Politik İntihar
İntihar kişinin psikolojik rahatsızlık sonucu kendini öldürmesi (öz kıyım) olarak anılmaktadır. Psikolojik-bireysel etmenleri öne alan bu yaklaşımın aksine, Durkheim’ın önemli bir dönümü oluşturduğu toplumcu yaklaşım, intiharın toplumsal bir olgu olduğunu göstermiştir. Durkheim “İntihar” adlı eserinde göstermiştir ki, intihar yalnızca psikolojik bir hastalık değil, aynı zamanda kişinin içinde bulunduğu toplumsal durumdan etkilenme durumudur. Örneğin, Protestanların Katoliklere nazaran daha fazla intihar ettiğini iddia eden Durkheim bu durumu Protestanlıkta gelişen birey ve din eleştirisi olgusuna bağlamaktadır [1] Toplumsal bir mesele olarak politika da intihara eşlik eden bir unsurdur. Özellikle 1970 ve 80’lerde militer liderler tarafından yönetilen Kore’de, politik intiharlara rastlamaktayız. Yalnızca 1980’lerde otorite karşıtı hareketlerde yüzlerce Koreli gencin hayatına son verdiği bilinmektedir. [2] Bu ise politik intiharı, bilinçli bir şiddet eyleminin, kişinin kendini feda etmesiyle sonuçlandığı bir kurban etme hareketi olarak da göstermektedir. Kişinin kendini topluluk için feda etmesi politik intiharı meşrulaştıran bir yöne götürdüğü söylense de kişilerin manipüle edilerek politik intihara sürüklendiği iddiası da karşımıza çıkmaktadır. Bu yaklaşıma göre; intihar eden kişiler belirli ideolojik gruplar ile çıkar gruplarının yönlendirmesiyle hayatlarına son vermektedir. Her iki iddia da intiharı farklı yönlerden ele alsa da temelde buluştukları ortak nokta şudur: intihar kitleleri ayaklandıracaktır. Kişinin kendini topluluk için feda ettiğini gören kitleler, bu eylem karşısında harekete geçecektir. Ancak bu yaklaşım teoride kalmakla birlikte pratikte karşılık bulduğunu söylemek neredeyse imkânsızdır.
Politik intihar eylemlerinde intihar Hıristiyan miti ile de etkileşim içindedir. Örneğin Koreli bir genç olan Park Yung Jin günlüğünde Koreli İsa olmak istediğini ifade etmektedir [3]. Bu ise kendini kurban etmenin, topluluğu arındıracağı, günahlarından kurtaracağı ve nihayetinde zulüm olarak gördüğü politik düzenden kurtaracağı inancıyla desteklenmektedir. Tüm bu tartışmalar içinde bir intiharın hangi noktada politik olduğuna ilişkin net bir uzlaşı olmasa da genel olarak karşımızda beliren üç nokta bulunmaktadır.
İlk olarak, intihar edecek kişi, bu eyleminin bir protesto olduğunu önceden belirtmelidir. Bir diğer nokta, özellikle kendini yakarak intihar edenler için, intihar eylemi kamusal bir alanda gerçekleşmelidir. Sonuncu ise, intihar eylemini gerçekleştiren kişide herhangi bir akıl sağlığı şüphesi olmamalıdır. [4] Özellikle üçüncü madde üzerinde bir anlaşmaya imkân vermemektedir. Bu kıstaslar genel geçer olmamakla birlikte bir intiharın politik yanının ele alınmasında ipucu vermekte ve intihar ile siyasal atmosfer arasındaki bağın açığa çıkarılmasını kolaylaştırmaktadırlar.
Hazırlayan : Hakan Karadiken
- ↑ Durkheim, Emile. İntihar: Toplum Bilimsel İnceleme. Çeviren Özer Ozankaya. İstanbul: İmge Kitapevi, 2002 s.171
- ↑ Byeong-chul, Park. «Political Suicide Among Korean Youth .» Bulletin of Concerned Asian Scholars, 1994: 26:1-2, 66-82.
- ↑ Byeong-chul, Park. «Political Suicide Among Korean Youth .» Bulletin of Concerned Asian Scholars, s.77.
- ↑ Crosby, Kevin, Joong- On Rhee, ve Jimmie Holland. «Suicide by fire: a contemporary method of political protest.» International Journal of Social Psychiatry, 1977. s.62