II.Abdülhamid

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Ağabeyi Sultan V. Murad’ın akıl sağlığının bozulması sebebiyle görevini yerine getirememesi üzerine, kardeşi Abdülhamid göreve gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun 34. padişahı ve 113. İslam halifesidir. Bunalımlı bir dönemde tahta çıkan Abdülhamid, Batı'ya karşı dengeci, Doğu'ya karşı İslâmî politikalar izlemiş, ülke içinde mutlakiyeti (monarşiyi) güçlendirmiştir. [1] Rusya’nın başını çektiği Panslavizm akımıyla Balkanlar’da milli isyanlar başladığı dönemde ülke içinde meşrutiyet yanlısı görüşler baş göstermiştir. Hükümdarlığı süresince 1876’da Osmanlı Devleti’nin ilk anayasası olan Kanun-i Esasi’yi yürürlüğe koymuştur. Kanun-i Esasi hukuki olarak Padişahın tek yanlı bir işleminden doğmuştur.[2] 1877’de Meclis-i Mebusan’ı açarak büyük bir adım atmıştır. Böylece I. Meşrutiyeti ilan etmiştir. Padişah ile meclisin ülkeyi birlikte yönetmesi ilkesine dayanan anayasayla yargı bağımsızlığı ve temel haklar teminat altına alınmasına rağmen hâkimiyetin esas kaynağı yine padişahtır. [3] O dönemde Rusya ile anlaşmazlıkların olması bu meclisin başta Mithat Paşa olmak üzere diğer mebusların istişareleri ile Rusya’ya Savaş ilan etmesine sebep oldu. Mithat paşa ve takımı Ruslara karşı Osmanlı’nın yanında İngilizlerin olacağına inanıyordu lakin durum böyle olmadı. Yapılan savaşta Osmanlı orduları ağır bir hezimet aldı. Meclisin aldığı bu yanlış karardan ötürü II. Abdülhamid Han meclisi süresiz olarak feshetti.[4] 1881’de dış borçların büyümesi nedeniyle Düyun-u Umumiye’nin kurulmasını sağladı. Bu durum Osmanlı Devleti’nin iktisadi bağımsızlığının tehlikeye girmesine sebep oldu. Ermenilere karşı uyguladığı katliam ile bilinir.Batı kamuoyunda genellikle Hamidiye Katliamları olarak adlandırıldı ve liberal Avrupa basınında Abdülhamid aleyhine şiddetli bir kampanya başlatılmasına sebep oldu. 1889’da kurulan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin 1908’de ayaklanmasıyla, baskılar sonucu Abdülhamid, yirmi dokuz yıl askıda kalan Osmanlı Anayasası’nı 24 Temmuz 1908’de tekrar yürürlüğe koydu ve II. Meşrutiyeti ilan etti. Bu süreçte İttihat ve Terakki’nin egemenliği bilinirken ülke Trablusgarp, I. Ve II. Balkan Savaşları ve I. Dünya Savaşlarını yaşadı. 31 Mart isyanının bastırılması sonucu meclis, II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesine karar verdi ve 1918’de İstanbul’da Beylerbeyi Sarayı’nda vefat etti.