İnsan Topluluğu
Devletler, insanların oluşturdukları toplumsal örgütlenmeler olduğundan insan topluluğu olmaksızın bir devletin olması da düşünülemez. Dolayısıyla insan topluluğu ya da ulus, bir devletin olmazsa olmaz bir unsurudur. Ancak devlet içinde yaşayan insan topluluğunun ya da ulusun büyüklüğü ya da diğer ifadeyle nüfus ögesi devletten devlete değişiklik gösterebilir. Ülke büyüklüğü ile ilgili sabit ve değişmez bir rakam ve büyüklük olmadığı gibi nüfus büyüklüğü için de sabit bir sayı söz konusu değildir. Örneğin; Çin ve Hindistan 1 milyarın üzerinde bir nüfusa sahipken Liechtenstein, Andorra ve Mikronezya gibi bazı devletlerin nüfusu bir kaç yüz bini geçmemektedir. Dolayısıyla ülke ve nüfus büyüklüğü için alt ve üst sınır söz konusu değildir. [1]
Hukuki anlamda da devletin olduğu yerde bir vatandaşlar topluluğunun olmaması kaçınılmazdır. Bir devletin ülkesinde yaşayan insanlar onun yetkisine tabidirler. Bunlar esas itibariyle hakları ve ödevleri devlet tarafından tanınan veya belirlenen yurttaşlardır. Mamafih, ülkede yaşayan herkes devletin yetkisine tabi olmayabilir; mesela yabancı devletlerin diplomatlarının muafiyetleri vardır. Uluslararası hukuk bakımından devletler yurttaşlarının bağlı olacağı hukuki çerçeveyi çizmekte prensip olarak serbesttirler. Yurttaşlığın kazanılmasında kişinin kökeni veya devletin egemenliği altındaki ülkede doğmuş olması esas alınmaktadır. [2]