Adnan Menderes

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Adnan Menderes 1889 yılında Aydın’ın Koçarlı ilçesinde dünyaya gelen Türk siyasetçidir. 1950-60 yılları arasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı görevinde bulunmuş ve aynı tarihler arasında kurucu üyesi olduğu Demokrat Parti (DP) Genel Başkanlığını yürütmüştür. Menderes, 17 Eylül 1962 yılında idam edilerek; Türkiye siyasi tarihine idam edilen ilk ve tek Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak tarihe geçmiştir.

Asıl adı Ali Adnan Ertekin Menderes olan Adnan Menderes, 1899 yılında Aydın’ın Koçarlı ilçesinde dünyaya gelmiştir. Koçarlı ilçesinin Çakırbeyli Köyü’nün varlıklı bir çiftçi ailesi olan, İbrahim Ethem Bey ve Tevfika Hanım’ın oğulladır. Babası ve annesi, Menderes çok küçük yaştayken vefat ettiği için, Adnan Menderes annesi ile babasını neredeyse hiç hatırlamamaktadır. Tek kız kardeşi olan Melike küçük yaşlarındayken vefat etmiştir. Dedesi Hacı Ali Paşa’dan miras kalan, Çakırbeyli çiftliğiyle birlikte, babasını çok küçük yaşlarında kaybettiği için, dokuz yaşında ağa olmuştur. I. Dünya Savaşı’ndan önceki yıllarda başlayarak, çeşitli takımlarda, forvet ve kalecilik mevkilerinde futbol oynamıştır. Sıtma hastalığına yakalandığı için, I. Dünya Savaşı’na katılamamış fakat Kurtuluş Savaşı’ndaki başarısından dolayı, İstiklal Madalyası almıştır[1]. Sonraki yıllarda Fatma Berin Hanım ile evlenmiş ve bu evliliğinden, Yüksel, Mutlu ve Aydın olmak üzere üç çocuğu dünyaya gelmiştir. Adnan Menderes, 17 Eylül 1961 tarihinde, 62 yaşında iken idam edilmiştir.

T.C. 9. Başbakanı

Eğitim Hayatı

Eğitim hayatına, İzmir İttihat ve Terakki Mektebi’nde başlamıştır. İlkokuldan sonra öğrenimine, İzmir Amerikan Koleji’nde devam etmiştir. 1931 yılında Cumhuriyet Halk Partisi’nden Aydın milletvekili olarak seçilmiş[2] ve bunun ardından Ankara Hukuk Fakültesine girerek, 1935 yılında buradan mezun olmuştur. Gençliğinde yedek subaylık eğitimi almış olmasına rağmen, sıtma hastalığına yakalanmış olması nedeniyle I. Dünya Savaşı’na katılamamıştır. Kurtuluş Savaşı’na katılmış ve burada göstermiş olduğu başarısıyla, istiklal Madalyası kazanmıştır.

Siyasi Hayatı

Adnan Menderes, çiftçi bir ailenin oğlu olduğu için, ailesinden miras kalan Çakırbeyli çiftliğindeki işleri devam ettirmiştir. Çiftlik işlerinden dolayı politikaya atılmaya çekince duymasının yanı sıra, eşi Fatma Berin Hanım, politikaya atılmasını istemediği için, siyasal yaşam mücadelesine ilk olarak aile içinde başlamıştır. Adnan Menderes ilk olarak 1930 yılında, Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın bir kolunu organize etmiş ve yürütmüştür.

Ali-adnan-menderes1.jpg

Partiden feshedilmesinin ardından, Mustafa Kemal Atatürk’ün isteğiyle 1931 yılında, Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili adayı olarak gösterilmiş ve 1931 yılındaki seçimlerde Aydın milletvekili olarak seçilmiştir. 1945 yılına kadar, TBMM’de komisyon raportörlüğü yapmıştır. Mustafa Kemal’in vefatının ardından, İsmet İnönü’nün partinin başına geçmesiyle birlikte, Adnan Menderes ve CHP’nin yollarının ayrıldığı yıllar başlamış oldu. Adnan Menderes, İnönü’nün ‘bütün üretim araçlarını devletleştirme’ faaliyetlerine karşı çıkmıştır. Menderes en sert çıkışını, 1945 yılında Saraçoğlu Hükümeti’nin gündeme getirdiği, Toprak Kanunu tasarısına karşı yaparak, komisyondan istifa etmiştir. Mevcut tasarının 6. Maddesi, ilgili bölgedeki tarım arazilerinin, tarıma elverişli kısımlarındaki 5.000, elverişsiz kısımlarındaki 2.000 dekardan fazla alanın kamulaştırılıp, köylüye dağıtılmasını öngörmekteydi. Kendisi de toprak ağası olan Menderes ve dönemin bazı milletvekilleri, bu tasarının, devletin özel mülkiyete tecavüzü olduğunu iddia ederek, tasarıya karşı çıkmışlardır. Üç arkadaşıyla birlikte, İsmet İnönü’nün, Sovyetler Birliği’ndeki gibi tarımı kolhozlaştırmak istediğini öne sürerek, Dörtlü Takrir’i vermişlerdir[3]. Adnan Menderes, Dörtlü Takrir olayı ve parti içi muhalefetten dolayı, CHP’den ihraç edilmiştir.

