Toplum Düzeni ve Toplumsan Davranış Kuralları
İnsanlar toplum içinde yaşarlar. Yunan filozof Aristoteles, insanın sosyal bir varlık olduğundan, Grotius de insanda toplu halde yaşamaya ilişkin bir isteğin varlığından söz etmiştir. Topluma, toplumsal bir yaşama ihtiyacı olmayan bir varlığın, ya insanüstü ya da insandan aşağı bir varlık, canavar olacağı ileri sürülmüştür. Önceleri küçük topluluklar halinde yaşayan insanlar, zamanla yardımlaşma ve dayanışma fikrinin gelişmesiyle daha büyük topluluklar meydana getirmişlerdir. İnsan, bugün doğumundan ölümüne kadar kendisini birçok bağlarla sarılmış olarak algıladığı bir toplum içinde yaşar ve yaşamlarını devam ettirmek için sahip oldukları güçleri kullanırlar. Bu güçler başıboş bırakıldığında ise insan toplum içinde varlığını sürdüremez ve toplum varlığı tehlikeye düşer. Bu sebeple toplumlarda düzenin sağlanabilmesi için, güçlerin dengelenmesi ve birtakım kuralların öngörülmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bu kuralların bir kısmı kişilere bazı ödevler yükler, bir kısmı ise kişilere hem bazı ödevler yükler hem de bazı yetkiler verir. Bu kurallara toplumsal davranış kuralları denir. Toplumsal davranış kurallarının kapsamına hukuk, ahlak, din ve görgü kuralları girer.