Yabancı Okullar Sorunu

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Lozan Barış Antlaşmasını takiben yaşanılan önemli sorunlardan birini, Avrupalı devletlerin kapitülasyonlar aracılığıyla açtığı yabancı okullar konusu oluşturmaktadır. Bu okullar Osmanlı Devleti tarafından denetlenmeyen, yabancı azınlıkların çocuklarının eğitildiği, misyonerlik faaliyetleri yürüten ve Türkler aleyhine yazılar ile ayrılıkçı düşünceleri besleyen kurumlardı [1].


Lozan Antlşaması ile Türkiye'de bulunan yabancı okulların çalışmaları konusunda da bir düzenleme yapılması öngörülmüştür. Yapılan düzenlemeye göre ülkedeki yabancı okullar, diğer okulların uymak zorunda oldukları tüzük ve yönetmelik hükümlerine tabi olacaklardı [2]. Bu ise okulların Türk Hükümeti tarafından yapılacak düzenlemelere tabi olmaları anlamına gelmekteydi. 3 Mart 1924 tarihinde çıkarılan Tevhidi-Tedrisat Kanunu'nu ile tüm bu okullar Millî Eğitim Bakan­lığına bağlanmıştır. Bu kapsamda Hükümet, tüm yabancı okullarda, Türk öğretmenler tarafından Türkçe olarak Türk tarihi ve coğrafya derslerinin verilmesini ve bu okulların Milli Eğitim müfettişleri tarafından denetlenmesini kararlaştırdı. Bu düzenlemeye uymayan bazı Fransız okullarının kapatılması da kapatılmaları yönünde kararların çıkmasını beraberinde getirmiştir. Fransız Hükümeti, Fransız elçisi ve papalık temsilcileri bu duruma karşı çıkıp müdahale etmesine karşın, Türk Hükümeti konunun iç sorun olduğunu belirtmiş ve dış ülkelerin müdahalesine karşı çıkmıştır. Bu kararlılık ile Türkiye Cumhuriyeti'nin, bağımsızlık ve egemenlik haklarını koruduğu, bütünlüğünü savunduğu görülmektedir [3].