Demokrat Parti Dönemi

7 Aralık 1945’te CHP’den birlikte ihraç edildikleri arkadaşları, Celal Bayar, Fuat Köprülü ve Refik Koraltan ile birlikte Demokrat Parti’yi kurmuşlardır. 1947 yılında yapılması gereken seçimler, CHP tarafından bir yıl öne alınarak, 1946 yılında gerçekleştirildi. 1946 yılındaki seçimleri, CHP %85 oy ile kazandığını açıklamasına karşın, seçimlerde “açık oy- gizli tasnif” methodunun kullanıldığını öne sürülerek, seçimlerin şaibeli olduğu belirtilmiştir. Bunun yanı sıra, 1946 seçimlerinde Adnan Menderes, Kütahya milletvekili seçilerek partide Celal Bayar’dan sonra ikinci adam konumuna gelmiştir. Seçimlerin ardından, DP ile CHP arasındaki gerilim katlanarak devam etmiştir. Cumhurbaşkanı İnönü, 12 Temmuz 1947’de yayınladığı 12 Temmuz Beyannamesi ile parti içerisindeki sertlik yanlılarını durdurmuş ve bunun üzerine muhalefete karşı sert bir tutum izleyen başbakan Recep Peker istifa etmiştir. Celal Bayar bu durumun üzerine, ‘iktidara geldikten sonra yapılan yanlışların ve yolsuzlukların hesabını sormayacağız’ açıklamasını yapmıştır. Bu açıklama üzerine, bazı DP’li vekiller istifa etmiş ve 1948 yılında, mareşal Fevzi Çakmak önderliğinde, Osman Bölükbaşı ile birlikte Millet Partisi’ni kurmuşlardır. 1950 yılındaki seçimlerden önce, seçim yasası değiştirilerek “gizli oy- açık tasnif” metodu uygulanmaya başlanmıştır. Bu seçimlerde, DP %52.7 oranında oy alarak, 420 milletvekili ile iktidar parti olmuştur. Celal Bayar, başbakanlık görevi için Adnan Menderes’i görevlendirmiş ve Menderes Türkiye Cumhuriyeti’nin 9. Başbakanı olarak göreve başlamıştır. Menderes döneminde yapılan ilk icraat, fazla harcama nedeniyle devlete ait otomobilleri satmak olmuştur. Bu dönemde, paralara mevcut cumhurbaşkanının resminin basılması uygulaması kaldırılmış, Mustafa Kemal Atatürk’ün resimleri basılmaya devam edilmiştir. O döneme kadar Türkçe okunan ezan, Arapça okunmaya başlanmıştır. 6 Haziran 1950’de, 15 general ve 150 albay, askeri darbe hazırlığı içinde olmaları gerekçesiyle, re ’sen emekliye sevk edilmiştir[4]. 1951 yılında Menderes Hükümeti Türkiye'nin Kore Savaşı'nda Birleşmiş Milletler kuvvetlerine Türk Tugayı ile katılmasına karar vererek CHP'liler tarafından çok tartışılan bir karara imza attı. Neticede, Türkiye 1952'de NATO'ya tam üye olarak kabul edildi.1953 yılında CHP'nin tek-parti iktidarı sırasında edindiği malları haczedilmiş ve hazineye aktarılmıştır. Bu dönem içerisinde, Halkevleri kapatılmış ve Köy Enstitüleri Öğretmen Okulları'na dönüştürülmüştür. Marshall Planı'nın da katkısıyla ülkede yeni sanayi tesisleri kurulmuştur. 1954 yılında Türkiye Vakıflar Bankası kurulmuştur. Bu dönemde Türkiye'nin Gayri Safi Millî Hasılası yılda ortalama %9 oranında büyümüştür. 1954 yılında yapılan seçimlerde, DP oyların %57’sini alarak yine tek başına iktidar olarak, büyük bir zafer kazanmıştır. Yine 1954 yılında, Kıbrıs görüşmeleri başlamıştır. Kıbrıs konusunda Londra'da ikinci tur görüşmeler yapılırken 6 Eylül 1955 gecesi İstanbul'da bazı gazetelerin Selanik'te Atatürk'ün evine bomba atıldığını yazması üzerine azınlıklara karşı olaylar çıktı. Ağırlıklı olarak Rumlara karşı yönelen olaylarda 73 kilise, 8 ayazma, 1 havra, 2 manastır, 4.340 dükkân, 110 otel ve lokanta, 21 fabrika ve 3.600 ev saldırıya uğradı, 1 papaz olaylar sırasında öldürülmüştür[5]. 1930'ların sonlarında başlatılan Banknot Matbaası kurma işi İkinci Dünya Savaşı nedeniyle aksadı; ancak 1951 yılında kuruluş süreci yeniden başlatıldı ve 1958 yılında Ankara'da Banknot Matbaası kurularak, ilk banknotların Birleşik Krallık 'ta basılmaya başlanmasından 120 sene sonra Türkiye Cumhuriyeti banknotlarının artık Türkiye'de basılması sağlanmıştır.

