Türk-Yunan Mübadelesi
Türk-Yunan ‘nüfus mübadelesi’, Lozan Konferansı’nda Türkiye ve Yunanistan arasındaki öncelikli sorunlardan birisi olmuş ve “Yunan ve Türk Nüfus Mübadelesine İlişkin Sözleşme”, 30 Ocak 1923'te imzalandı. Sözleşmenin 1. Maddesi’ne göre, 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren Türkiye'deki Ortodoks Rumlar ile Yunanistan'da bulunan Müslüman Yunan uyruklular, zorunlu göçe tabi olacak ve göçmenler, Türk ve Yunan makamlarının izni olmadan geldikleri ülkelere yerleşmek amacıyla geri dönemeyeceklerdi. [1] Dil veya etnik kökene değil, dini kimliğe dayanan nüfus mübadelesi, ana dili Türkçe olan Ortodoks vatandaşları da dahil olmak üzere Türkiye'nin neredeyse tüm Ortodoks Hristiyan vatandaşlarını ve Yunanistan’daki Müslüman vatandaşların çoğunu içeriyordu. Yapılan anlaşmaya göre İstanbul ve Batı Trakya hariç olmak kaydıyla Türk topraklarında yerleşmiş Ortodoks dinine mensup Rumlar ile Yunan topraklarına yerleşmiş Türkler 1 Mayıs 1923 tarihinden itibaren zorunlu mübadeleye tabi tutulacaktı. Mübadele ile 1.200.000 Ortodoks Hristiyan Rum Anadolu'dan Yunanistan'a, 500.000 Müslüman Türk de Yunanistan'dan Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmıştır. Mübadele dışında İstanbul'un yanı sıra Trakya'da Müslüman ve Rum Ortodoks, Gökçeada ve Bozcaada'da 200.000 civarında insan vardı. Mübadelenin en çarpıcı özelliği, göçün zorunlu olmasıydı. Tarihte ilk kez zorunlu göç Uluslararası Hukuk tarafından meşrulaştırıldı. [2]
Mübadele fikri Balkan Savaşlarından sonra ciddi bir şekilde ortaya çıktı. İki Balkan savaşından sonra, Osmanlı İmparatorluğu, Avrupa'daki topraklarının neredeyse %80'ini ve toplam nüfusun yaklaşık %16'sını (4,2 milyon) kaybetti. Savaşlar sonucunda yaklaşık 800.000 kişi yaşadığı yerden göç etmek zorunda kaldı. Bu toplam sayı içindeki Müslüman nüfus 400.000 civarındadır ve Yunan, Sırp ve Bulgar katliamından kaçmak için göç etmişlerdir.
Nüfus mübadelesi için ilk talep Yunanistan Başbakanı Eleftherios Venizelos'tan geldi, çünkü Birinci Dünya Savaşı'ndan önce ortaya koyduğu bir plandı. Lozan görüşmeleri sırasında, Türkiye heyeti başkanı İsmet Paşa ve Yunan delegasyonu başkanı Venezilos'un önerisiyle bir bağımsız, bir Türk ve bir Yunanlı delegenin yer aldığı, Doktor Nansen'in danışmanlığını içerecek bir komisyon oluşturuldu. İtalyan delegesi Montagna'nın başkanlık ettiği komisyon 2 Aralık 1922'de toplandı. Bu toplantıda İsmet Paşa ve Türk heyeti, Batı Trakyalı Müslümanların değişimden ayrı tutulması, İstanbul'daki Rumların da değişime dahil edilmesini ve Rum Patrikhanesi'nin de kaldırılmasını istedi. [3] Ayrıca Türk heyeti, Anadolu'da tutuklu bulunan Rum erkeklerin Yunanistan'a göç eden ailelerden ayrı olarak ailelerine gönderilmesini istemiş ve ayrıca 1923 yılı Mayıs ayına kadar uygulanmasını istemiştir. Bu talepler diğer taraflarca kabul edilmiştir. Ayrıca görüşmeler sırasında, Venezilos ise mübadelenin zorunlu olmasına karşı çıkarak, isteğe bağlı olmasında ısrarcı olmuştur. Komisyon'un 10 Ocak 1923'te yaptığı toplantıda mübadele konusu büyük ölçüde çözüldü ve Batı Trakya'daki Türkler ile İstanbul'daki Rumların mübadele dışında bırakıldığı kabul edildi.
Yunanistan açısından mübadelenin amacı iki başlık altında toplanabilir: Yunanistan, mümkün olduğu kadar Anadolu'dan gelenlere yer açmak Türkiye'ye Türk azınlığı göndermek istiyordu. Öte yandan yeni göç dalgasıyla birlikte "ağırlıklı olarak İstanbul'dan gelecek olan zengin Yunan burjuvazisinin yaratacağı yeni ekonomik, sosyal ve siyasi sorunları önlemek ve mübadele sınırlarını dar tutarak yüzyıllardır Yunan halkının ideolojik ve kültürel merkezi olan İstanbul'dan ayrılmamaları sağlamak” tı.
Türkiye’yi terk eden Ortodoks Rum göçmenlerin, %80’i kent kökenli olup, %20’si kırsal kökenliydi. Yunanistan’dan ayrılıp Türkiye’ye gelenlerin ise %70’i kırsal kökenli olup, ancak %30’u kent kökenli göçmenlerden oluşmaktaydı. Türkiye’ye gelen mübadiller yoğun olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale, Edirne, İzmir, İstanbul, Kırklareli, Manisa, Niğde, Mersin, Samsun’a yerleştirilmişlerdir. Buraları Rum azınlığın önemli bir oranda yıllardır var olduğu yerleşimlerdir. Kaynak hatası: <ref>
etiketi için </ref>
kapanışı eksik
Mübadiller açısından pek çok insan memleketini terk edip yeni bir ülkeye taşınmak psikolojik travmaya neden oldu. Uyum sorunu Yunanistan'a göç eden Yunanlılar arasında daha ağırdı ve bu göçmenlerin çoğu Avrupa ve Amerika'ya göç etmek zorunda kaldı. Ayrıca Anadolu'dan göç eden Rumlar, Yunan hükümetinin beklentilerinin aksine barınma sorunları ile karşı karşıya kalmıştır. Yunanistan'ı terk eden Müslümanların bıraktığı yerlere Rumların ancak yüzde kırkı yerleşebildi ve bu durum göçmenlerin yaşam koşullarının kötüleşmesine neden oldu. [4]
- ↑ Baskın Oran, "Türk Dış Politikası: Kurtuluş Savaşından Bugüne Olgular, Belgeler, Yorumlar", (İletişim Yayınları: İstanbul, 2002)
- ↑ Erik Jan Zürcher, “Greek and Turkish Refugees and Deportees, 1919-1924”, (2003)
- ↑ Zekai Güner, "Türkiye-Yunanistan Nüfus Mübadelesinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin İskan Politikası", (2005)
- ↑ Raoul Blanchard, “The Exchange of Populations between Greece and Turkey”, (Geographical Review, 1925)