Kuril Adaları Sorunu

TUİÇ Sözlük sitesinden
Dilek Keçeci (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 08.18, 24 Mayıs 2021 tarihli sürüm ("küçükresim|sağ|Kuril Adaları Uydu Görüntüsü Kuril Adaları, Rusya’ya ait olan Kamçatka Yarımadas..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Kuril Adaları Uydu Görüntüsü

Kuril Adaları, Rusya’ya ait olan Kamçatka Yarımadası’nın güney ucundan Japonya’nın kuzeydoğusunda bulunan Hokkaido Adası’nın kuzeydoğu köşesine kadar yer alan bölgedeki takım adalara verilen isimdir. Kuril Adaları İkinci Dünya Savaşı’ndan beri Rusya Federasyonu ve Japonya arasında bir sorun olarak görülmektedir. Adalar, günümüzde Rusya Federasyonu’nun resmi toprağıdır.

İkinci Dünya Savaşı öncesinde Kuril Adaları Japonya’ya aitti. Adalar, savaş sonunda kazanan taraf olan SSCB tarafından işgal edilmiş ve o günden beri iki ülke arasında ilişkilerin normalleşmesi adına bir sorun olarak görülmektedirler. Kuril Adaları, Rusya tarafından konulmuş bir isim olup Japonya ise bu bölgeye “Kuzey Toprakları” demeyi tercih etmektedir. Her iki ülkenin de bu topraklarda ısrarcı olmasının belli başlı sebepleri bulunmaktadır. Adalar, Rusya için stratejik bir öneme sahip iken Japonya açısından da bölgesel bir önem taşımaktadır. Bu sorun sadece bölgesel değil uluslararası bir sorundur. Bunun sebebi ise her iki ülkenin de uluslararası arenada destekçilerinin bulunmasıdır.

Kuril Adaları'nın Tarihçesi

1855 Shimoda Antlaşması ile Belirlenen Sınırlar

Adaların hangi tarafa ait olduğu sorunu 18. yüzyılda Japon ve Rus kaşiflerin adalara ayak basması ile başlamış ve böylece sorunlar da baş göstermeye başlamıştır. [1] Yaşanan sorunları çözmek için iki ülke 1855 yılında Şimoda –Shimoda- Antlaşması’nı imzalamışlardır. Bu anlaşma sonucunda her iki taraf adaları kendi aralarında paylaşmışlardır. Anlaşmaya göre, Urup Adaları’ndan itibaren kuzeydeki adaların tümü Çarlık Rusya’ya, güneyde kalan diğer adalar (Iturup, Kunaşiri, Şikotan ve Habomai) ise Tokugawa Şogunluğu’na verilmiştir. Anlaşmanın tam adı ise “Rus-Japon Ticaret, Seyir ve Sınır Antlaşması”dır. Sakalin ya da Japonya’da bilinen adı ile Karafuto Adası’nın son durumu anlaşma sonucunda netliğe kavuşamamıştır. Bu belirsizlik sebebiyle Rus ve Japon tüccarlar arasında birçok çatışma meydana gelmiştir.

18. yüzyılda ayak basılan bölge için 1855 yılında anlaşma imzalanmasının sebebi, Tokugawa yönetiminin tüm dünyadan izole olacak bir şekilde yönetim biçimini benimsemesidir. Rus Çarlığı’nın da Doğu Asya’ya doğru genişlemesi geç tarihlerde olmuştur. Bu sebeple anlaşma, keşiften yıllar sonra yapılmıştır. [2]

Berlirsizliği devam eden Sakalin ve diğer adaların kimlere ait olacağının tekrar görüşülmesi için 1875 yılında iki devlet yeniden masaya oturmuşlardır. İkili arasında 1875 yılında St. Petersburg Anlaşması –Kuril-Sakhalin Takas Anlaşması- imzalanmıştır. Anlaşma sonucunda Sakhalin Adası Çarlık Rusya’ya verilirken Kuril Adaları’nın hakimiyeti ise Japon İmparatorluğu’na verilmiştir. Böylece Rus-Japon sınırı belirlenmiştir. [3]

