Prekarya

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Prekarya.jpg

Prekarya (precariat) kavramı, içinde bulunduğumuz çağın getirdiği teknolojik gelişmeler sonucu ortaya çıkmış yeni bir sınıfı ifade etmektedir. Bu sınıfa mensup olan insanların en temel özelliği ‘güvencesiz’ olmalarıdır. Bahsi geçen güvencesizlik yalnızca somut anlamıyla bir garantiye sahip olmamayı belirtmemektedir. Prekarya, sınıfının aynı zamanda geleceğe dair kaygıları da çok yoğundur. Ek olarak, prekarya sınıfı içinde bulunduğu kapitalist düzenin sebep olduklarından kaynaklı olarak yoğun bir güvensizlik duyarlar[1]. Özellikle yeterince gelişmemiş ülkelerde iş güvencesinin daha az olması sebebiyle prekarya, daha geniş bir insan grubunu kapsar.

Etimoloji

Prekarya, latince güvenilmez anlamına gelen ‘precari’ ve Marksist teoride üretim araçlarına sahip olan burjuvanın tersini oluşturan, tek varlığı sahip olduğu iş gücü olan proletarya sözcüğünün birleştirilmesinden oluşmuştur. Tanımındaki sosyal güvencesizlik ve istikrarsızlık kelimenin kökeninden de görülebilmektedir. Nispeten yeni bir kavramdır.

Kavramın Oluşumu

1970’li yıllardan beri kapitalizmin değişim geçirdiği ve neo-liberalizmin yükseldiği kabul edilmiş bir gerçektir[2] Kapitalizmin bu değişimi dünyadaki küreselleşme ve teknolojik gelişmelerle paralel olarak ilerlemiştir. Teknolojinin sunduğu sistemler yeni ve ‘esnek’ çalışma şekillerine sebep olarak proletaryayı da dönüşüme itmiştir. Temel Marksist anlayışta hangi ulustan olursa olsun devletler içerisinde iki farklı sınıf bulunmaktadır: proletarya ve burjuva. Burjuva bütün üretim araçlarını, yani doğal kaynakların dönüştürülmesinde kullanılan araçları ve bunlara ev sahipliği yapan lojistik unsurları elinde bulundururken bunları kullanan iş gücünü proletarya oluşturmaktadır[3].

Sanayi devrimi ve makineleşme ile kapitalist sistem güçlenmiş ve genişlemiştir. Bütün bunlar da beraberinde burjuvanın küçülmesini ve proletaryanın devamlı olarak artmasını getirmiştir. Bunlara karşılık Marksizm’in temel varsayımı; yeterince gelişmiş batılı kapitalist ülkelerde proletaryanın durumunun farkına varıp işçi devrimi yapacağı ve sistemi düzelteceğidir. Ne var ki bu gerçekleşmemiş ve sonraki yıllarda gelen teknolojik gelişmelerle kapitalizm yalnızca şekil değiştirmiştir. 70’li yıllar geride kalırken yönetimlerin esnekleşmesi, üretimin merkezîleşmesi, iş gücünün çalışma saatlerinin esnekleştirilmesi ve kadınların da iş gücüne katılımının eskiye oranla ciddi şekilde artmasıyla üretim ilişkilerinde bariz farklar oluşmuştur[4].

İnsan nüfusunun artışı ve rekabetin de bir araya geldiği bu denklemde işverenlerin sağlanan hizmet için verdiği ücretler gittikçe düşmeye başlamıştır. Rekabet içerisinde işe alınabilme ihtimalini artırmak isteyen insanlar daha eğitimli, daha kalifiye olsalar da bu konudaki kaygılarının önüne geçememişlerdir. İşverenlerin de çalışanları suiistimal etmesi ve onları birden fazla işi daha esnek mesai saatleri içerisinde yapmaya itmeleri ile adım adım prekarya sınıfının oluşmasına sebebiyet vermiştir.

Üç Tür Prekarya

Prekaryaa.jpg

Prekarya kavramını yeniden canlandıran Guy Standing’e göre; tek bir prekarya tasvirinden söz etmek mümkün değildir. Bunun yerine üç grupta bu sınıfın insanları incelenebilir: atacılar (atavists), nostaljikler (nostalgics) ve bohemler (bohemians). Atacılar adını verdiği ilk grup, yoksul kitlenin çoğunluğunu temsil eder. Genellikle eğitimsiz ve içinde bulunduğu durum için başkalarını -özellikle de nostaljikleri ve bohemleri- suçlamaya hazır insanlardan oluşurlar. Popülist söylemleri olan aşırı sağcı grupları desteklemeye eğilimlidirler, zira duydukları tek ses onlara aittir.

Nostaljikler, göçmenler ve azınlıklardan oluşan gruptur. Bir evleri olmaması sebebiyle güvencesiz, mutsuzlardır ve toplumsal olaylara direkt olarak hedef gösterilmedikleri sürece çok katılım göstermezler. Genellikle kötü şartlar altındaki işlerde çalışırlar ve ilk grup tarafından onlardan ucuza çalışmaya razı olarak işlerini çaldıkları için hoş görülmezler.

Bohemler ise prekaryanın ilerici kanadını oluştururlar. Birçok iş için teorik olarak gerekenden çok daha donanımlı olmalarına rağmen gelecek kaygısı ve maddi sıkıntı taşırlar, günümüzün diplomalı işsizleri olarak da tasvir edilebilirler. Yine de prekarya içinde dönüştürücü rol oynama potansiyeline sahiptirler [5].

Kitap Önerisi

Guy Standing, "Prekarya Yeni Tehlikeli Sınıf", İstanbul: İletişim Yayınları,2020.

Guy Standing "Prekarya Bildirgesi: Hakların Kısılmasından Yurttaşlığa, İstanbul: İletişim Yayınları, 2017.


Hazırlayan: o-Staj Medya Çalışmaları Stajyeri Senem Yağmur Uysal

Kaynakça

  1. Bourdieu, P. (1998). Prekarität ist überall. Ders.: Gegenfeuer, 96-102.
  2. Vatansever, A. (2013). Prekarya geceleri: 21. yüzyıl dünyasında geleceği olmayan beyaz yakalıların rüyası. LAÜ Sosyal Bilimler Dergisi, 4(2), 1-20.
  3. Hülagu, F. (2018). Küresel Siyasete Hiriş: Uluslararası İlişkilerde Kavramlar, Teoriler, Süreçler. Balta, E. (Der.). İstanbul: İletişim Yayınları, 175-198.
  4. Hülagu, F. (2018). Küresel Siyasete Giriş: Uluslararası İlişkilerde Kavramlar, Teoriler, Süreçler. Balta, E. (Der.). İstanbul: İletişim Yayınları, 175-198.
  5. Standing, G. (2014). The Precariat-The new dangerous class. Amalgam, 6(6-7), 115-119.