"Psikoloji" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
1. satır: 1. satır:
 
=Duygusal Farkındalık=
 
=Duygusal Farkındalık=
 +
 +
Kavramın Tanımı / Açıklaması
 +
Duygusal farkındalık, bireyin duygularını ve bilişsel süreçlerini kapsayan, bireyin sadece kendisini değil aynı zamanda çevresindekilerinin de duygularını fark edebilme ve anlamlandırabilme becerisidir. Duygusal farkındalık duygusal deneyim ile çok fazla karıştırılmaktadır. İkisi, birbirinden farklı kavramlardır. Duygusal deneyim; o duygunun hissedildiği zaman diliminde duygunun yaşanması, deneyim oluşturulmasıdır. Duygusal farkındalık ise durumun bilişsel bir boyutu yani farkında olma durumu gözlenmektedir. Duygusal farkındalık kendini düzenlemeyi ve sosyal etkileşimi etkiler, negatif bir duygu durumu değiştirmek ve pozitif duygu ile sonuçlanmasını sağlamak için atılacak adımları kolaylaştırır (1). Bazı çalışmalara göre duygusal farkındalık düzeyinin yüksek olması birçok açıdan iyiyken kötü tarafları da bulunmaktadır. Örneğin; duygularını düzenleme ihtiyaçlarının yoğunluğunun fazla görülmesi gibi. Duygusal öz farkındalığın neredeyse zıttı bir kavram olarak ise alektisimi kavramı karşılamaktadır. Aleksitimi duyguları tanıma, işlemleme ve düzenlemede problem yaşanması olarak tanımlanmaktadır (2).
 +
 +
Duygusal farkındalığı düşük olan bireylerde somatizasyon, aleksitimi, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları gibi durumlar izlenebilmektedir (3). Duygusal farkındalığı yüksek olan bireylerde ise; kendilerine saygıları yüksek, dışadönük, daha az kaygılı ve yaşam doyumları daha yüksektir. 4. 5 duygusal farkındalık düzeyi bulunmaktadır. Bunlar vücuda ait his, hareket eğilimi, tek duygu, birden çok duygu, hem kendi hem de diğer kişi için birden çok duygu şeklinde sıralanabilir(5). Duygusal farkındalık düzeyinin gelişimi açısından 0 – 6 yaş çok önemlidir ama hiçbir şey için de geç değildir. Duyguları anlama, yaşam dönemleri açısından zamanla da kazanılabilen bir beceridir.
 +
 +
 +
 +
Kavrama Dair Tarihsel Çerçeve
 +
Duygusal farkındalık hakkında tam olarak ne zaman ortaya atıldığı hakkında pek bir bilgiye ulaşılamasa da alektisimi kavramı yani duygusal öz farkındalığının tersi olarak kişinin duyguları anlamlandıramaması durumu ilk kez somatizasyon hastalarıyla çalışılırken ortaya çıkmıştır (6). Duygusal öz farkındalık kavramı ise Lane ve Schwartz tarafından 1987 yılındaki çalışmasında tanımlama yapılmıştır. Duyguların farkında olan ve onları tanımlayabilen kişiler duygusal farkındalığa sahip bireyler olarak nitelendirilmişlerdir. 
 +
 +
Diğer Kavramlarla İlişkileri
 +
Empati, ilk kez Aristoteles tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. “Hissetmek”, “bir şeyin içinde” anlamları bulunmaktadır. Empati yapabilmesi için bir bireyin ilk önce o duygularını paylaşması, kişinin onun perspektifinden olayı/durumu/duygularını anlayabilme yetisine sahip olması ve o duygunun derinliklerine inip anlamlandırma süreci olarak tanımlanır. Duygusal farkındalık ise empatinin yapı taşıdır. Çünkü duyguların farkında olmayan bireyin çevresindeki insanlara empatik yaklaşım göstermesi beklenemez. Ek olarak, kişi ilk önce duygusal öz farkındalığa sahip olmalı yani ilk önce kendi duygularının ayırdında olmalı sonrasında başkalarının duygularını tanımlayabilmesi gereklidir. Empati ve duygusal (öz) farkındalık (7) kavramları duygusal zekanın temelini oluşturmaktadır. Hepsi birbirinden beslenmektedir. Duygusal zekâ eğitim programlarının empatinin gelişimine etki etmektedir (8). Duygusal farkındalık düzeyi kişinin aynı zamanda psikolojik iyilik halini de doğrudan etkilemektedir. Düşük duygusal farkındalığa sahip bireylerin sosyal destek ihtiyacı yüksek duygusal farkındalığa sahip bir bireye göre daha düşüktür. Çünkü düşük düzeyde duygusal farkındalığa sahip bireyler kafalarında birçok şey kuran ve gerçekçi olmayan düşüncelere sahip oldukları için etkileşimden kaçındıkları gözlenmiştir. Bu da kişinin psikolojik iyilik halini destekleyen bir düşünce yapısı değildir. Duygusal farkındalık düzeyi yüksek olan bir kişi; beni ne mutlu eder, ne mutsuz eder, ne sinirlendirir, ne korkutur, ne üzer, ne heyecanlandırır bunun farkındadır (9).
 +
 +
 +
Kavrama Katkıda Bulunanlar
 +
Lane, Quinlan, Schawartz, Walker ve Zeitlin tarafından duygusal farkındalık düzeyi ölçeği hazırlanmıştır. Ülkemizde Türkçeye uyarlayan ise; Yaşar Kuzucu’dur.  2008 yılında bu çalışmayı gerçekleştirmiş ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi’nde makalesi yayınlanmıştır.
  
