Avrasyacılık

TUİÇ Sözlük sitesinden
Oguz.sahin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 23.07, 10 Şubat 2018 tarihli sürüm ("Avrasya, Avrupa ve Asya kıtalarının birleşiminden oluşan belirli bir coğrafi bölgeyi tanımlamak üzere kullanılan bir kavram olmanın yanı sıra Do..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Avrasya, Avrupa ve Asya kıtalarının birleşiminden oluşan belirli bir coğrafi bölgeyi tanımlamak üzere kullanılan bir kavram olmanın yanı sıra Doğu Batı arasındaki güç mücadelesinin yaşandığı jeopolitik bir alanı belirtmektedir. Alman bilim adamı Alexander Von Humbolt tarafından literatüre kazandırılan Avrasya kavramı Avrupa ve Asya’nın bütün coğrafyayı tanımlamak için kullanılmıştır. Avrasyacılık, Rusya’nın 20.yüzyıldan itibaren bu alanda hâkim güç olmak için izlediği politikadır. Avrasyacılık politikasının temelleri Rus imparator döneminde Büyük Petro’ya kadar uzanan, 1917 Bolşevik Devrimi’ne muhalefet etmiş Rus aydınlar tarafından geliştirilen ancak 1920’lerde sistematik bir hal alan bir akım olarak karşımıza çıkmaktadır. [1] Klasik Avrasyacılığın ilk hedefi Rus kimliğini tanımlamak ve Rusya’nın Avrupalılaşma-Batılılaşma sürecine alternatif yaratılarak Batı’nın etkisini azaltmaktır. Avrasyacılık, otoriterliği, hiyerarşiyi, beşeri ve bireysel çıkarların üstünde toplumcu ulus devlet ilkelerini öne çıkaran ve kara gücünün hâkim olmasını isteyen görüştür. Yeni Avrasyacılık ise kültürel ve coğrafi bütünsellikten hareket ederek jeopolitiğe çok daha fazla ilgi duymuşlardır. Buna göre Rusya ne Doğu ne de Batı’dır. Yeni Avrasyacılık akımın savunucularının başında Alexander Dugin bulunmaktadır. Dugin’e göre Kalpgâh/Heartland Rus Büyük Alanı’nı oluşturmaktadır. Kalpgâh’a hâkim bir kara gücü olan Rusya’nın rakibi Kalpgâh’ı çevreleyen Kenar Kuşak/Rimland ülkeleri değil, bir deniz gücü olan ABD’ye karşı Kenar Kuşak ülkeleri ile ittifaklar kurulmalıdır. Yeni Avrasyacılık yaklaşımı, Yeni Rus devletinin iç ve dış politikalarının belirlenmesinde zaman zaman gündeme gelmektedir. 1998’de Duma Başkanı Gennadiy Seleznyov’nun danışmalığına getirilen Dugin Yeni Avrasyacılık düşüncesini basın-yayın çalışmalarıyla ülkede tanıtmış ve oldukça fazla destek ve taraftar bulmuştur. [2] Sovyetlerin çökmesiyle dağılmayla karşı karşıya kalan Rusya, önce Atlantik ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmek istese de Batı’ya duyulan güvensizlik Yeni Avrasyacılığın canlanmasına zemin hazırlamıştır. 2000 yılında devlet başkanı koltuğuna oturan Vladimir Putin Avrasyacılık politikası koruyucu ve uygulayıcısı olarak önemli politika adımları atmıştır. Putin siyasal söylemlerinde “güçlü devlet”, “ vatanseverlik” ve “toplumsal dayanışma” gibi Rus değerlerini sıkça kullanarak Yeni Avrasyacılık yaklaşımı kapsamında Putin’i eski Sovyet coğrafyası ve yakın çevre ülkeleri ile ilişkilerini artırarak Avrasyacılık kavramını canlı tutmaktadır.


  1. Sönmez, S. (2010). Avrasyacılık politikasının temelleri: Yeni Batıcılık ve Yeni Avrasyacılık akımları bağlamında Yeltsin yönetimi’nin Doğu Batı politikasının analizi, Gazi Akademik Bakış Dergisi, 6,73-96
  2. Yılmaz, S. (2015). 1998’de Duma başkanı: yeni Avrasyacılık ve Rusya, Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Dergisi,34, 111-120