılması oldu. Parlamento, Topluluğun yasama sürecini Avrupa Birliği Konseyi ile birlikte yürütecekti. <ref>http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=LEGISSUM%3Axy0027<ref>
Birliğin gücünü arttırmak için yeni politikalar ve gelişmeler kabul edildi. Bu politikalar ise Para Politikası, Sosyal Politika, Ekonomik ve Sosyal Uyum, Çevre, Araştırma ve Teknoloji Gelişim, Dış Politika alanlarında iş birliğidir. <ref>http://www.europarl.europa.eu/atyourservice/en/displayFtu.html?ftuId=FTU_1.1.2.html<ref>
Anonim, European Single Market, < http://www.wikizero.info/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvSW50ZXJuYWxfbWFya2V0 >,erişim: 13 Ocak 2018
Madsen,Peter, Single European Act, < https://www.britannica.com/topic/Single-European-Act >erişim: 13 Ocak 2018
Novak,Petr(2018), Developments up to the Single European Act,< http://www.europarl.europa.eu/atyourservice/en/displayFtu.html?ftuId=FTU_1.1.2.html >, erişim: 13 Ocak 2018
Tatoğlu,Emin(2006), Avrupa Birliği’nin Tarihsel Gelişimi(1951-1995), < file:///C:/Users/Samsung/Downloads/190611%20(1).pdf >, erişim: 13 Ocak 2018
http://eur-lex.europa.eu/legal-content/EN/TXT/?uri=LEGISSUM%3Axy0027
http://www.europarl.europa.eu/atyourservice/en/displayFtu.html?ftuId=FTU_1.1.2.html
Maastrict Antlaşması (1992)
Maastricht Antlaşması veya diğer bir adıyla Avrupa Birliği Antlaşması, Avrupa Topluluğu üye ülkeleri tarafından 1992’de imzalanan ve Topluluğun resmi olarak Avrupa Birliği adını almasını sağlayan bir antlaşmadır. Antlaşma 1 Kasım 1993’de yürürlüğe girmiştir. Bu Antlaşma’da, Parasal Birliğin 1999 yılına kadar tamamlanmasına, Avrupa Birliği Üye Ülkelerinin vatandaşlarının Avrupa Birliği vatandaşı olarak kabul edilmesine, Ortak Dış ve Güvenlik ile Adalet ve İşişlerinde İşbirliği Politikalarının meydana getirilmesine karar verilmiştir. Antlaşma ile ayrıca üç sütunlu bir Avrupa Birliği yapısı oluşturuldu. Buna göre, yapının ilk sütununu Avrupa Toplulukları (AKÇT, AET ve EURATOM), ikinci sütununu ‘Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası’ ve son olarak üçüncü sütununu ise ‘Adalet ve İçişleri’ oluşturuyordu.[[3]]
Antlaşma’da, Ekonomik ve Parasal Birlik’i düzenleyen maddeler yer aldı. Buna göre üye ülkelerin yerine getirmesi gereken bazı kriterler belirlenmiştir. Bu kriterler, düşük enflasyon oranı, para politikalarında istikrar ve uzun vadeli faizler ve kamu maliyesinde düşük açıktır.
Maastricht Antlaşması ile birlikte AB’nin ‘üç sütunu’ oluşturuldu.
Bunlardan ilki, ulusüstü bir yapıya ve güce sahip Komisyon, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Adalet Divanı’nın yer aldığı bir sütundu. İkinci ve üçüncü sütunlar ise daha çok hükümetler arası kararların alındığı bir yapıya sahiptiler.
Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası (ODGP) sütunu, kararların daha çok nitelikli çoğunluk ile alındığı hükümetler arası bir etkiye sahipti. Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası ile ‘Ortak Savunma’ Politikası oluşturulması da planlanıyordu.
Adalet ve İçişlerinde İşbirliği sütununun kurulması sonucunda ise, devletlerarası, göç ve siyasi iltica alanlarındaki işbirliğini artırmak amacıyla ortak bir kuruluş olan Avrupa Polis Ofisi kurulmuştur. (EUROPOL)[[4]]
Antlaşma ile ayrıca Avrupa Parlamentosu’nun yetkileri artırıldı ve genişletildi. Antlaşmadan sonra, bazı hallerde Konsey ile ortak karar alabilmelerini sağlayacak olan bir sistem oluşturuldu.
Avrupa Bölgeler Komitesi de Maastricht Antlaşması ile kuruldu. Bu Komite’nin amacı, AB’nin yerel ve bölgesel temsilcilerinin seslerinin duyulmasına imkân vermekti.
European Central Bank(2017), Five Things You Need to Know about the Maastricht Treaty, < https://www.ecb.europa.eu/explainers/tell-me-more/html/25_years_maastricht.en.html >
https://www.ab.gov.tr/_105.html
https://www.tbmm.gov.tr/kutuphane/AB/Maastricht_Anlaşmasi.pdf
Amsterdam Antlaşması (1997)
Amsterdam Antlaşması 2 Ekim 1997 yılında 15 üye ülke tarafından imzalanarak, 1 Mayıs 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. Antlaşma, 1992 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması’nın koşullarını değiştirmek için düzenlenmiştir.
Amsterdam Antlaşması ile birlikte Avrupa Parlamentosu’nun yetkileri artmış; Avrupa Birliği vatandaşlığı, demokrasi, bir hak ve özgürlükleri gibi konularda yeni vurgular yapılmıştır.
Antlaşma’nın en büyük değişimlerinden biri ise Avrupa Parlamentosu’nu, yasama sürecinde Avrupa Birliği Konseyi ile eşit seviyeye getirmekti. Buna göre, ‘ortak karar usulü’ de denilen (co-decision) prosedür uygulanmaya başlandı.
Bir diğer hedef ise Birlik’te istihdam ve sosyal koruma politikaları sağlamaktı. Bu politika, Üye Devletleri, işsizlik problemlerini çözmek için beraber hareket etmelerini teşvik ediyordu.
Antlaşma’nın önemli değişikliklerinden bir diğeri ise Birliği dış dünyada temsil edebilecek olan Ortak Güvenlik ve Dış Politika Yüksek Temsilciliği’ni ortaya çıkardı.
Maastricht Antlaşması’nda oluşturulan ‘üç sütun’ ile ilgili de değişiklikler içeriyordu. Amsterdam Antlaşması’na göre ‘üçüncü sütun’ bir istisna dışında birinci sütuna transfer edildi. Üçüncü sütunda sadece ‘Cezai konularda polis ve yargı işbirliği’ kaldı. Bu transfer sonucunda önceden hükümetler arası kararlar alınan konularda artık ulusüstü kararlar alınacaktı.
Schengen Antlaşmaları da Avrupa Birliği yasalarına eklenmiştir . Bunun sonucunda üye devletler arasında iş birliği daha fazla artmıştır.
http://www.europarl.europa.eu/atyourservice/en/displayFtu.html?ftuId=FTU_1.1.3.html
http://europedia.moussis.eu/books/Book_2/2/2/3/index.tkl?all=1...
http://www.historiasiglo20.org/europe/amsterdam.htm