Gönülsüz Hareketsizlik / Involuntary Immobility

TUİÇ Sözlük sitesinden
BurakYalim (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 14.14, 9 Ağustos 2024 tarihli sürüm (düzenleme)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Gönülsüz Hareketsizlik

Dünyada 7,8 milyar insan yaşamaktadır. Yalnızca 272 milyon veya yüzde 3,5’i uluslararası göçmendir. Hemen her ülkede, savaş olsun veya olmasın, çoğu insan ulusal sınırlarından göç etmemektedir. Dahası, dünya nüfusunun yüzde 85’i kaynak ve fırsat verilse bile göç etmezdi.[1]

Schewel, K. (2020). Understanding Immobility: Moving Beyond the Mobility Bias in Migration Studies. International Migration Review, 54(2), 328-355. https://doi.org/10.1177/0197918319831952

Hareketsizliği anlamak, göçü anlamak için önemli bir katkı sağlamaktadır. Göçün tanımlarını da yansıtan hareketsizlik, bir kişinin ikamet yerindeki mekansal sürekliliği olarak açıklanabilir. Bu mekansal süreklilik her zaman yerel, bölgesel veya ulusal sınırlarla ilişkilidir.

Göç Süreçlerinin Analizi

Göç süreçleri mikro düzeyde, göç etme arzusu/yeteneği şeklinde analiz edilebilir. Göç etme veya kalma arzusu, bunu yapma yeteneğinden ayrılmaktadır ve bu ayrım farklı hareketsizlik biçimlerine yol açmaktadır. Üç tür hareketsizlik vardır: razı olan (kabullenici), gönüllü ve gönülsüz. [2]

Gönülsüz Hareketsizlik

Jorgen Carling, bu konsepti ilk kez “involuntary immobility” olarak tanıtmıştır ve büyük göç akımlarının da gönülsüz hareketsizlikle karakterize olduğunu iddia etmiştir.[3] Batı Afrika, dünyanın en çok göç isteği oranlarının mevcut olduğu yerlerden biridir. Stephen Lubkemann, gönülsüz hareketsizlik terimini farklı açıdan ele almıştır. [4] Mozambik'teki iç savaşın işçi göçünü durdurduğunu ve bu durumun yoksulluğu ve güvensizliği derinleştirdiğini belirtmiştir.

Mozambik'teki iç savaş sırasında, işçi göçü, kuraklığa yatkın bölgelerdeki sosyal ve ekonomik yaşamda önemli ve etkili bir rol oynamaktaydı. İç savaş patlak verdiğinde bu hareketlilik sistemi bozuldu ve en dezavantajlı durumda olanlar çatışma nedeniyle köylerinde sıkışıp kaldılar. Bu durum yoksulluğu ve güvensizliği derinleştirmiştir. Bu popülasyonlar, yerinde yerinden edilenler (displaced in place) kavramı içinde göç ve mülteci alanında görünmez durumdadır.

Anavatanını terk edemeyenlerin yanı sıra, göç sürecinde de gönülsüz hareketsizlik dönemleri yaşanmaktadır. Joris Schapendonk, Sahra altı Afrika’dan Avrupa’ya giden düzensiz göçmenlerin birçoğunun parasızlık ve kısıtlayıcı sınır kontrolleri gibi sebeplerle Fas’ta sıkışıp kaldığını belirtmiştir. Sonuç olarak bu göçmenler, hareket halinde hareketsiz hale gelmektedirler.[5] Benzer şekilde, kendi ülkelerinden kaçan mülteciler de onlarca yıl, hatta nesiller boyunca kamplara bağlı kalabilmektedir. Jennifer Hyndman ve Wenona Giles, uzun süreli mülteci durumlarının yeni normal haline geldiğini savunmaktadır. “Mülteciler arasında beklemek istisna değil, kural haline geldi.” Zorunlu belirsizlikten kurtulup kendilerine başka bir yerde yaşam aramaya cesaret eden mültecilerin genellikle güvenlik tehdidi olarak görüldüğü savunulmaktadır. “İyi mülteci yerinde bekleyen mültecidir.”

Göç ve Kalma Kapasitesi

Gelecekte göç, gönülsüzden çok gönüllü olacaktır. Kalma kapasitesi, refahı elde etme özgürlüğü olarak kalkınmanın hedefidir. Yetenek Yaklaşımı teorisine göre; insanların kalkınmayı, yapmak ve değer vermek için nedenleri olan şey olma yetenekleri açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu perspektiften bakıldığında, kalma yeteneğini araştırmak, insanların bulundukları yerde yaşam hedeflerine ulaşmak için gerçekçi seçeneklere sahip olup olmadıklarına bakmayı gerektirir. Göç ve kalma isteklerinin yalnızca göç etme yeteneği ile ilişkilendirilmesi hareketlilik önyargısının gölgesinde kalmaktadır.[6]

Kalma veya göç etme arzularının aksine, kalma yeteneği göç etme yeteneğinin tam tersi değildir. Göç etme yeteneği, bir kişinin bir noktadan bir noktaya göç etmesi için gereken maddi, sosyal ve insani kaynakları ifade eder. Kalma yeteneği, kişinin bulunduğu mekandaki yaşam arzularını gerçekleştirmesi için gerçek fırsatlara ve kaynaklara sahip olmasını ifade eder. Hareketsizlik yoluyla ortaya çıkmaz. Bulundukları yerde arzularını gerçekleştiremeyenler, kalma kabiliyetinden mahrum kalmaktadırlar.

