Divide et İmpera
Kelime kökeni Latince'dir. Böl ve yönet anlamına gelmektedir. Bu politika; rakiplerini bölerek ya da onları bölünmüş vaziyette tutarak zayıf durumda bırakmak isteyen devletlerin izledikleri yoldur. Devlet, bölge veya millete hükmetmek amacıyla yapılan bir bölmeden bahsedilir. İlk kez Niccolò Machiavelli’nin 1532 yılında yayınlanan Prens adlı kitabında, Medici Prensine iktidarını nasıl kullanacağını anlattığı bölümde kullanmış olduğu iddia edilir. [1] 19. yüzyılda sömürge imparatorluklarının kuruluşunda, daha iyi bir idare için Asya ve Afrika'nın komşu topluluklarını birbirine düşman etme çalışmalarında bu kuraldan yararlanılmıştır. Aynı şekilde II. Dünya Savaşı sonrasında Almanya'nın bölünmüş halde bırakılması da, bu politikaya örnek gösterilebilir. Günümüzde ise ABD'den Condoleezza Rice, Böl ve Yönet politikasıyla ilgili olan Büyük Ortadoğu Projesi'ni (BOP) Orta Doğu'da "Fas`tan Çin sınırına kadar 22 ülkenin siyasi ve ekonomik coğrafyasının değiştirilmesi" olarak tanıtmıştır. Traiano Boccalini, La Bilancia Politica'da siyasette ortak bir ilke olarak "divide et impera" diye söz ediyor. Bu tekniğin kullanımı, egemenliğe ve kurallarına kolektif olarak karşı çıkabilecek olan, farklı çıkarların gruplarını, nüfuslarını veya gruplarını kontrol etmek içindir. Maciavelli, “Savaş Sanatı Kitabı VI'da (Dell'arte Della Guerra) bir Kaptan'ın ne yapması gerektiğini belirten bir askeri stratejiyi tanımlar.