Stonewall Ayaklanması

From TUİÇ Sözlük
Jump to navigation Jump to search
Stonewall Ayaklanması

Stonewall Ayaklanması, 28 Haziran 1969’da New York polisinin Greenwich Village’taki ‘The Stonewall Inn’ isimli bir gey bara yaptığı baskın olarak anılmaktadır[1]. Baskına karşı direnen barın daimî müşterileri ile olaylar kısa sürede büyümüş ve bugünden sonra LGBTİ+lar toplumda yalnız olmadıklarının farkına varmıştır.

Nedenleri

Olay gecesi Greenwich Village’de Christophe Caddesi’nde bulunan 'Stonewall Inn' adlı bar, alışılmış polis ziyaretlerinden birine sahne olmuş, ancak polis bu kez direnişle karşılaşmıştır. İçki kontrolü bahane edilerek müdür ve çalışanlar (yasa dışı likör sattıkları için) tutuklanmış, müşterilerden gitmeleri istenmiştir. Dışarıda toplanan barın daimî müşterilerine başkalarının da katılması sonunda ayaklanma çıkmıştır. Polis, ele geçirilen taş gibi nesnelerle yapılan saldırılar sonucu tekrar Stonewall’ a girmek zorunda bırakılmış, bar dışarıdan kilitlenip tutuşturulmuştur. Olayları bastırmak için polis güçleri gelmiş, saatlerce kavgadan sonra çok sayıda isyancı tartaklanarak tutuklanmıştır[2].

Stonewall Inn’ in 1960’larda eşcinsellerin dans etmek için gidebildikleri tek bar olması var oluş çabasının somut mekânsal bir örneğini oluşturmaktadır. Burada olan ayaklanmanın nedeni, polislerin eşcinsellere karşı gösterdiği şiddettin yansımasıdır[3]. Dönemin kurtarılmış bölgesi olarak kabul edilen gey gettosunda başlayan olaylar, bir hafta kadar devam etmiş ve cinsel özgürleşme talebinde yeni bir dönemin habercisi olmuştur. İsyanın radikal yapılar içinde yayılması sonrasında, farklı kitle örgütlerinin de katılması ile eşcinsel bir özgürleşme hareketi sınırını aşan, insan haklarının da vurgulandığı büyüyen bir dalgaya dönüşmüştür. Politik grupların da destekleri ile birlikte, mesele büyümüş ve uluslararası yankılar uyandırarak yeni bir dönemi başlatmıştır[4].

Stonewall-ayaklanmalari.jpg

Eşcinselliğe ve eşcinsel bireylere karşı baskı uygulayan hetero-ataerkil iktidara bu açık tavır alış ve dayanışma sayesinde LGBTİ+lar toplumda yalnız olmadıklarını görmüşlerdir. Tarihe Stonewall Ayaklanması olarak geçecek bu ayaklanma diğer eyaletlerde ve tüm dünyada cinsel farklılıkları nedeniyle baskıya uğrayan LGBTİ+lara ilham vermiştir[5]. Türkiye’de de 1990’lı yılların başından itibaren örgütlü bir toplumsal hareket olma çabası veren, Gezi Olayları sırasında görünürlüğü artan ve diğer toplumsal hareketlerin aktörleriyle güçlü etkileşime geçen LGBTİ+ hareketinin doğuşu ve gelişimi, Stonewall Ayaklanması’ndan sonra görünürlüğü artan ABD’deki LGBTİ+ hareketiyle benzerlikler taşımaktadır [6].

