Güvenli Bölge
1990’ lardan itibaren devletler arası temel sorun güvenlik olmuştu. Ama devletleri en çok kendi içlerindeki iç savaşlar, etnik çatışmalar ve terör saldırıları tehdit etmeye başlamıştır. 90’ lı yılların başından itibaren barış ve güvenliğin korunması için uluslararası toplum birçok yöntem denemiştir. Bu bağlamda silahlı çatışma bölgelerindeki sivil vatandaşların can güvenliğinin sağlanabilmesi için güvenli bölge düşüncesi ortaya atılmıştır. Güvenli bölge oluşturmadaki temel hedef çatışmaların ortasında kalan sivillerin kendi ülke topraklarında can güvenliklerini sağlayabilmektir. Güvenli gölge tesisi yoluyla hem mülteci krizleri ortaya çıkmaz hem de ülke içerisinde bir sorun diğer devletlere insani boyutta sirayet etmezdi. Güvenli bölge kavramında tanımlamalar farklılık gösterse de içerik olarak benzerlikler fazladır. Örneğin Güvenlik Konseyi’ nin Bosna kararında güvenli bölge; her türlü silah saldırılardan ve düşmanca hareketlerden uzak tutulan ve sivil halka insani yardımların ulaştırılmasına engel olunamayan yerler olarak ifade edilmektedir. Örneğin Bosna Savaş’ ın 16 Nisan 1993’ te Srebrenica güvenli bölge olarak ilan edilmişti. BM Güvenlik Konseyi’ nin kararlarının bağlayıcılığı karşısında savaşan tarafların bu kararı kabul edip etmemesinin hiçbir hükmü yoktur. [1]
((Kaynakça))
- ↑ Naim Demirel, Birleşmiş Milletler Güvenli Bölge Uygulaması Araştırma Makalesi, FSM İlmi Araştırmalar Toplum Ve Bilim Dergisi, sayı.8, (2016). s.112-119