 
=Biyografi =
 
=Biyografi =
  
 
[[Sigmund Freud]]
 
[[Sigmund Freud]]

17.51, 22 Kasım 2021 tarihindeki hâli

Duygusal Farkındalık

Kavramın Tanımı / Açıklaması Duygusal farkındalık, bireyin duygularını ve bilişsel süreçlerini kapsayan, bireyin sadece kendisini değil aynı zamanda çevresindekilerinin de duygularını fark edebilme ve anlamlandırabilme becerisidir. Duygusal farkındalık duygusal deneyim ile çok fazla karıştırılmaktadır. İkisi, birbirinden farklı kavramlardır. Duygusal deneyim; o duygunun hissedildiği zaman diliminde duygunun yaşanması, deneyim oluşturulmasıdır. Duygusal farkındalık ise durumun bilişsel bir boyutu yani farkında olma durumu gözlenmektedir. Duygusal farkındalık kendini düzenlemeyi ve sosyal etkileşimi etkiler, negatif bir duygu durumu değiştirmek ve pozitif duygu ile sonuçlanmasını sağlamak için atılacak adımları kolaylaştırır (1). Bazı çalışmalara göre duygusal farkındalık düzeyinin yüksek olması birçok açıdan iyiyken kötü tarafları da bulunmaktadır. Örneğin; duygularını düzenleme ihtiyaçlarının yoğunluğunun fazla görülmesi gibi. Duygusal öz farkındalığın neredeyse zıttı bir kavram olarak ise alektisimi kavramı karşılamaktadır. Aleksitimi duyguları tanıma, işlemleme ve düzenlemede problem yaşanması olarak tanımlanmaktadır (2).

Duygusal farkındalığı düşük olan bireylerde somatizasyon, aleksitimi, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları gibi durumlar izlenebilmektedir (3). Duygusal farkındalığı yüksek olan bireylerde ise; kendilerine saygıları yüksek, dışadönük, daha az kaygılı ve yaşam doyumları daha yüksektir. 4. 5 duygusal farkındalık düzeyi bulunmaktadır. Bunlar vücuda ait his, hareket eğilimi, tek duygu, birden çok duygu, hem kendi hem de diğer kişi için birden çok duygu şeklinde sıralanabilir(5). Duygusal farkındalık düzeyinin gelişimi açısından 0 – 6 yaş çok önemlidir ama hiçbir şey için de geç değildir. Duyguları anlama, yaşam dönemleri açısından zamanla da kazanılabilen bir beceridir.


Kavrama Dair Tarihsel Çerçeve Duygusal farkındalık hakkında tam olarak ne zaman ortaya atıldığı hakkında pek bir bilgiye ulaşılamasa da alektisimi kavramı yani duygusal öz farkındalığının tersi olarak kişinin duyguları anlamlandıramaması durumu ilk kez somatizasyon hastalarıyla çalışılırken ortaya çıkmıştır (6). Duygusal öz farkındalık kavramı ise Lane ve Schwartz tarafından 1987 yılındaki çalışmasında tanımlama yapılmıştır. Duyguların farkında olan ve onları tanımlayabilen kişiler duygusal farkındalığa sahip bireyler olarak nitelendirilmişlerdir.

Diğer Kavramlarla İlişkileri Empati, ilk kez Aristoteles tarafından ortaya atılmış bir kavramdır. “Hissetmek”, “bir şeyin içinde” anlamları bulunmaktadır. Empati yapabilmesi için bir bireyin ilk önce o duygularını paylaşması, kişinin onun perspektifinden olayı/durumu/duygularını anlayabilme yetisine sahip olması ve o duygunun derinliklerine inip anlamlandırma süreci olarak tanımlanır. Duygusal farkındalık ise empatinin yapı taşıdır. Çünkü duyguların farkında olmayan bireyin çevresindeki insanlara empatik yaklaşım göstermesi beklenemez. Ek olarak, kişi ilk önce duygusal öz farkındalığa sahip olmalı yani ilk önce kendi duygularının ayırdında olmalı sonrasında başkalarının duygularını tanımlayabilmesi gereklidir. Empati ve duygusal (öz) farkındalık (7) kavramları duygusal zekanın temelini oluşturmaktadır. Hepsi birbirinden beslenmektedir. Duygusal zekâ eğitim programlarının empatinin gelişimine etki etmektedir (8). Duygusal farkındalık düzeyi kişinin aynı zamanda psikolojik iyilik halini de doğrudan etkilemektedir. Düşük duygusal farkındalığa sahip bireylerin sosyal destek ihtiyacı yüksek duygusal farkındalığa sahip bir bireye göre daha düşüktür. Çünkü düşük düzeyde duygusal farkındalığa sahip bireyler kafalarında birçok şey kuran ve gerçekçi olmayan düşüncelere sahip oldukları için etkileşimden kaçındıkları gözlenmiştir. Bu da kişinin psikolojik iyilik halini destekleyen bir düşünce yapısı değildir. Duygusal farkındalık düzeyi yüksek olan bir kişi; beni ne mutlu eder, ne mutsuz eder, ne sinirlendirir, ne korkutur, ne üzer, ne heyecanlandırır bunun farkındadır (9).


Kavrama Katkıda Bulunanlar Lane, Quinlan, Schawartz, Walker ve Zeitlin tarafından duygusal farkındalık düzeyi ölçeği hazırlanmıştır. Ülkemizde Türkçeye uyarlayan ise; Yaşar Kuzucu’dur. 2008 yılında bu çalışmayı gerçekleştirmiş ve Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi’nde makalesi yayınlanmıştır.

Biyografi

Sigmund Freud