Mısır

From TUİÇ Sözlük
Jump to navigation Jump to search

Mısır ya da resmî adıyla Mısır Arap Cumhuriyeti (Arapça:جمهورية مصر العربية - Cumhūriyyet Mısr el-ʿArabiyye), ya da kısa ve yaygın adıyla sadece Mısır denilir. Mısır, cumhuriyetle yönetilen bir Arap ülkesidir. Halkının çoğunluğu Müslüman Araplardan oluşur. Başkenti Kahire'dir. [1]

Mısır, cumhuriyetle yönetilen bir Arap ülkesidir. Halkının çoğunluğu Müslüman Araplardan oluşur. Ülkenin Cumhurbaşkanı Abdülfettah el Sisi'dir. Ülke Başbakanı ise İbrahim Mehlab'dır. Mısır'ın yasama organı ise Mısır Halk Meclisi'dir.

Yakın dönem siyasi tarihi

Modern Mısır’ın kurucusu olarak Osmanlı İmparatorluğu'nun Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa kabul edilir. 1805-1848 döneminde ülkeyi yöneten ve kendini Mısır'ın ilk hidivi ilan eden Kavalalı, hayatın birçok alanında Batılı normlara uygun reformlar gerçekleştridi. Harp akademisi açtı ve Mısır ordusunun omurgasını oluşturdu. Tarım ve sulamayı geliştirmek için kanallar ve setler kurdu. Kavalalı'nın kurduğu Mısır Hidivliği'nin özerkliği, Osmanlı devleti tarafından 1867'de resmen tanındı. Bu tarihten 1914'e kadar hukuken Osmanlı'nın bir parçası olarak kaldı. Ancak 1882 yılında Britanya'nın işgal etmesiyle birlikte ülke, fiilen Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetiminden çıktı.

1882'de Britanya'nın kontrolüne giren Mısır Hidivliği, 1914 yılında sona erdi. 1914-1917 yıllarında Mısır Kralı Hüseyin Kamil'di. Ardından 1936’ya kadar tahtta kalacak olan I. Fuad başa geçti. Onu da 1952’ye kadar I. Faruk izledi.

1922'de Britanya'dan tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Mısır, 1953'e kadar süren krallık dönemini çok sıkıntılı geçirdi. 23 Temmuz 1952’de General Muhammed Necib’in liderliğindeki miliyetçi eğilimli bir grup subay, Kral Faruk'a darbe yaparak tahttan indirdiler. Hür Subaylar adı verilen askerler, Faruk yerine çocuk yaştaki oğlu Suad’ı tahta oturttular. 1953 yılında ise cumhuriyet ilan ettiler. Muhammed Necip, ilk Mısır Cumhurbaşkanı oldu.

Hür Subaylar'dan biri olan ve karizmasıyla öne çıkan Albay Cemal Abdülnasır, 1956'da Mısır Cumhurbaşkanı oldu. Nasır, Pan-Arabizm’in güçlü isimlerinden biriydi. 1958 yılında Mısır ile Suriye’nin birleşerek tek devlet haline geldikleri Birleşik Arap Cumhuriyeti'nin de mimarıydı. Bu birlik, 1961'de dağıldı.

1967 yılında İsrail ile giriştiği savaştan ağır mağlubiyetle çıkan Mısır, 1973 yılında Suriye ile ittifak oluşturarak İsrail’e ani bir saldırı düzenledi. Ekim veya Yom Kippur olarak anılan bu savaşı hiçbir taraf kazanamadı. Fakat Mısır için bu savaş psikolojik bir zaferdi.

