Korumacı Demokrasi

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Demokratik fikirlerin yeniden canlandığı 17. ve 18.yüzyılda, Eski Yunan'daki klasik demokrasi modelinden farklı modeller ortaya çıktı.Demokrasi artık halkın siyasete katılma aracı ve hükümetlerin aşırı müdahaleci tutumlarına karşı koruyucu bir güç olarak görülüyordu.Bu anlayış özellikle bireysel özgürlükler için en geniş alanı teminat altına alma amacını güden ilk liberal düşünürlerde kendini gösteriyordu.Bireyleri devlet karşısında koruma kaygısı aslında Aristo'nun Platon'a sorduğu soruda kendisini gösteriyordu: Quis Custodiet Custodes? (Koruyuculardan kim koruyacak?) Aynı kaygıyı taşıyan John Locke oy hakkını doğal haklar içinde değerlendirme eğilimindeydi.Halk kendisini yönetenlere karşı bir rıza göstermediği sürece yönetimin meşrutiyetinden bahsedilemezdi.Bu demokratik tutuma rağmen Locke'un kendisinin modern standartlarda bir demokrat olduğu söylenemez.Çünkü Locke için oy hakkı sadece mülkiyet sahiplerine aittir. James Mill ve Jeremy Bentham gibi 18.yüzyıl faydacıları, demokrasiyi bireysel çıkarları korumak ve geliştirmek için bir araç olarak görmüşlerdir. Bentham'a göre insanlar hazzı arayan, acıdan kaçan yaratıklar olduğu için evrensel oy hakkının getirilmesi en çok sayıda insan için en fazla mutluluğu sağlayacak yegane yoldur. Korumacı demokrasi sınırlı ve dolaylı bir demokrasi modeli sunar.Pratikte, yönetilenlerin rızası düzenli ve rekabetçi seçimlerle sağlanır.Bu da yönetenlerin halka hesap vermesini sağlar.Siyasi eşitlik böylelikle eşit oy hakkını ifade eden teknik bir kavrama dönüşür.Dahası, oy hakkı gerçek bir demokrasi için yeterli değildir.Bireysel özgürlükleri korumak için yasama,yürütme ve yargı üzerinden güçler ayrılığına dayalı bir sistemin tesisi de şarttır. Sonuç olarak korumacı demokrasi modeli insanlara seçtikleri gibi yaşamak imkanı vermeyi amaçlamıştır; bu haliyle laissez-faire(bırakınız yapsınlar) kapitalizmiyle örtüşen bir yapıya sahiptir.Bireylerin özgürlüğüne ve sosyal ve ekonomik koşullar karşısındaki sorumluluklarına yaptığı vurguyla klasik liberallere ve Yeni Sağ'a esin kaynağı olmuştur. [1]


  1. Türköne,Mümtaz'er,Siyaset,Opus Yayınları,10.baskı,İstanbul 2009.