İnsanların yerinde kalmalarına yönelik çağrılar, insanları hareket özgürlüğünden mahrum bırakan göç rejimlerinin sebep olduğu genellikle göçü azaltma girişimlerindeki ve göç kontrollerine örtülü destek verdiği için eleştirilmektedir. Eski BM Mülteciler Yüksek Komiseri Sadako Ogata, 1993 yılında, sığınma hakkını kısıtlayan politikaları dolaylı olarak desteklemiş olabileceği için krizden etkilenen toplulukların “kalma hakkına” sahip olması gerektiğini açıklamıştır.[7]

Kalmaya odaklanma, göçü uygun politikalarla düzeltilmesi gereken bir sorun gibi tasvir ettiğinde, bu genellikle refahı artırmak yerine kısıtlayan önlemlerle sonuçlanmaktadır. Kalma kapasitesinin artırılması göçün azaltılmasını gerektirmez. Hein De Haas, insan hareketliliğini şöyle tanımlamaktadır: kendi başına hareket etme eyleminden ziyade, kalma seçeneği dahil olmak üzere, insanların nerede yaşayacağını seçme yeteneğidir. Normatif bir perspektiften bakıldığında, bu kapasiteye sahip olanların çoğunun yine de göç etmeyi seçeceği kabul edilerek, tüm insanların kalma kapasitesine sahip olması gerekmektedir.[8]

Politika ve Hareketsizlik

Zorunlu-gönüllü hareketsizliğin geniş bir yelpazesi vardır. Farklı hareketsizlik türlerinin tanınması, politikanın etkinliğini artırabilir. Örneğin, Kovid-19 salgının etkilerine ilişkin araştırmalar büyüdükçe, salgının birçok düşük ücretli işçi için ekonomik göç ihtiyacını artırdığı ancak halk sağlığı kısıtlamalarının da eş zamanlı olarak bunu yapma olanağını kısıtladığı görülmektedir. Gönülsüz hareketsizliği hafifletmenin yollarını bulmak, etkilenen nüfusun geçim kaynaklarını yeniden sağlamak açısından kritik öneme sahiptir. Benzer şekilde, insan kriz durumlarında çatışmaların veya felaketlerin tuzağına düşenlerin en savunmasız olanlar arasında yer aldığını kabul etmek önemlidir. İnsani yardım faaliyetlerinin, hareketsiz kalmış nüfuslara en iyi şekilde nasıl ulaşacağı ve kriz durumlarında gönülsüz hareketsizlik olasılığını azaltmak için nasıl gelişebileceği önemli bir konu olmaya devam etmektedir.[9]


Hazırlayan: Sena Akça - Göç Çalışmaları 2024 Yaz Dönemi Stajyeri


Kaynakça


[1] Esipova, Neli, Anita Pugliese, and Julie Ray. "More Than 750 Million Worldwide Would Migrate If They Could." Gallup World Polls, December 10, 2018.

[2] Carling, Jørgen, and Kerilyn Schewel. "Revisiting Aspiration and Ability in International Migration." Journal of Ethnic and Migration Studies 44, no. 6 (2018): 945–63.

[3] Carling, Jørgen. "Migration in the Age of Involuntary Immobility: Theoretical Reflections and Cape Verdean Experiences." Journal of Ethnic and Migration Studies 28, no. 1 (2002): 5–42. https://www.tandfonline.com/doi/abs/10.1080/13691830120103912.

[4] Lubkemann, Stephen C. "Involuntary Immobility: On a Theoretical Invisibility in Forced Migration Studies." Journal of Refugee Studies 21, no. 4 (2008): 454–75. https://academic.oup.com/jrs/article-abstract/21/4/454/1583335.

[5] Schapendonk, Joris. "Turbulent Trajectories: African Migrants on Their Way to the European Union." In Rethinking Global Migration: Practices, Policies and Discourses in the European Neighbourhood, edited by Hatice Rittersberger-Tiliç, Ayşe Erdemir, and Ayhan Ergun, 129-143. Istanbul: İstanbul Bilgi University Press, 2008. https://repository.ubn.ru.nl/bitstream/handle/2066/68756/68756.pdf.

[6] Schewel, Kerilyn. "Understanding the Aspiration to Stay: A Case Study of Young Adults in Senegal." International Migration Institute, January 2015. https://www.migrationinstitute.org/publications/wp-107-15.

[7]  Hyndman, Jennifer. "Preventative, Palliative, or Punitive? Safe Spaces in Bosnia-Herzegovina, Somalia, and Sri Lanka." Journal of Refugee Studies 16, no. 2 (2003): 167–85.

[8] de Haas, Hein. "A Theory of Migration: The Aspirations-Capabilities Framework." Comparative Migration Studies 9, no. 8 (2021). https://doi.org/10.1186/s40878-020-00210-4.

[9] Mixed Migration Centre. "Impact of the COVID-19 on the Decision to Migrate." December 10, 2020. https://mixedmigration.org/wp-content/uploads/2020/12/154_covid_thematic_update_drivers_and_outlook.pdf.