Nasır'ın 1970'te ölmesi üzerine yerine Hür Subaylar'dan biri olan Enver Sedat geçti. Sedat, 1979'da İsrail ile imzaladığı Camp David Barış Antlaşması'na tepki duyan İslami Cihad üyesi bir grubun düzenlediği suikast ile 1981'de hayatını kaybetti. Sedat'ın yardımcısı olan Hüsnü Mübarek, ondan boşalan koltuğun yeni sahibi oldu. 2010 yılının sonunda Tunus'ta başlayan baskıcı yönetimlere isyan dalgası, Ocak 2011'de Mısır'a ulaştı. Mübarek ve hükümetine karşı protesto gösterileri başladı. Zira halkın çoğunluğu hükümetin işe yaramaz ve yozlaşmış olduğunu düşünüyordu. On sekiz gün süren protestoların ardından 25 Ocak 2011 günü Mübarek istifasını açıkladı.

Mübarek yönetiminin devrilmesinin ardından ülke, Temmuz 2012'ye kadar Silahlı Kuvvetler Yüksek Şurası tarafından yönetildi. Ardından Müslüman Kardeşler kökenli Muhammed Mursi, 30 Haziran 2012 tarihli seçimlerde, eski sisteme yakınlığıyla bilinen Ahmet Şefik'i geride bırakarak Cumhurbaşkanı seçildi. Mısır'ın demokratik seçimlerle iktidara gelen ilk lideri olan Mursi, 3 Temmuz 2013'te askeri müdahaleyle devrildi. Yerine Adli Mansur getirildi.

Askeri dabeden sonra parlamentonun iki kanadı da kapatıldı. Anayasa yazım komisyonu ilga edildi. Darbe yönetiminin kontrolünde hazırlanan yeni anayasa, 14-15 Ocak 2014'te düzenlenen ve seçmenlern yüzde 38'inin katıldığı referandumda onaylanarak yürürlüğe girdi.

3 Temmuz darbesinin ardından Suudi Arabistan başta olmak üzere (Katar hariç) Körfez ülkeleriyle ilişkilerini düzelten Mısır'ın, darbeye karşı tavır alan Türkiye ile ilişkileri ise kötüleşti. Bunun sonucu olarak Mısır, 23 Kasım 2013'te Ankara'daki büyükelçisini geri çekti ve Türkiye'nin Kahire Büyükelçisi'ni istenmeyen adam ilan etti. Türkiye de Kahire'deki büyükelçisini geri çekerek buna cevap verdi.

Nüfus ve İstihdam

Mısır Arap dünyasının en fazla nüfusa sahip olan birinci ülkesi, Afrika kıtasının ise Nijerya ve Etiyopya'dan sonra üçüncü ülkesidir. Nüfusun neredeyse tamamı, ülkenin önemli varlığı olan Nil nehrinin kıyılarında yaşamaktadır. Ülkenin kuzeyinde yer alan Nil Deltası dünyanın en kalabalık bölgelerinden bir tanesidir. Bu bölgede km² ye düşen kişi sayısı 1.540’tır. Mısır’ın tarım alanlarının neredeyse tamamı bu bölgede yer almaktadır. Ülke nüfusunun 1/3’ü tarım sektöründe faaliyet göstermektedir.[2]


Ekonomi

Nasır yönetiminde Mısır’ın ekonomisi büyük ölçüde devlet kontrolü altındaydı. Ancak 1990 yılından bu yana pek çok alanda ekonomik serbestlik yaygınlaştı. 2000’ler boyunca işsizlik oranı çok yüksek seyretti. Bu durum, 2011 yılında gerçekleşen Mısır ayaklanmasının en büyük sebebiydi. Ülkede yiyecek fiyatları son birkaç yıldır sürekli artmaktaydı.

Mısır, petrol ve doğalgaz ihracatı yapıyor. Ancak Libya’yla karşılaştırıldığında petrol rezervleri oldukça sınırlı. Ekonomisi büyük ölçüde turizme dayalı olan Mısır'daki iç karışıklık, bu sektöre de büyük darbe vurdu.

Akdeniz’i Hint Okyanusu’yla birleştiren Süveyş Kanalı, Mısır hükümeti için önemli bir gelir kaynağı olsa da ülkede yoğun bir sanayileşmeye ihtiyaç duyuluyor. [3]