"Liberalizm" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
5. satır: 5. satır:
  
  
==[[Liberalizmin Temel Varsayımları]]==
+
'''Liberalizmin Temel Varsayımları'''
 +
 
 +
Liberalizmin temel varsayımları aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır <ref> Viotti, P.R. & Kauppi, M. V. (2016). Uluslararası İlişkiler Teorisi. Çev. Metin Aksoy. Nobel Yayıncılık </ref>
 +
1. Liberal bir perspektiften bakıldığında, uluslararası ilişkiler yalnızca devlet-devlet ilişkileri ile ilgili değildir; ulus-ötesi ilişkilerle ilgilidir. Bu ise, farklı ülkelerdeki insanlar, gruplar ve örgütler arasındaki ilişkileri ifade etmektedir. Topluma, devlete ve birçok farklı aktöre yapılan bu vurgu nedeniyle, liberalizme çoğulculuk da denir. Realizmin aksine liberalizmde devletler, dünya siyasetindeki tek önemli aktör değildir. Devlet dışı aktörler, göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir.
 +
 
 +
 
 +
2. Liberaller için devlet üniter bir aktör değil. Devlet, bireysel bürokrasiler, çıkar grupları ve dış politikayı etkilemeye çalışan bireylerden oluşur. Bu aktörler arasında rekabet, koalisyon, çatışma ve uzlaşma olabilir. Oluşturulan dış politika bu taraflar arasındaki rekabetin bir ürünü olarak çıkar ve her biri ayrı bir görüşe sahip olabilmektedir.
 +
 
 +
 
 +
3.Devletler rasyonel aktörler olmayabilir. Belirli bir politika, bürokratik iktidara veya belli grupların prestijine hizmet ettiği için önerilebilir.
 +
 
 +
 
 +
4. Uluslararası siyaset gündeminin ağırlıklı olarak askeri-güvenlik konularında egemen olduğu fikrini reddetmektedirler. Onlara göre uluslararası siyasetin gündemi kapsamlı ve çeşitlidir ve ekonomik ve sosyal konular genellikle dış politika tartışmalarının ön saflarında yer almaktadır. Enerji, doğal kaynaklar, çevre, kirlilik sorunları, güvenlik ve bölgesel rekabet gibi sorular kadar önemlidir. Böylelikle realizm tarafından yapılan alçak ve yüksek politika ayrımını reddetmektedirler.
 +
 
 +
 
 +
5. Uluslararası sistem realizmin iddia ettiği şekilde anarşik değildir. Normlar ve kurallar ile devletler arasında işbirliği mümkündür.

02.11, 5 Şubat 2018 tarihindeki hâli

Liberalizmin savunduğu bazı değerlerin düşünsel kaynakları Antik Yunan ve Helen düşünce geleneğine kadar gerilere gider.Ancak liberalizmin esas olarak modern dünyada gelişen bir ideolojidir.On yedinci yüzyıldan başlayarak liberal düşüncenin gelişmesine katkıda bulunan bazı isimler Adam Smith,John Locke,Immanuel Kant,Charles-Louis de Secondat Montesquieu,Alexis Tocqeuveille,Jeremy Bentham ve John Stuart Mill gibi düşünürlerdir.Yirminci yüzyılda liberal düşünce adına ön plana çıkan bazı isimler ise Friedrich August von Hayek,Robert Nozick,Ludwig von Misses gibi düşünürler olmuştur. Bugün liberalizm içinde gelişen üç ana akımdan söz edebiliriz.Bunlardan birincisi ve liberalizmin ana çerçevesini oluşturan 'klasik liberalizm'dir.On yedinci yüzyılda ortaya çıkan klasik liberalizm,temel insan hakları,sınırlı devlet,hukukun üstünlüğü,serbest piyasa ekonomisi gibi değerleri savunmaktadır.Klasik liberalizmin iki önemli fikir babası John Locke ile Adam Smith'tir.Locke, siyasi liberalizm öğretisini geliştirirken Smith ise iktisadi liberalizm düşüncesini geliştirmiştir.Liberalizm içinde gelişen ikinci akım, on dokuzuncu yüzyılın ortalarından itibaren gelişmiş olan 'sosyal liberalizm' düşüncesidir.Sivil ve siyasal hakları,katılımı ve eşitlik düşüncesini savunan bu anlayış klasik liberalizmin aksine devlete belli alanlarda yükümlülükler yükler.John Stuart Mill ve Thomas H.Green gibi düşünürler bu düşüncenin önemli isimlerindedir.Liberalizm içinde gelişen üçüncü anlayış ve yirminci yüzyılda gelişen 'liberteryen' düşüncedir.Hans-Hermann Hoppe, Robert Nozick ve Ayn Rand gibi düşünürler tarafından geliştirilen bu anlayış, devleti bir gece bekçisi gibi düşünmekte ve sosyal,ekonomik,siyasal yaşamın her alanından çekmeyi savunmaktadır.Liberteryen anlayışa göre alt yapı,eğitim,sağlık,sosyal güvenlik gibi faaliyet alanları dahil olmak üzere güvenlik ve adalet dışındaki tüm hizmetleri toplumun kendisine bırakmak gerekir. [1]



Liberalizmin Temel Varsayımları

Liberalizmin temel varsayımları aşağıdaki şekilde sıralanmaktadır [2] 1. Liberal bir perspektiften bakıldığında, uluslararası ilişkiler yalnızca devlet-devlet ilişkileri ile ilgili değildir; ulus-ötesi ilişkilerle ilgilidir. Bu ise, farklı ülkelerdeki insanlar, gruplar ve örgütler arasındaki ilişkileri ifade etmektedir. Topluma, devlete ve birçok farklı aktöre yapılan bu vurgu nedeniyle, liberalizme çoğulculuk da denir. Realizmin aksine liberalizmde devletler, dünya siyasetindeki tek önemli aktör değildir. Devlet dışı aktörler, göz ardı edilemeyecek kadar önemlidir.


2. Liberaller için devlet üniter bir aktör değil. Devlet, bireysel bürokrasiler, çıkar grupları ve dış politikayı etkilemeye çalışan bireylerden oluşur. Bu aktörler arasında rekabet, koalisyon, çatışma ve uzlaşma olabilir. Oluşturulan dış politika bu taraflar arasındaki rekabetin bir ürünü olarak çıkar ve her biri ayrı bir görüşe sahip olabilmektedir.


3.Devletler rasyonel aktörler olmayabilir. Belirli bir politika, bürokratik iktidara veya belli grupların prestijine hizmet ettiği için önerilebilir.


4. Uluslararası siyaset gündeminin ağırlıklı olarak askeri-güvenlik konularında egemen olduğu fikrini reddetmektedirler. Onlara göre uluslararası siyasetin gündemi kapsamlı ve çeşitlidir ve ekonomik ve sosyal konular genellikle dış politika tartışmalarının ön saflarında yer almaktadır. Enerji, doğal kaynaklar, çevre, kirlilik sorunları, güvenlik ve bölgesel rekabet gibi sorular kadar önemlidir. Böylelikle realizm tarafından yapılan alçak ve yüksek politika ayrımını reddetmektedirler.


5. Uluslararası sistem realizmin iddia ettiği şekilde anarşik değildir. Normlar ve kurallar ile devletler arasında işbirliği mümkündür.

  1. Heywood, Andrew, Siyaset, çev.: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, Anakara: Adres Yayınları, 18. Baskı, 2017.
  2. Viotti, P.R. & Kauppi, M. V. (2016). Uluslararası İlişkiler Teorisi. Çev. Metin Aksoy. Nobel Yayıncılık