Şablon:Haftanın seçkin maddesi/39. Hafta 2021
Marksist Feminizm, Marksist Feminizm, kadının özgürleşmesi sorununda Marksist teoriyi içine alan feminist teorilerden biridir. Aslında Marksist Feminizm için kadın sorunu hiçbir zaman tam olarak "feminist sorunu" olmamıştır. Feminist sorun kadınlar ve erkekler arasındaki cinsiyet eşitsizliğinin nedenlerine odaklanır. Bunun yanı sıra, erkeklerin kadınlar üzerindeki tahakkümü ana meselelerinden biridir. Nitekim, kadın sorununa ilişkin Marksist analizler, kadının erkekle değil; kadının ekonomik sistemle ilişkisini ele alır. Marksist teorinin tümünde olduğu gibi kadın meselesinde de son kertede belirleyici olan ekonomidir. Kadını işçi sınıfının bir parçası olarak tanımlamaları bunu kanıtlar niteliktedir. Bu nedenledir ki Marksist Feminizmi benimseyenlerin çoğu alt sınıf işçi kadınlarıdır.
Marksizm ve Feminizmin eklemleşmeye ve tartışmaların başladığı nokta 19.yüzyıl ortalarına denk düşer. Çünkü bu dönemde kapitalizm ile birlikte kadın ve erkek arasındaki denge değişimleri net olarak görülmeye başlanmıştır. Marksist Feministler bu duruma istinaden kadının özgürleşmesinin koşulunu kapitalist toplumun bütünüyle değişmesinde görürler. Özetle; feministler, kadınların kapitalist toplum koşulları altındaki kurtuluşu meselesine cevap ararken klasik Marksizm'e başvurarak yaklaşımın temellerini atmışlardır. Marksist teorinin halihazırda getirdiği kararlılığı benimseyerek sosyal hak savunularında diğer feminist görüşlere nazaran daha sistematik ve kararlı ilerlemişlerdir. Kadınların, özellikle işçi kadınların, kapitalist düzendeki durumları üzerine temellenen bu yaklaşımda; kadınların iş ve özel hayatlarında gerçekleşen değişimlere daha yakından bakmak gerekli çünkü çözümlemeler bunun üzerine yapılmaktadır. (Devamı...)