Katar

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Katar resmî adıyla Katar Devleti,(Arapça: دولة قطر, Devletü Katar) Arap Yarımadası'nın doğusunda bulunan bir Basra Körfezi ülkesi. Tek kara sınır komşusu Suudi Arabistan olup diğer tarafları Basra Körfezi ile çevrilidir.En büyük şehri, nüfusu 500.000 civarında olan Doha'dır.Diğerleri; Al Wakara, UmmSaid, Al Khor, Medinat Al-Shamal, Al Ruwais, Al Zubara, Dulhan.Nüfus 2,67 milyon,yüzölçümü 11.521 km²,Devlet Başkanı Emir Şeyh Tamim bin Hamad El Sani ,Başbakan Şeyh Abdullah bin Nasır bin Halife El Sani, Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani ,konuşulan diller Arapça, İngilizce, para birimi Katar Riyali ,etnik yapısı %13’ü Katarlı Arap, %87’si yabancı (çoğu Güney Asyalı Müslüman).

Siyasi Görünüm

Katar Devleti 3 Eylül 1971 tarihinde kurulmuştur. İdare şekli monarşi olan ülke, El Sani hanedanı tarafından yönetilmektedir. Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad El Sani, 25 Haziran 2013 tarihinde yönetimi babası Şeyh Hamad Bin Khalifa El Sani’den devralmıştır. Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyeleri Emir tarafından atanmaktadır. [1]

35 üyeli Danışma Meclisi (Majlis Al Shura) 1972 yılında kurulmuştur. Bakanlar Kurulu ile birlikte ülkenin yasama erkini oluşturmaktadır. Ülke bütçesinin ve yasaların ele alındığı istişari bir organdır.

2003’te halkoyuna sunularak kabul edilen yeni Anayasa’da, 45 üyeli bir Danışma Meclisi kurulması, Meclis’in 30 üyesinin seçimle belirlenmesi, diğer 15 üyenin Emir tarafından atanması öngörülmüştür. Anayasa, Emir tarafından onaylanmasının ardından 8 Haziran 2005 tarihinde Emirlik Kararnamesiyle yürürlüğe girmiştir.

Tarih

Katar’ın bulunduğu bölgedeki ilk yerleşim taş devrine dayanıyor. Taş devrinin ülkede bulunan ilk kalıntılarının 50 bin yıllık olduğu tahmin ediliyor. Katar’da Babilliler ve Selçukluların da yaşadığı biliniyor.Yedinci yüzyılın ortalarında İslam dini Arap yarımadasında yayınlamaya başlayınca, Katar’da Emeviler, Abbasiler gibi İslam hanedanlarının hakimiyeti altına girdi.16. yüzyıldan Birinci Dünya Savaşı'na kadar Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı.19. yüzyılın sonlarına doğru Al Tani emirliği kuruldu ve 20. Yüzyılın başlarına kadar İngiliz himayesinde kaldı.Katar, 1971 yılında İngilizler himayesinden ayrılarak, tamamen bağımsız bir ülke oldu. Bu olaydan kısa süre önce Katar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin bir parçası olma teklif reddetmişti.

1972-1995 yılları arasında ülkeyi yöneten ilk emirin ardından, yönetime el koyan Katar Emiri Hamad bin Halife Al Tani göreve geldi. Al Tani emirliği döneminde, önemli siyasi ve ekonomik reformlar gerçekleşti. Seçimlerin özgürleşmesi için adımlar atıldı, kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip oldu. Aynı zamanda gaz ve petrol sektörlerinde liberalleşmenin yolu açıldı. Katar bu dönemde komşu ülkelerle de ilişkilerini artırdı ve 2001 yılı itibariyle, Bahreyn ve Suudi Arabistan ile arasındaki sınır sorunlarını tamamen çözüme kavuşturdu. Ülke, Nisan 2003’de yapılan Anayasa referandumundan bu yana ciddi bir politik dönüşüm gerçekleştirdi. Yeni Anayasa 2/3’ü 8’i seçimle, 1/3’ü ise Emir’in ataması ile işbaşına gelen 45 üyeli ve yasama yetkisi olan bir parlamentonun kurulmasını sağladı.

Katar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı etkisi altına alan ve ‘Arap Baharı’ olarak bilinen halk ayaklanmalarından etkilenmedi.Yedi idari bölgeden oluşan Katar’da 2009’dan bu yana yerel hizmetlerin iyileştirilmesi amacıyla belediye seçimleri yapılıyor.

Mutlak monaşi ile yönetilen ülkede Haziran 2013’te bir ilk gerçekleşti. Emir, görevini 33 yaşındaki oğlu Şeyh Temim bin Hamad Al Tani'ye devretti.Ülke ekonomisindeki gelişmelerin yanısıra Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt, Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ın üyesi olduğu Körfez İşbirliği Konseyi’nde (Arap devletlerinin bölgesel örgütü ) özellikle savunma alanında işbirliği konusunda önemli rol oynuyor.Katar, ABD askeri güçleri için hareket merkezlerinden biri oldu ve özellikle Körfez Savaşı iki ülke arasındaki önemli bir ortaklığın temellerini oluşturdu.Katar, Irak'ın ABD öncülüğündeki işgali de koordine eden komuta merkezine ev sahipliği yapmıştı.

