Fay hattı çatışmaları

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Fay hattı çatışmaları farklı medeniyetlerin devletleri veya grupları arasındaki cemaat çatışmalarıdır. [1] Fay hattı savaşları da şiddet içeren çatışmalardır. Bu tür savaşlar devletler arasında, hükümet dışı gruplar arasında ve devletler ile hükümet dışı gruplar arasında patlak verebilir. Fay hattı çatışmaları bazen halkların kontrolünü elde etmeye yönelik mücadeleler niteliğine bürünür. Daha sık rastlanan mesele ise bölgenin kontrolünün ele geçirilmesidir. Fay hattı savaşları genelde cemaat savaşlarının tipik özelliklerinin hepsini olmasa da kimilerini barındırır uzayıp giden çatışmalardır. Grup kimliği ve güç şeklinde temel meseleleri içermesi bakımından müzakereler ve uzlaşmalarla çözülmeleri zordur. Cemaat kimliği ve nefret ateşleri soykırım haricinde nadiren bütünüyle söndürülür. Fay hattı savaşları devamlılık özelliliklerinin sonucu olarak,tıpkı diğer cemaat savaşları gibi,büyük sayılarda ölüm ve mülteciye yol açma eğilimini taşır. Fay hattı savaşları cemaat savaşlarının uzun sürme, şiddet düzeyinin yüksek olma ve ideolojik zıt değerlilik özelliklerini barındırmakla birlikte iki bakımdan bu savaşlardan farklılık gösterirler. Birincisi cemaat savaşları etnik, dinsel, ırksal veya dilsel gruplar arasında çıkabilir. Ama din medeniyetlerin birincil tanımlayıcı karakteristiği olduğundan fay hattı savaşları neredeyse her zaman farklı dinlerden insanlar arasında yaşanmaktadır. İkincisi ise, cemaat savaşları tekilci olma eğilimindedir, dolayısıyla yayılma ve fazladan taraflar içerme olasılıkları nispeten azdır. Oysa fay hattı savaşları, daha büyük kültürel varlıkların parçası olan gruplar arasındadır.


Modern dünyada ulaşım ve iletişim olanaklarının artması bu bağlantıların kurulmasını ve dolayısıyla fay hattı çatışmalarının “uluslararasılaşması”nı kolaylaştırdı. Göç üçüncü medeniyetlerde yayılmalar yarattı. İletişim ağları birbiriyle mücadele eden tarafların yardım çağrısında bulunmasını ve soydaş grupların da söz konusu tarafların başına gelenlerden hemen haberdar olmalarını kolaylaştırıyor. Böylece, dünyanın gene küçülmesi soydaş grupların birbiriyle mücadele eden taraflara manevi, diplomatik, mali ve maddi destek sağlamasını olanaklı kılıyor ve hatta bu desteğin verilmemesini çok daha güç hale getiriyor.[2]


  1. Huntington, Samuel P, “Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması”, Okuyan Us Yayınları, İstanbul, Aralık 2017, s. 378;
  2. Huntington, Samuel P, “Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Kurulması”, Okuyan Us Yayınları, İstanbul, Aralık 2017, s. 381;