Sened-i İttifak

From TUİÇ Sözlük
Jump to navigation Jump to search

1807 yılında gerçekleşen Kabakçı Mustafa İsyanı sonrası imparatorlukta bozulan merkezi otoritenin yeniden güçlenmesi için ve 1806’dan beri devam eden Rusya ile harpten dolayı imparatorluğun orduya ihtiyacının farkında olan sadrazam Alemdar Mustafa Paşa 1808 yılında devletin tüm valilerini ve ayanlarını İstanbul’a büyük bir toplantı – meşveret-i amme- için davet etti. Bu toplantı sonrası alınan kararlar doğrultusunda ayanlar ve padişah arasında Sened-i İttifak imzalandı ve II. Mahmut tarafından onaylandı. Sened-i İttifak’ta hem ayan hem de padişah adalete uyacaklarına dair söz vermişleridir. [1] Sened-i İttifak 1 giriş, 7 şart ve 1 ekten oluşur. Sened-i İttifak yapısı gereği bazı kesimler tarafından Türk tarihinin ilk anayasal belgesi ve hukuk devleti olmak için atılmış ilk adım olarak görülür. Sened-i İttifak iki taraflı bir sözleşmedir ve bu doğrultuda bazı araştırmacı ve hukukçular Sened-i İttifak için Türklerin Magna Cartası yorumunda bulunur. Sened-i İttifak maddi anlamda anayasal niteliktedir fakat şekli olarak anayasal özellikte kabul edilmemektedir. [2] Halil İnalcık’a göre ise Sened-i İttifak şekil bakımından “şer’i vesika”dır. Kemal Gözler’e göre ise Sened-i İttifakla devlet gücü kısıtlanmış ve reaya (halk) ve ayan kısıtlı da olsa belirli ayrıcalıklar tanınmıştır. Buna göre Türk tarihinde ilk kez devlet mutlakıyetinin kısıtlanabileceği kabul edilmiştir. Ayrıca Sened-i İttifak için karşıt görüşler de mevcuttur bu doğrultuda bazı hukukçular ve araştırmacılar tarafından merkezi otoriteyi zayıflatan ve feodalitenin önünü açan bir anlaşma olarak yorumlanır.[3]

Sened-i İttifak’ın Maddeleri

  • Giriş: Devlet yöneticileri ile ayanlar arasındaki ayrılıkların devlete zararlarından ve devletin yeniden kalkınması için bu senedin şartlarının belirlendiğinden bahseder.
  • Birinci Şart: Padişahın gücünün dokunulmazlığı ve egemenliği ayanlar tarafından güvence altına alınmıştır.
  • İkinci Şart: Ayanların topladığı askerlerin devlet askeri olarak kabul edileceği ve Ocak tarafından buna karşı çıkılırsa hain sayılacakları belirtilmiştir.
  • Üçüncü Şart: Vergilerin düzenli ve adaletli olarak düzenlenmesi ve bu vergilerin olduğu gibi devlete gönderilmesi taahhüt edilmiştir.
  • Dördüncü Şart: Sadrazamlık makamının konumu güçlendirilmiştir.
  • Beşinci Şart: Hanedan (büyük ayanlar) ve ayanlar birbirlerini korumayı, ihanet etmemeyi taahhüt etmişlerdir. (Sina Akşin’e göre bu şart siyaseten katil usulüne son vermiştir ) Kimsenin kendisine verilen yerden başka yere el atmaması gerektiği vurgulanmıştır. Ayrıca bu maddede reayaya zulüm yapanların ve şeriata uymayanların cezalandırılacağı belirtilmiştir.
  • Altıncı Şart: İstanbul’da oluşacak bir ocak ayaklanmasında bütün hanedanların herhangi bir izne gerek duymadan müdahale etmesi ve ayaklanan ocakların hanedan tarafından kaldırılması kabul edilmiştir.
  • Yedinci Şart: Reayanın korunması gerektiği ve vergi toplamada adaletli olunacağına karar verilmiştir. Bu sebeple vergilerin bakanlar ve hanedanlar arasında görüşülüp karar verilmesine ve alınacak kararlar doğrultusunda vergilerin toplanmasına karar verileceği vurgulanmıştır. Böylelikle vergi toplama için bir kontrol mekanizması oluşturulmuştur.
  • Ek (Zeyl): Sened-i İttifak’ın sürekliliği ve etkinliğini koruması için sadrazam ve Şeyhülislam olacaklar makama geçtiklerinde senedi imzalayacaklar ve şartlara eksiksiz uyacaklardır. [4]

