Jus Cogens
TANIMI
Jus cogens, bir diğer adıyla emredici (buyruk) kurallar uluslararası toplumun ortak faydası için öncelikle güvence altına alınması gereken değerleri korumak için ortaya çıkmış kurallardır. Bu kurallara uymak uluslararası toplum üyelerinin başlıca yükümlülüğü olarak kabul edilir. [1] Jus cogens’in kapsama alanına giren konular hakkında belirli bir kriter olmasa da başlıca örnekleri arasında kuvvet kullanmanın, köle ticaretinin, deniz haydutluğunun, soykırımın yasaklanması ve devletlerin egemen eşitliği ile halkların kendi kaderlerini belirlemesi gerektiği ilkeleri bulunur. [2]
TARİHSEL GELİŞİM
Modern dönemde jus cogens kavramı ilk kez 1969 Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesii’nde kullanılsa da, uluslararası hukukta jus cogens ayırdının yapılmasının Grotius ve çağdaşlarının dönemine dayandığı görüşü benimsenmiştir.[3] Modern dönemde ise iki büyük dünya savaşıyla geçen bir yüzyıldan sonra, daha etkili ve adil bir uluslararası siyasi düzen ihtiyacı, uluslararası hukukun gelişimini de büyük ölçüdeetkilemiştir. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda, toplumların ortak faydasını sağlayacak jus cogens kurallarına duyulan ilgi de başlamıştır.[4] Birleşmiş Milletler Hukuk Komisyonu ise jus cogens kurallarıyla ilgili geniş kapsamlı düzenlemelerin yapılmasında öncü olmuştur. Kavramın gelişiminde 1953 yılından beri yapılan Antlaşmalar Hukuku kodifikasyon çalışmaları önemli rol oynamıştır. Yine Birleşmiş Milletler Antlaşmalar Hukuku Konferansı sonrasında kabul edilen 1969 Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi ile jus cogens kurallarına aykırı olan sözleşmelerin hukuki açıdan geçersiz sayılacağı kararlaştırılmıştır.[5] Günümüzde ise jus cogens kuralları uluslararası alanda yapılacak yeni düzenlemelerde temel alınacak düzeyde kabul edilmiştir. Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun öncelikli kuralları olan yükümlülüklerde sorumluluğu ortadan kaldıran gereklilik halinin öne sürülemeyeceği kararı bunu destekler niteliktedir. Jus cogensin günümüzdeki önemi hakkında verilecek diğer örnek de Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun verdiği bir başka karar olan çok taraflı normatif antlaşmalarda jus cogens kurallarının devletlerin arasındaki antlaşmalardan bağımsız olmasıdır.[6]
JUS COGENS VE DEVLET EGEMENLİĞİ
Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’nde de değinildiği üzere uluslararası toplum tarafından tüm devletler egemen eşit olarak kabul edilmiştir. Bu ilke bir jus cogens kuralı olarak görülmektedir ancak uluslararası sistemdeki güç ilişkilerinin ve dengesizliğinin varlığı (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde görüldüğü gibi) bu kurala aykırı bir durum oluşturmaktadır.[7] Jus cogens ve devlet egemenliği arasındaki başka bir problem de bu kuralların “uluslararası hukukun temel ilkelerinden olan ve devlet egemenliğinin bir uzantısı olarak karşımıza çıkan devletlerin sözleşme yapma serbestliğini sınırlamasıdır”.[8]
Hazırlayan: Uluslararası Hukuk Stajyeri Zeynep Deniz Kumbaroğlu
Kaynakça
[1] Şule Anlar Güneş "Uluslararası Toplumun Ortak Değerleri Sorunu, Çevrenin Korunması ve Jus Cogens Doktrini,” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 59, (Nisan 2004 ): 125.
[2] Hüseyin Pazarcı, “Uluslararası Hukukta Jus Cogens Kavramı,” Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, (1997): 376 (Aktaran, İrem Karakoç, “Uluslararası Hukukta Emredici Kural Olgusuna Tarihsel Bir Yaklaşım,” Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi 1, (2006): 91.
[3] Yasin Öztürk, “Uluslararası Hukukta Devletlerin Egemen Eşitliği Kavramının Jus Cogens Niteliği,” Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 1, ( Ağustos 2017): 41; Güneş, “Uluslararası Toplumun Ortak Değerleri Sorunu,” 126.
[4] Güneş, “Uluslararası Toplumun Ortak Değerleri Sorunu,” 128.
[5] Age., 126-128.
[6] Erdem Denk, “Uluslararası Antlaşmalar Hukukunda Jus Cogens Kurallar,” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi 2, ( Şubat 2001 ): 51
[7] Öztürk, “Uluslararası Hukukta Devletlerin Egemen Eşitliği,” 48.
[8] Denk, “Uluslararası Antlaşmalar Hukukunda Jus Cogens,” 44.