Birleşik Arap Emirlikleri
Birleşik Arap Emirlikleri (Arapça: دولة الإمارات العربية المتحدة - Dawlat al-Imārāt al-'Arabīyah al-Muttaḥidah) veya kısa kullanımıyla BAE,Orta Doğu'da Arap Yarımadası'nın güneydoğusunda bulunan, Umman ve Suudi Arabistan'la komşu olan ülke. Resmi Adı Birleşik Arap Emirlikleri'dir. Yönetim biçimi federal devlet iken resmi dili Arapça'dır. Başkenti Abu Dhabi'dir.Yüzölçümü : 83.600 km2'dir. Nüfusu 9,3 milyon Para Birimi Dirhem (1$= 3,67 Dirhem) 'dir.Dini açıdan nüfusun yüzde 76’sı Müslüman, yüzde 9’u Hristiyan, yüzde 15’i diğer dinlere mensuptur.[1] BAE vatandaşları: %15, Hintliler: %25, Pakistanlılar: %13, diğer Araplar: %12, Bangladeşliler: %7, Filipinliler: %6, İranlılar: %4, Sri Lankalılar: %3, diğerleri (Nepalli, Çinli, Afgan, İngiliz, Kanadalı, ABD’li vs.): %15.
BAE; BM, Körfez İşbirliği Konseyi, Arap Ligi, İslam İşbirliği Teşkilatı, OPEC, Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, Bağlantısızlar Hareketi (G-77) gibi uluslararası kuruluşlara üyedir. [2]
Birleşik Arap Emirlikleri (BAE); Abu Dabi, Dubai, Sharjah, Fujairah, Umm Al Quwain ve Ajman Emirliklerinden oluşan 6 Emirliğin bir araya gelmesiyle 1971 yılında kurulmuştur. Bilahare Ras Al Khaimah da 10 Şubat 1972'de federasyona katılmıştır. Böylece BAE, söz konusu 7 Emirliğin oluşturduğu bir federasyon haline gelmiştir. BAE’nin, topraklarının ve petrol üretiminin yaklaşık % 90’ı Abu Dabi Emirliği’ndedir. İkinci büyük Emirlik ise Dubai’dir. Federasyonun kuruluşundan itibaren, Devlet Başkanının Abu Dabi Emiri, Başbakanın ise Dubai Emiri olması yönünde yazılı olmayan bir mutabakat vardır. Dış politika, güvenlik, ordu ve askeri konular ağırlıklı olarak Abu Dabi Emirliği’nin kontrolündedir.
40 üyeden oluşan Federal Ulusal Konsey bir danışma meclisi niteliğinde olup, Hükümet tarafından ele alınmakta olan politika ve programların tartışıldığı bir forum görevini yapmaktadır. BAE’de siyasi parti yoktur. BAE Devlet Başkanı, yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. Yedi emirliğin Emirlerinden oluşan Yüksek Konsey, BAE’deki en üst düzey yetki ve karar organıdır. Yüksek Konsey’in Başkanı BAE Devlet Başkanı’dır. Devlet Başkanı, Yüksek Konsey toplantı halinde olmadığı zamanlar, bu konseyin tüm yetkilerini kullanabilmektedir. Dolayısıyla, Devlet Başkanı, yasama ve yürütme yetkisine de sahiptir. Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da demokrasi talepleriyle gerçekleşen ayaklanmalar BAE’de de karşılığını bulmuştur. Mart 2011’de 100 kadar aktivist ve entelektüel, yönetime reform çağrısı yaptı. Bu kişiler yasama hakkına sahip bir parlamento talep etti. Tepkiler karşısında hükümet, kuzeydeki daha yoksul emirlikler için 1,6 milyar dolarlık yatırım planını açıkladı. Ayrıca Eylül 2011’in sonunda BAE Meclisi ‘Federal Ulusal Konsey’ seçimleri yapıldı. Seçimlerde oy kullanacak seçmen sayısı 6 bin 600’den 129 bin 274’e, yani BAE nüfusunun yüzde 12’sine çıkarılmıştır. Seçime katılım oranıysa yüzde 28’de kalmıştır. BAE’de meclis üyelerinin yarısı seçimle belirlenirken diğer yarısı emirler tarafından atanmaktadır.
Nüfus
Ülkenin 2010’da tahminlere göre 8.264.070 olan nüfusunun yüzde 13’ü BAE vatandaşı, kalanlar ise yabancılardan oluşturuyor. Bu da BAE'ni yüzde 21,71 ile dünyada en çok göç alan ülke konumuna getiriyor.