Sened-i İttifak’ın Değerlendirilmesi

Sened-i İttifak, Halil İnalcık’a göre imparatorluktaki savaş ve otorite zayıflığından faydalanarak kendi konumlarını garanti almaya çalışan ayanların kabul ettirdiği bir vesikadır. Ayrıca ayanlar halkın haklarını korumaya ve temsil etmeye çalıştıkları için devlet yetkililerinin keyfi tutumlarına karşı bir direnme, karşı çıkma olarak yorumlanabilir. [5] Sened-i İttifak hem merkez otorite hem de ayanlar için bazı avantajlar ve güvenceler kazandırmıştır. Merkez otoritenin kazandığı avantajlara baktığımızda padişah ve devlet otoritesi kabul görmüş, sadrazamın konumu güçlendirilmiş, devlet gerekli asker ihtiyacını ayanlardan karşılamış ve ayanların kendi toprakları dışında başka topraklara karışmasının önüne geçilmiştir. Ayanlar ise ayan haklarının babadan oğula geçmesi, ayanların kontrol alanlarının devlet tarafından kabul edilmesi gibi kararlar ayanların durumlarına hukuki statü kazandırmıştır. Ayrıca Sened-i İttifak sayesinde halk da vergilendirmenin adaletli ve kontrollü hale getirilmesi, zulmün engellenmesi gibi kazanımlar elde etmiştir. [6]

Sened-i İttifak’ın Son Bulması

Sened-i İttifakın oluşmasında en büyük paya sahip olan Sadrazam Alemdar Mustafa Paşa’nın 15 Kasım 1808’de ölmesiyle Sened-i İttifak güç kaybetmeye başlamış ve etkisini yitirtmiştir. Alemdar Mustafa Paşa’dan sonra gelen sadrazamlar ise senedi tekrar imzalamamışlardır. 1812’de Rusya ile olan savaşın da bitmesiyle ayanlara ihtiyacı azalan II. Mahmut ayanlara karşı harekete geçmiş ve onları bastırmıştır. Böylelikle padişahın otoritesi güçlenmiş ve otoriteye karşı ayaklanacak kuvvetler ortadan kaldırılmıştır. Sonuç olarak Sened-i İttifak Alemdar Mustafa Paşa’nın ölümüyle ve ayanların etkisini kaybetmesiyle hükmünü kaybetmiştir. [7]

Sonuç olarak Sened-i İttifak ile beraber ayanlar ve halk, devlete karşı bazı avantajlar elde etmiş ve otoritenin mutlak gücünü sınırlandırmaya çalışmıştır. Ancak Alemdar Mustafa Paşa’nın ölümü ve yerine gelen sadrazamların Sened-i İttifak’ın devamlılığını sağlayamaması ve ayanların devletin müdahalelerine karşı birliklerini koruyamamasından dolayı kısa sürede etkisini kaybetmiştir.

Hazırlayan: Muhammed Emin KESKİN


  1. Erik J. Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İletişim Yayınları, 2000.
  2. Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.3-12 https://www.anayasa.gen.tr/senediittifak.htm
  3. Server Tanilli, Devlet ve Demokrasi: Anayasa Hukukuna Giriş, İstanbul, Say Kitap Pazarlama, 1982, s.80.
  4. Sina AKŞİN, Sened-i İttıfak ile Magna Carta'nın Karşılaştırılması, 1992. Ritat ÖNSOY, Sened-i İttifak ve Türk Demokrasi Tarihindeki Yeri.
  5. Halil İnalcık, “Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu”, Belleten, Cilt XXXVIII, 1962, Sayı 112, s.603; Karal, op. cit.,c.V, s.93
  6. Bülent Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri: 1789-1980, İstanbul, Der Yayınları, İkinci Baskı, 1995, s.35.
  7. Halil İnalcık, “Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu”, Belleten, Cilt XXXVIII, 1962, Sayı 112, s.603; Karal, op. cit.,c.V, s.93