Viyana Kongresi
Viyana Kongresi, Fransız ordusunun Napolyon Savaşları sonunda Avrupa’daki güçler dengesinin yeniden belirlemek ve Avrupa’ya tek bir gücün hâkim olmasını önlemek amacıyla toplanmış bir kongredir. İngiltere, Avusturya, Rus Çarlığı, Prusya, Fransa gibi büyük ve güçlü devletlerin yanında İspanya, Portekiz, İsveç gibi devletlerinde katılım gösterdiği Viyana Kongresi dinsel referanslı bir diplomatik toplanma şeklidir. Toprak bütünlüğünü ve ülke bağımsızlığını zedeleyebileceği gibi düşüncelerden dolayı çekinceleri olan Osmanlı Devleti konferansa sadece gözlemci olarak katılmıştır. [1]
Viyana Kongresi Kararları
Viyana Kongresinin belli başlı bazı kararları bulunmaktadır. Bu kararlar ise maddeleştirerek özetlenebilir. [2]
- Fransa’nın ele geçirdiği topraklar geri alınacaktır.
- İngiltere, Danimarka’dan Heligolond Adası’nı; Akdeniz’de Malta ve Yedi Ada’yı; Güney Afrika’da Cape Colony’i; Seylan Adası’nı; Güney Amerika’da Guyan ve Antiller’de Trinidad Adası’nı alarak kolonilerini korumuştur.
- Avusturya, Polonya’dan Doğu Galiçya’yı kazanmış; imzaladığı antlaşmalarla Lombardiya ve Venedik’i geri almıştır.
- Prusya, Polonya’daki eski topraklarını yeniden elde etmiştir. Bunun yanı sıra Saksonya’nın büyük bir bölümünü kazanmıştır.
- Rus Çarlığı, Varşova Büyük Dükalığı ile Polonya’nın büyük bir bölümünü ele geçirmiştir.
- Hollanda, yeni bir Krallık olmuş ve Belçika ile birleşmiştir.
Sonuçları
Viyana Kongresi’nin temel sonuçlarım özellikle beş büyük devlet için çok önemlidir. İngiltere, Kıta Avrupa’sında etkin bir rol oynarken kıtada güçler dengesinin bozulmasına karşı verdiği çaba önemlidir. Manş Denizi’nin güvenliğini sağlamlaştırmak ve denizaşırı yolları kontrol edebilecek duruma gelmiştir. Orta ve Güney Avrupa’da faal olan Rus Çarlığı ise Avrupa devletler dengesi içerisinde statüsünü yükseltmiştir. Alman ve İtalyan Prenslikleri üzerinde nüfusunu sürdürmeyi başaran Avusturya İmparatorluğu ise Alman Prensliklerinin dağınık halde kalmasını sağlamayı başarmıştır. Prusya elde ettiği topraklar ile Krallığını genişletirken Fransa’da meşruti krallık kurulmuştur. Fransa Dışişleri Bakanı Talleyrand’ın diplomatik alanda başarısı ise zararı minimalize etmekte başarılı bir politika izlemiştir.
1815-1830 yılları arasında mutlakıyet devri olarak nitelendirilen hak ve hürriyetleri kısıtlayan devir başlamıştır. 1878 Berlin Antlaşmasına kadar devam edecek süreçte mutlakıyet kavramı uzun yıllar boyunca boy göstermiştir. Uluslararası ilişkilerde eşitlik ilkesine bağlı diplomasi kuralları getirilmiş ve bu şekilde diplomasi hukukunun gelişmesinde önemli bir katkıda bulunulmuştur. Daha önce kurulamayan barış düzeninin Avrupa güçlerinin menfaatleri göz önüne alınarak kurulacak olması ve barış yanlısı çok kutuplu bir dünya yaratması ise Viyana Kongresi’nin ne denli önemli olduğunun kanıtıdır. [3]
Ayrıca Bakınız
İlgili Film: Der Kongreß tanzt
Bunu Biliyor Muydunuz?: Viyana Kongre’sinde diplomasi ilk kez bir meslek olarak kabul edilmiş ve uluslararası sistemde diplomasi kurumsal bir nitelik taşımaya başlamıştır.
- ↑ Özdal B. ve Karaca K, (2017) Diplomasi Tarihi I. Bursa: Dora Yayınevi, s.359.
- ↑ Şemşek İ.(2014) Viyana Kongresi Sürecinde Barışın İnşası ve Avrupa Ahengi(1814-1822)
- ↑ Yiğit V. (2008) 1648 Vestefalya Barışından 1815 Viyana Kongresine Kadar Olan Dönemde Uluslararası Sistemin Dönüşümü, Kadir Has Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler ve Küreselleşme Bölümü Yüksek Lisans Tezi; İstanbul.