Pax Romana
Pax Romana, Romalıların işgal ettikleri bölgelerde ve kendi cumhuriyet ve krallık dönemi yönetimlerinde kullandıkları ‘‘Roma Barışı’’ anlamına gelen bir kavramdır.[[1]] Bu kavram, M.Ö. 27'de Roma İmparatoru Augustus Caesar'ın tahta çıkışıyla Roma'nın bir cumhuriyet olmaktan çıkıp imparatorluğa dönüşmesi ile M.S. 180 yılında Marcus Aurelius'un ölümüne kadar olan 200 yıllık dönemi tanımlar.[[2]] Roma bu dönemde devletlerin karşı koyamayacağı kadar askeri ve ekonomik olarak güçlü bir imparatorluk olarak tarihte yerini almıştır. Bu gücünü korumak için çevresindeki devletlerle savaşmayı durdurmak istemiş ve barış dönemini başlatmıştır. Bu dönemde Roma İmparatorluğu hukuk, edebiyat ve mühendislik alanında oldukça gelişmiştir. Roma Barışı’nın en önemli unsurlarından biri de asiller ile köylüler arasındaki barışın sağlanması idi. Roma İmparatorluğu gibi gücünü savaşlardan kazanan bir imparatorluk, barış dönemine girip uzun süre savaşmayınca çevresindeki devletlerden gelen ataklardan dolayı yıkılması daha kolay oldu. Her ne kadar Pax Romana dönemi, Roma İmparatorluğu’nun sınırlarını genişletmesine, imparatorluğun gelişmesine ve imparatorluk içinde yaşayan halklar arasında barış sağlanmasına neden olsa da imparatorluğun daha sonralarda kolayca yıkılmasına sebep olmuştur. Kısaca "Pax Romana" yani "Roma Barışı" devlette, M.S. 3.yy'daki gibi sürekli, ıstıraplı iç savaşların olmadığı ve ayrıca Roma'nın dış baskılar altında kargaşaya düşmediği bir barış ve sükûnet dönemidir.[[3]]