En fazla göç alınan ülkelerin başında Hindistan, Pakistan ve Bangladeş geliyor. Bunların dışında Çin, Filipinler, Tayland, İran, Kore, Afganistan’dan göç alan ülkeye Avrupa, Avustralya, Kuzey Afrika, Afrika ve Latin Amerika’dan da göç oluyor.
2020’de BAE vatandaşlarının oranının ülke nüfusunun yalnızca yüzde 10’una düşmesi bekleniyor. Dubai gibi çok kültürlü şehirlerde Avrupalı nüfusun sayısı da hızla artıyor. Ülkeye ayrıca siyasi sığınmacı olarak gelen çok sayıda Filistinli mevcut. Mısır, Somali ve Sudan’dan gidenlerin çoğu ise BAE kurulmadan önce ülkeye göç etmişti.
Ülke, cinsiyet oranı dengesizliğinde her 100 kadına karşılık, 203,6 erkek ile dünyada Katar'ın ardından ikinci sıradadır. [3]
Ekonomi
BAE, Batı Asya’nın en gelişmiş ekonomilerinden birine sahip. Kişi başına düşen milli gelir açısından 48 bin 500 dolarla dünyanın en zengin ülkelerinden. Ekonominin çeşitlendirilmesiyle ilgili uygulanan başarılı politikalar, petrol ve doğalgaza dayalı gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYİH) oranının yüzde 25’e düşmesini sağladı. 2010 verilerine göre günde 2,8 milyon varil petrol üretilen ülke, bunun 2,3 milyon varilini ihraç ediyor. BAE'nin kanıtlanmış petrol rezervlerinin miktarı ise 97,8 milyar varil.
Son 30 yıldır petrol üretiminin yapıldığı BAE, kaynakların keşfinden önce küçük ve yoksul eyaletlerden oluşuyordu. Petrol üretimiyle birlikte ülke yüksek yaşam standartlarına sahip bir devlete dönüştü.
Hükümet istihdam ve altyapı çalışmalarını sürdürdü ve özel sektörün yatırım yapabilmesi için gerekli ortamı hazırladı. BAE, Nisan 2004’te ABD ile Ticaret ve Yatırım Çerçeve Anlaşması'nı imzaladı.[4] Kasım 2004'te ise serbest ticaret anlaşması için görüşmeler başladı, ancak bu görüşmelerde ilerleme kaydedilemedi. Ülkenin serbest ticaret bölgesi, yabancı yatırımcılara girdikleri işlerde yüzde yüz mülk sahipliği ve sıfır vergi hakkını tanımaktadır.
Petrol gelirleriyle ilgili cömertliği ve dış politikadaki ılımlı tavrı, bölge ile ilgili konularda hayati bir rol oynamasına neden oldu. 2008-2009’da petrol ve gayrimenkul fiyatlarının düşmesi ile uluslararası bankacılık krizi emirlikleri de vurdu. Durumu, harcamaları arttırarak ve bankacılık sektörüne likidite sağlayarak aşmaya çalıştı. Kriz en çok gayrimenkul fiyatlarındaki düşüş nedeniyle Dubai’yi vurdu.