Shimoda ve St. Petersburg antlaşmaları Çarlık yönetimince İngiliz ve Fransız deniz kuvvetlerinin Rusya’nın Uzak Doğu sınırlarını tehdit ettiği bir dönemde ve Çar’ın Kuril Adalarını savunmak için zayıf olduğu süreçte Japonya’nın bu durumu mümkün olan en geniş ölçüde kullanması sonucu imzalandı. [4]

Diplomasi yolu ile sağlanan barış uzun soluklu olmamış ve 1904 yılında Rus-Japon Savaşı meydana gelmiştir. 19 ay süren bu savaşın sebebi ise Rusya’nın Trans-Sibirya Demiryolu Projesi’ni hayata geçirmek istemesidir. Demiryolu güzergahı Mançurya bölgesine doğru ilerleyince Japonya bu durumdan rahatsız olmuştur. Bölgede artan gerilim sonucunda savaş kaçınılmaz olmuştur ve 1905 Eylül ayında son bulan savaşın kazananı Japon İmparatorluğu olmuştur.

Trans-Sibirya Demiryolu Projesi Güzergahı

Çarlık Rusya’nın kaybettiği savaşın sonucunda 1905 yılında Amerika’da Portsmouth Antlaşması imzalanmıştır. Anlaşmanın imzalanmasında dönemin ABD Başkanı olan Theodore Roosevelt aracılık etmiştir.

Antlaşma sonucunda Sakhalin Adası’nın güney kısmı Japon hakimiyetine girmiştir. [5] Antlaşmaya göre Rusya, Japonya’nın Kore üzerindeki egemenlik haklarını tanımış; Çin’de elde ettiği imtiyazları Japonya’ya devretmiştir. Diğer bir sonuç ise Rusya’nın Mançurya üzerindeki bütün haklarının feshedilmesidir. [6] Antlaşma sonrasındaki dönemde Japonya, yayılmacı politikalarına devam etmiştir. Çarlık Rusya ise 1917 yılında meydana gelen Ekim Devrimi sonucunda Sovyetler Birliği adını almıştır.

Bu galibiyet ile Japonya sömürgeci bir güç olarak uluslararası ilişkilere dâhil olmuş, peşinden 1910’da Kore’yi ele geçirerek Asya kıtasına daha güçlü yerleşmiştir. Japonya, bu savaşın ardından saldırgan tutumuyla uzak Asya’da kalıcı etkiler doğuran eylemlere girişecektir. 1932 yılında Mançurya’yı ilhak edecek ve ardından 1937’de Çin üzerinde sömürgeci faaliyetlerini yoğunlaştıracaktı. [7]



Hazırlayan: Dilek Keçeci

  1. E. Akçadağ & E. İsmayilov, “Ukrayna Krizi’nin Rusya ve Japonya Arasındaki Kuril Adaları Sorununa Etkisi”, (Uluslararası İlişkiler, 2016)
  2. E. Janet Hunter, “Modern Japonya’nın Doğuşu: 1853’ten Günümüze” çev. Günay Müftü, (İmge Kitabevi, 2002)
  3. D. Trenin & Y. Weber, “Russia’s Pasific Future”, (Moskova:Carnegie Moscow Center, 2012)
  4. H. Kimura, “The Kurillian Knot: A History of Japanese-Russian Border Negotiatitons, (2008)
  5. E. Garip, “Kuril Adaları Sorunu ve Kuril Adalarının Silahlandırılması”, (Asya Araştırmaları Dergisi, 2019)
  6. E. Ekrem, “Japonya-Rusya Kuril Adaları Sorunu ve Çin”, (Stratejik Düşünce Enstitüsü, 2011)
  7. F. Armaoğlu, “20. Yüzyılda Siyasi Tarih” (Alık Yayınevi, 2012)