Sonuçları

Stonewall, eşcinsel ve trans politikalarında bir dönüm noktası haline gelmiştir. Bu bağlamda iki noktanın vurgulanması gerekmektedir: Biri hem bir amaç hem de bir strateji olarak hizmet eden ‘sokağa çıkış’ kavramıdır. ‘Sokağa çıkmak’, bireyin yaşamında çok önemli bir gelişim noktası ve homofobik toplumun bireye yüklediği kendinden nefret etmeyi üzerinden atmak konusunda da önemli bir adım haline gelmiştir. Sokağa çıkmak ayrıca bir kitle hareketi başlatmanın da anahtar stratejisi olmuştur. Başkaldıran eşcinsel kadınlar ve erkekler kritik bir ayrım çizgisini geçtiler. Görünmezliklerinden vazgeçtiler, kendilerini saldırılara açık hale getirdiler ve hareketin başarısından muhasara edilmiş oldular[7].

Onur Yürüyüşü

1969 yılından sonra her yıl aynı gün, Stonewall Ayaklanması'nın yıldönümünde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilir. Aynı gün Onur Yürüyüşü törenleri düzenlenir ve Onur Haftası olarak kutlanır. Burada kastedilen onur, kişinin varoluşundan utanmamasıdır. Bunun yanında, Stonewall’un ardından, Greenwich Village’de, ayaklanmayla birlikte yayılan Gay Power (Gey Gücü) sloganının grafitiler şeklinde görülmeye başlandığı belirtilmektedir. Ülkede gey özgürlüğü için mücadele eden ve hızla oluşan yeni gruplar arasında The Gay Liberation Front (GLF) ve The Gay Activist Alliance (GAA) da yer almaktadır[8].

Stonewall isyanları sadece Amerika’da etkisini göstermiş bir isyan değil tüm dünyada özgürleşme hareketinin fitilinin ateşleyicisi olarak görülmektedir. Halen dünyanın birçok noktasında hak kazanım mücadelesi ve eşcinsel özgürlük hareketleri devam etmektedir[9].


Hazırlayan: O-Staj Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları Stajyeri İrem Sarıtaş


  1. Yentürk, Nurhan. ve Bahçeci, Devin. Toplumsal Cinsiyet Konu(şma)ları, Gençleri Etkileyen Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddet Hakkında Bir Kılavuz, İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2014: 45-47.
  2. Ummanel, Aliye. ‘‘Amerikan Tiyatrosunda Eşcinsellik ve Bir Örnek Olarak Lanford Wilson’ın ‘’Bayan Bright’ın Deliliği’’ Oyununun İncelenmesi’’. Yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi, 2003.
  3. Tekin,Cansu. ‘’Thirdspace Kavramı Çerçevesinde LGBTİ+ Hareketine Kısa Bir Bakış’’, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 16/Özel Sayı (2016):309-317
  4. Wolf, Sherry. Cinsellik ve Sosyalizm, İstanbul: Sel Yayıncılık,2012.
  5. Köten, Esra ve Erdoğan, Barış. ‘’ Yeni Toplumsal Hareketlerin Sınıf Dinamiği: Türkiye LGBTİ+LAR Hareketi,’’ Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi 2/1 (Mart 2014):93- 113.
  6. Köten, Esra ve Erdoğan, Barış. ‘’ Yeni Toplumsal Hareketlerin Sınıf Dinamiği: Türkiye LGBTİ+LAR Hareketi,’’ Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi 2/1 (Mart 2014):93- 113.
  7. Ummanel, Aliye. ‘‘Amerikan Tiyatrosunda Eşcinsellik ve Bir Örnek Olarak Lanford Wilson’ın ‘’Bayan Bright’ın Deliliği’’ Oyununun İncelenmesi’’. Yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi, 2003.
  8. Ummanel, Aliye. ‘‘Amerikan Tiyatrosunda Eşcinsellik ve Bir Örnek Olarak Lanford Wilson’ın ‘’Bayan Bright’ın Deliliği’’ Oyununun İncelenmesi’’. Yüksek lisans tezi, Ankara Üniversitesi, 2003.
  9. Hakan Arıkan, ‘’Toplumsal Cinsiyet Bağlamında ‘’Eşcinsel Kimlik İmgesinin’’ Çağdaş Sanata Yansımaları’’ Erzincan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 21/14 (2021).