Nufüs ve İşgücü

Katar’da yüksek bir nüfus artış hızı görülmekle birlikte, söz konusu oran ülkenin sanayileşme ve yatırım çalışmaları kapsamında özellikle doğalgaz ve altyapı çalışmaları için bu ülkeye gelen yabancıların sayısındaki artıştan kaynaklanmaktadır. Ülkede çalışan yabancıların çoğunluğu Hindistan, Pakistan, Nepal ve Filipinler’den gelmektedir. 2012 yılı itibariyle ülke nüfusu 1.8 milyon olarak görülmektedir. IMF verilerine göre 2013 yılı nüfusu 2 milyon 2016 yılında da Katar’ın nüfusunun 2,6 milyona ulaşacağı tahmin edilmektedir.

Ülke nüfusunun %77’si erkek, % 47,5’i 29 yaşın altındadır. Bu oransızlıklar da yabancı işgücüne bağlı olarak ortaya çıkmaktadır.

Nüfusun %90’ı şehirlerde yaşamaktadır. Başkent Doha nüfusun 45,7’sini, 10 km uzaklıktaki Rayyan ise %36,7’sini barındırmaktadır.

Ülkenin işgücü neredeyse tamamıyla yabancı işçilere dayanmaktadır. Katar’da hükümet tarafından sürdürülen çalışmalar ağırlıklı olarak Katarlı işgücünün kalitesinin artırılarak özel sektörde istihdam edilmesini amaçlamaktadır. Bu çerçevede, ülkede faaliyet gösteren çok uluslu şirketlerle birlikte Katarlılar için yoğun mesleki eğitim programları düzenlenmektedir. Diğer taraftan ülkede işgücüne tanınan haklar da Katarlılarla sınırlı kalmaktadır.

Yabancı işgücünün çalışma izinleri İçişleri Bakanlığı’nca düzenlenmektedir. Katar’da çalışan her yabancı için bir kefil zorunludur. Bu nedenle, ülkede iş yapmak isteyen her yabancı şirketin yatırımı için getireceği yabancı çalışanların kefalet işlemlerini kefili / ortağı ile en başta çözmesi gerekmektedir.

İçişleri Bakanlığı’nın ve kefilin kabulü ile yabancı işçinin kefaleti el değiştirebilmektedir. Bununla birlikte, İçişleri Bakanlığı’nın kabulüne bağlı olarak kefili hakkında geçerli bir şikayette bulunan çalışanın kefaleti bir başkasına geçebilir.

Diğer taraftan, ikamet izni içerisinde kefalet yalnızca iki kere değiştirilebilir. Bir yabancının ikamet izni iptal edilirse, kişi Katar’a işçi vizesi ile 2 yıl içerisinde giriş yapamaz.[2]

Doğal Kaynaklar ve Çevre

Katar, doğalgaz bakımından dünyanın en zengin rezerv kaynaklarından birisine sahip. Refah düzeyinin yüksekliğinin önemli bir bölümü zengin doğal kaynaklara sahip olmasından geliyor.Dünyanın 3. en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olan ülke, 25.7 trilyon metreküple dünyada kanıtlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık yüzde 15’ini elinde bulunduruyor. Hidrokarbon oldukça önemlidir. Petrol Dukhan ve Qatari’de çıkarılmakta olup Katar Ekonomisi petrol ve doğalgaza dayalıdır. Ülkenin GSYİH’nın %56’sı, ihracat gelirlerinin ise % 89’u petrol ve doğalgaz sektöründen elde edilmektedir. Doğalgaz da ülke için oldukça önemli bir yeraltı kaynağıdır. Dünyanın en büyük 3. doğalgaz rezervine sahip bulunan Katar’ın rezervleri, dünya doğalgaz rezervlerinin %15’ine tekabül etmektedir. Katar’ın doğalgaz üretimini 300 yıl boyunca sürdürebileceği tahmin edilmektedir Katar’ın petrol rezervi ise 26,8 milyar varildir. Katar’ın ihracat gelirlerinin %49’unu petrol, %40’ını LNG teşkil etmektedir. Ülkenin tamamına yakını düzlük olup, en yüksek rakım deniz yüzeyinden 40 m’dir. Ülkenin kuzeybatısında bazı tepeler, güneydoğusunda ise kum tepeleri bulunur. [3]

Ülkenin iklim yapısı çöl iklimidir. Yazın hava sıcaklığı 50ºC civarındadır. Yüzey suları ve bitki örtüsü yok denecek kadar azdır. Bazı kuyulardan yeraltı suyu çıkarılmakta ise de, suyun tamamı denizden arıtma yoluyla elde edilmektedir.[4]

Katar'ın ABD, İngiltere ve Fransa ile önemli savunma antlaşmaları mevcuttur.

2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak Katar, bu organizasyon sebebiyle yeni uluslararası havalimanı, otoyol, demiryolu ve metro ile yeni yerleşim bölgeleri gibi büyük çaplı yatırımlara yönelmiş durumda. Kaynakça