Oldukça yüksek gelire ve büyük bir yıllık dış ticaret fazlasına sahip bulunan BAE’nde, dışa açık bir ekonomi anlayışı bulunmaktadır. Zenginliğinin kaynağı GSMH’nın yaklaşık %40’ını oluşturan petrol ve doğalgazdır. Abu Dabi en büyük petrol üreticisi olup, onu sırasıyla Dubai, Sharjah ve Ras Al-Khaimah takip etmektedir. Emirlikler arasında ekonomik eşitsizlikler bulunmaktadır. Federal hükümet, bu eşitsizliği büyük oranda Abu Dhabi ve Dubai gibi zengin emirliklerin finanse ettiği federal bütçeden nispeten yoksul emirliklere kaynak aktararak dengelemeye çalışmaktadır. Petrol rezervleri düşük olan emirlikler ticaret ve özellikle re-eksporta yönelmişlerdir. BAE, dünya petrol rezervlerinin % 9,5’ine sahiptir. Petrol ve doğalgaz bugün BAE’nin Körfezin en yüksek kişi başına milli gelirine sahip ülkelerinden biri olmasını sağlayan doğal kaynaklardır. Petrol rezervleri (98,2 Milyar varil) mevcut üretim seviyesini 100 yıldan fazla karşılayabilecek durumdadır. Bu rezervlerin % 94’ü Abu Dhabi’dir. Ülke doğal gaz rezervleri açısından da zengindir. 5,8 milyar m3 olan rezervlerin dünyadaki toplam rezervler içindeki payı ise % 4 civarındadır. BAE; Rusya, İran ve Katar’dan sonra 4. büyük doğalgaz üreticisidir. Rezervler mevcut üretim seviyesini 200 yıldan fazla karşılayabilecek durumdadır. Doğalgaz rezervlerinin de % 90’ından fazlası Abu Dhabi’dedir. Tüm Körfez ülkelerinde sürmekte olan ekonomiyi petrolün egemenliğinden kurtarıp çeşitlendirme çabalarının başarıya ulaşılabileceğinin en önemli kanıtı BAE’dir. Ekonomik yapının çeşitlendirilmesi, üretim ve ihracat tabanının genişletilmesi çabaları sonuç vermiş ve petrolün mili gelirdeki payının düşürülmesinde başarılı olunmuştur. İmalat sanayinin en önemli alt sektörleri petrol üretimine paralel olarak kimyasal ve plastik üretimi olurken, gıda işleme, tekstil, mobilya, çimento, alüminyum, seramik, demir-çelik ve cam gibi sektörleri geliştirilmeye çalışılmaktadır. Turizm son yıllarda hızlı büyüyen bir alandır. İnşaat ve inşaat malzemeleri devam eden arazi geliştirme ve altyapı projeleri nedeniyle canlı sektörlerdir. Su ve elektrik üretimi sektörlerindeki özelleştirme süratle devam etmektedir. Elektrik üretimi ve deniz suyunu tuzdan arındırma projeleri yabancı yatırımcılar için önemli yatırım alanları oluşturmaktadır. Abu Dhabi hariç tüm emirliklerin serbest ticaret bölgeleri ve hemen tüm emirliklerin kendine ait limanı ve havalimanı bulunmaktadır. Uzakdoğu ve Avrupa arasında uluslar arası deniz taşımacığı yapan firmalar, Körfez’de yükleme ve boşaltma işlemlerini yapmakta ve Dubai bu konuda aslan payını almaktadır. Dubai limanının gelişmiş tesis ve hizmetleri uluslar arası deniz taşımacılığı firmalarının tercihi olmaktadır. Dubai’de boşaltılan mallar deniz yoluyla İran’a oradan tren ve karayoluyla Orta Asya Cumhuriyetlerine taşınmaktadır. [5]
BAE’nin gelecek yıllar için planı ise iş alanı çeşitliliğini arttırmak, vatandaşlar için daha fazla iş imkanı yaratmak, eğitim alanına daha fazla yatırım yapmak ve özel sektörde istihdamı genişletmek.
BAE, ülkede mevcut güçlü merkezi yapının da getirdiği avantajlarla Körfez coğrafyasında oldukça aktif, dış dünya ile irtibat ve etkileşimi iyi, dışa açık, uluslararası meselelere duyarlı ve katılımcı bir dış siyaset izlemektedir.
- ↑ http://aa.com.tr/tr/ulke-profilleri/birlesik-arap-emirlikleri/903443 adresinden 14.02.2018 tarihinde erişilmiştir.
- ↑ TC.Dışişleri Bakanlığı.http://www.mfa.gov.tr/birlesik-arap-emirlikleri-ekonomisi.tr.mfa adresinden 14.02.2018 tarihinde erişilmiştir.
- ↑ http://www.aljazeera.com.tr/ulke-profili/ulke-profili-birlesik-arap-emirlikleri adresinden 14.02.2018 tarihinde erişilmiştir.
- ↑ GREEMENT BETWEEN THE GOVERNMENT OF THE UNITED STATES OF AMERICA AND THE GOVERNMENT OF THE UNITED ARAB EMIRATES CONCERNING THE DEVELOPMENT OF TRADE AND INVESTMENT RELATIONS. https://ustr.gov/sites/default/files/uploads/agreements/tifa/asset_upload_file305_7741.pdf adresinden 14.02.2018 tarihinde erişilmiştir.
- ↑ Öztürk.Nesli.(2007) İzmir Ticaret Odası.Birleşik Arap Emirlikleri.http://www.izto.org.tr/Portals/0/IztoGenel/Dokumanlar/birlesik_arap_emirlikleri_rapor_4-17-2012%209-37-40%20AM.pdf adresinden 14.02.2018 tarihinde erişilmiştir.