BRICS

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
BRICS Liderleri

Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in ortaklığı sonucunda 2006 yılında BRIC kurulmuştur. Bu informal kuruluşun son üyesi olan Güney Afrika’nın 2010 yılında katılması sonucu grup, BRICS adını almıştır. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ön ayak olması sonucunda ilk Bakanlar Toplantısı New York’ta BM Genel Kurul Toplantısı çerçevesinde yapıldı. BRICS ülkeleri, beş yükselen ekonomiyi temsil etmenin yanı sıra, bölgesel ve gelişmekte olan ülkeleri de temsil etmektedirler.

BRICS’in Tarihçesi

Soğuk Savaş sonrası uluslararası arenada ABD hegemon bir güç haline gelmiş ve tek kutuplu bir dünya düzeni hakim olmuştur. Bu sistem, 2000’li yıllarda yeni rakiplerin ortaya çıkması ile bozulmaya başlamıştır. Meydana çıkan yeni rakipler, mevcut düzenden rahatsızlık duyan, uluslararası örgütlerin Batı ve ABD etkisi altında kaldığını düşünen, bu örgütlerin kendilerini yeteri kadar temsil etmediğini düşünen ülkelerdir. BRICS ve MIKTA ülkeleri de bu şekilde düşündükleri için kendilerini daha iyi temsil edebilmek adına bu grupları kurdular.

Yeteri kadar kurumsal olduğu ve uzun soluklu olacağı düşünülmeyen BRICS’in ise ekonomik gücü giderek artmaktadır. Dünyanın reel gayri safi yurtiçi hasılası (GSYİH) içindeki payı 2001 yılında %8 iken 2018 yılında neredeyse %24 olduğu görülmektedir. [1] BRICS’in ortaya çıkışı 2008 mali krizine denk gelmiştir ve bu geçen sürede grup üyesi devletler düzenli olarak büyümeye devam ederken Batı dünyası ise göreceli bir düşüş yaşamıştır. [2] Charles Kupchan’ın 2014 yılında kaleme aldığı makalesine göre dünyanın en büyük beş ekonomisi ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Fransa olurken, Bu sıralamanın 2050 senesinde değişeceği ve Çin, Hindistan, Brezilya, Rusya ve ABD olacağını belirtmiştir. [3] Günümüzde ise bu sıralamanın değişmeye başladığını söylemek mümkündür. Güncel sıralama; ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Hindistan şeklindedir. Kupchan’ın öngördüğü ilk 5 büyük ekonomilerden dört tanesi BRICS ülkelerini oluşturmaktadır.

Kuzeyden güneye güç kaymasının yaşanması, BRICS ile ilgili sıkça yapılan vurgulardan biridir; fakat bu kayma durumunu sadece bu gruba adletmek doğru değildir. Bazı BRICS ülkeleri büyüme ivmesi kaybederken diğer yükselen güçler ivme kazanmaktadır. Meksika 15. sırada, Endonezya 16. sırada, Suudi Arabistan 18. sırada ve Türkiye 19. sırada yer almaktadır. Mevcut verilere göre, bu ülkeler Rusya’nın sadece birkaç basamak gerisinde olup, Güney Afrika’nın ise ön sıralarında bulunmaktadırlar.

Bazı analistlere göre BRICS, mevcut liberal düzene karşı gelmektedir; fakat bu görüşün tam tersini düşünüp, liberal düzen karşıtlığının kendi içlerinde olduğu görüşü de mevcuttur. BRICS’in yaptığı açıklamaya göre, kendilerinin herhangi bir Batı veya liberal düzen karşıtlığı bulunmamaktadır. Bu grubun üye ülkeleri Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Para Fonu (IMF), Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü (WTO) gibi örgütlerde yer almaktadırlar. Liberal düzen içerisindeki sorunlar ise ekonomik, göç, Avrupa Birliği içerisinde otoriter yönetimin varlığı ile ilgilidir. 2008 mali krizin ardından birçok devlette ekonomik ve sosyal kaygılar artmıştır, bu durum Avrupa’yı diğer bölgelere göre daha az etkilemiştir. 2011 Suriye İç Savaşı sonucunda Avrupa’ya artan göçler ve bununla birlikte artan nüfus Avrupa içerisinde huzursuzluğa yol açmıştır. Bunun yanı sıra, göçler sonucunda Avrupa’da milliyetçilik büyük bir ivme kazanmıştır. Macaristan ve Polonya’da otoriter liderlerin başta olması liberal düzene zarar vermektedir.

BRICS içerisinde bazı sorunlar da mevcuttur. Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika BRICS’i güney-güney iş birliği olarak adlandırırken, Rusya ise kuzey ve güney arasındaki köprü olarak adlandırmaktadır. Bir diğer sorun ise Brezilya’nın siyasi değişikliklere eğilim göstermesidir. Örneğin, 2018’de iktidara gelen yeni Başkan Bolsonaro, stratejik ortaklar konusunda yeniliğe gitmesi ve ABD’ye yaklaşması, Brezilya’nın BRICS’ten çıkacağını dair haberleri de beraberinde getirmiştir. [4]

BRICS ülkelerinin üzerinde durulan iki temel noktası vardır. İlki, “egemenlik” kavramı iken bir diğer nokta ise “içişlerine müdahale edilmemesi”dir. Bunun sebebi, Çin’in ve Rusya’nın geçmişine ve bugününe bakıldığında bu iki alanda da sorunların mevcut olmasıdır. Rusya ve Çin, tarihte yayılmacı ülkeler olarak bilindikleri için günümüzde egemenlik onlar için önemli bir noktadır. Diğer husus olan içişleri müdahale edilmemesi ise her iki ülkenin de günümüzde bu konuda sorun yaşıyor olmasıdır.

NDB.jpg


BRICS’in yatırımlarından biri olan Yeni Kalkınma Bankası (NDB), 2015 yılında Şanghay’da kurulmuştur. Üye ülkelerden herhangi birinin maddi sorun yaşaması durumunda, mali desteği sağlayacak bir bankadır. Kalkınma bankası kurma fikri 2012’de Güney Afrika’da yapılan zirvede kararlaştırılıp onaylanmıştır. 2015’te Rusya Ufa’da düzenlenen zirvede ise açılış için her şeyin tamam olduğu açıklanmıştır.




Hazırlayan: Dilek Keçeci


  1. . L. Li, “Brıcs: A Limited Role İn Transforming The World”, (Strategic Analysis Journal, 2019)
  2. L. Li, “Brıcs: A Limited Role İn Transforming The World”, (Strategic Analysis Journal, 2019)
  3. C. Kupchan, “Reordering Order: Global Change and the Need for a New Normative Consensus”, (Transatlantic Academy, 2014)
  4. M . L. Lagutina, “Brıcs İn A World Of Regions”, (Third World Thematics: A Twq Journal, 2019)