Karşılıklı Bağımlılık
Sosyal, ekonomik, politik ve kültürel alanda yaşanan gelişmeler ile küreselleşen dünyanın uluslararası ilişkilere yansımaları karşılıklı bağımlılık kavramını ortaya çıkarmıştır. Karşılıklı bağıumlılık ekonomi, siyaset, askeri konular gibi çeşitli alanlarda yaşanabilmesine karşın, devletlerin başka bir devlete askeri ve güvenlik anlamında bağımlı olması zor ve az görülen bir durumdur [1]. Bu yaklaşım özellikle realist paradigmanın vurguladığı temel noktadır. Aralarında karşılıklı bağımlılık ilişkisi bulunan devletler arasında yaşanabilecek herhangi bir olumsuz gelişmeden her iki ülke de kötü şekilde etkilenmesine karşın bu etkilenmede bir eşitsizlik vardır ve bu eşitsizlik taraflardan biri için diğerine göre çok daha önemli ve tehlikelidir [2].
Terim diğer bir kaşılığını da Marksist paradigmada bulmuş ve Bağımlılık Teorisi adı altında geliştirilmiştir. Buna göre gelişmiş merkez devletler, kendi refahları için, zayıf çevre devletleri sömürürler. Buradaki bağımlılık, bir devletin dış politikalarının diğer bir devlet tarafından belirlenebildiği tek taraflı bir etkileşimi ifade etmektedir [3]. Karşılılık esası sömürü ilişkisine bağlıdır.