Ali-adnan-menderes-4.jpg

1955 yılından itibaren ekonomide tıkanmalar başlamıştır. Dış borçlar giderek artmış ve bu borçları ödeme dengesi bozulmuştur. Bunun sonucunda ülkede gerginlikler artmaya başlamıştır. 1958 yılında Cumhuriyet tarihinin en yüksek devalüasyonu yapılarak, dolar 2 liradan 9 liraya çıkarılmıştır ve 600 milyonu aşan dış borcun ödenemeyeceği belirtilerek, moratoryum ilan edilmiştir. Adnan Menderes, liberal ve dışa dönük bir ekonomi anlayışına sahipti[6]. Bu dönemde, serbest girişimin önünü açmak için girişimler yapıldı. Yapılan ekonomik faaliyetler, ilk zamanda yoksul kesimi mutlu etse de, uzun vadede ekonominin dengesi bozuldu. Bu dönemde ülkede iç gerginlik artmaya başlamıştır. 17 Şubat 1959'da Kıbrıs konusunda Yunanistan'la imzalanan ikili antlaşmanın ardından üçlü görüşmeler için Birleşik Krallık'a giden Menderes'in, uçağının Londra Gatwick Havalimanı yakınlarında alçalırken düşüp parçalanmasına karşın kazadan yara almadan kurtulması ise muhalefetle kısa süreli bir yumuşamaya yol açmıştır[7]. DP halkın bazı kesimleri tarafından desteklenmesine karşın, bazı kesimleri tarafından nefret edilen bir konuma gelmiştir. Ortam bastırılmaya çalışmak istenirken, baskı politikaları arttırılmış ve bu durum ülkede yaşanan iç karışıklığın artmasına neden olmuştur. Adnan Menderes yaptığı bazı açıklamalarla, iktidarı elinde tutmak için, dini duygular üzerinden hareket etmeye ve halkı bu şekilde elinde tutmaya çalışmış fakat askeri darbenin gelişine engel olamamıştır.

Ölümü

27 Mayıs 1960 yılında yapılan askeri müdahalenin ardından, Adnan Menderes, 14 farklı suçtan yargılanmıştır. Bu suçlamalardan dava süreleri en uzun sürenler, Örtülü Ödenek Davası ve 6-7 Eylül Olayları için açılan davalardır. Menderes için, Örtülü Ödenek’ten zimmetine para geçirme suçlama yapılmıştır. Adnan Menderes, 14 suçlamanın, 13’ünde suçlu bulunmuş, sadece ‘Bebek Davası’ndan beraat etmiştir. Bunun neticesinde Anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle, 17 Eylül 1961’de Bursa'nın İmralı Adası'nda asılarak idam edilmiştir.


Hazırlayan: Ebru Gökay


  1. Adnan Menderes (1899 - 1961)". kimkimdir.gen.tr. 13 Eylül 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2009.
  2. Aydemir, Şevket Süreyya (2000). Menderes'in Dramı (7. bas.). Remzi Kitabevi. s. 92. ISBN 975-14-0091-0.
  3. Akandere, Osman. "Bir Demokrasi Beyannamesi Olarak "Dörtlü Takrir'in" Amacı ve Mahiyeti:" (PDF). 26 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Haziran 2016.
  4. Yalçın, Soner (4 Mart 2007). "Demokrat Parti'nin 'balans ayarı' 6 Haziran 1950 darbesi". Hürriyet. 27 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Eylül 2009.
  5. Veli Küçük paşamız Jitem ve Amiral C.
  6. Birand, Mehmet Ali; Dündar, Can; Çaplı, Bülent (1989). "VI - Baskı". Demirkırat: Bir Demokrasinin Doğuşu. TRT.
  7. Özgürel, Avni (12 Ocak 2003). "Bir uçak kazası, bir devlet". Radikal. 20 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ağustos 2009