Uluslararası Para Fonu (IMF)

TUİÇ Sözlük sitesinden
Ozge (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 20.40, 6 Temmuz 2018 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Uluslararası Para Fonu ya da daha çok bilinen kısaltmasıyla IMF (International Monetary Fund), küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası bir kuruluş.

II. Dünya Savaşı uluslararası mali ve parasal ilişkilerde büyük bir karışıklık yaratmış, özellikle Avrupa ülkelerinin ekonomileri için yıkıcı olmuş, bu ülkelerin üretim gücünü son derece düşürmüş, yatırımlar azaltmıştı.İngiltere, savaşta bütün rezervlerini kaybetmiş temel ihtiyaç maddelerini karşılamak için büyük bir borç yükü altına girmişti. Diğer Avrupa ülkeleri de aynı durumdaydı. Buna karşın ABD,savaştan çok az bir kayıpla çıkmış, savaş sırasında bile sermayesini arttırabilmiş, artan ihracat sayesinde altın stokları seviyesi büyük miktarlara ulaşmış. Bu şartlar içerisinde ABD, Avrupa ülkelerine doğrudan yardım yapmaktan ziyade kurulacak uluslararası mali kuruluşlar aracılığı ile dolaylı olarak yardım yapmayı planlıyordu.Gerçekten de savaş giderlerini karşılıksız para basarak finanse etmiş bulunan ülkelerde kaçınılmaz olarak ortaya çıkan enflasyon, paranın iç piyasadaki değerini azaltmıştı, ülkeler dış piyasada da ödeme sıkıntılarına düşmüşlerdi. Bu ortam içerisinde 1870-1914 döneminde uygulanan "altın standardı sistemi"ne dönülmesi mümkün olmamıştı. Ülkelerin adeta birbirleri ile yarışırcasına devalüasyonlara başvurması mevcut istikrarsızlığı daha da artırmıştı. Uluslararası ticaret ödemeler ve para düzeni ile ilgili bu olumsuz gelişmeler ülkeleri bu alanlarda işbirliği yapmaya zorlamıştı.

Ağustos 1941'de Roosevelt ve Churchill arasındaki ikili görüşmeler sonunda ortaya çıkan Atlantik Şartı ile öncelikle siyasi konularda her iki ülkenin savaştaki amaçları sıralandı, iktisadi sorunlarla ilgili olarak ta çok taraflı çözümlemelerine yol gösterecek çalışmalar yapılması öngörüldü. Bu doğrultuda çalışma yapan uzmanlar yalnızca ticarette değil, savaştan sonra ortaya çıkacak finansman ve yatırım konulan ile de ilgilendiler. Yaşanan bu gelişmeler II. Dünya Savaşı bitmeden yeni bir uluslararası para sisteminin korunması, bu sistem aracılığıyla döviz kurlarında istikrar sağlanması, dünya ticaretinin serbestleştirilmesi, uluslararası rezerv sorununun çözüme kavuşturulması ihtiyacını gündeme getirdi. Bu ihtiyaçlara cevap verecek bir uluslararası para sistemini oluşturmak amacıyla, ABD ve İngiltere gibi gelişmiş kapitalist ülkelerin öncülük etmesiyle, 1-22 Temmuz 1944 tarihleri arasında ABD'nin New Hampshire eyaletinin Bretton Woods kasabasında bir konferans toplandı ve IMF'nin kurulması kararlaştırıldı. [1]

Bretton Woods Konferansına 44 ülke katıldı. II. Dünya Savaşından zarar gören ülkelerin yeniden iman, tek taraflı ithalat sınırlamalarına ve devalüasyonlara mani olunması, çok taraflı serbest ticaret imkanlarının geliştirilmesi, ekonomik işbirliğinin sağlanması prensipleri üzerinde anlaşılarak uluslararası para sisteminin temelleri atıldı. Bretton Woods sisteminin temel amaç, kısa dönemli dalgalanmalar karşısında sabit kurların korunabilmesini sağlayacak bir kurallar dizisinin yaratılmasıydı. Bretton Woods çerçevesinde döviz kurlarındaki değişme sadece uzun dönemde ve ödemeler dengesi bilançolarının sürekli açık veya fazla vermeleri durumunda gündeme gelmişti. Aynca ülkeler bu tür bir döviz kuru değişmesinde bir dizi rekabetçi devalüasyonlar zincirinin oluşmamasını sağlayacak bir mekanizma gerçekleştirilmesini amaçlamıştı .IMF kinci Dünya Savaşı’ndan 1970’lere kadar uygulanan Bretton Woods Sistemi’nin bir kuruluşudur. [2]

IMF'nin görevi yeni kurulan uluslararası para sisteminin düzenli bir biçimde yürütülmesini sağlamaktı.


IMF sistemi ayarlanabilir sabit kur sistemine dayanmakta olup, ABD dışındaki ülkeler ulusal paralarını sabit kurlardan ABD dolarına bağlamışlardır. Sabit kurlara dolar paritesi denilmiş, % 1 gibi çok dar sınırlar içerisinde dalgalanmalara izin verilmiştir. Kurların bu sınırların altında veya üstündeki değişmelerinin ise Merkez Bankalarının döviz piyasalarında ulusal para karşılığında dolar satması veya dolar satın alması ile önlenmesi gerekmiştir. Sistemin diğer bir özelliği ABD dolarının başka bir ülkenin parasına değil, 1 Ons saf altın: 35 dolar fiyatından altına bağlanması ve yabancı Merkez Bankalarına arz edecekleri dolar rezervleri karşılığında Federal Rezerve Bank'tan altın satma taahhüdünde bulunmasıdır.

IMF ana sözleşmesinin 1. maddesi kuruluş amaçlarını altı grupta toplamaktadır. - Uluslararası parasal işbirliğini sağlamak, - Uluslararası ticaretin uyumlu biçimde gelişmesi ve ticaret hacminin artışını kolaylaştırmak, böylece tüm üye ülkelerde istihdamın genişlemesine, reel gelir düzeyinin yükselmesine ve üretken kaynakların artırılmasına katkıda bulunmak, - Döviz kurunun istikrarını korumak, - Üyeler arasındaki cari ödemelerde çok taraflı ödemeler sisteminin oluşturulmasına yardımcı olmak ve uluslararası ticaretin önünde engel oluşturabilecek kambiyo kısıtlamalarını ortadan kaldırmak, -Garanti karşılığında üyelerin Fon kaynaklarından yararlanmalarını sağlamak, üye ülkelere güvence vermek ve böylece üyelerin ulusal ve uluslararası plandaki refahını tehlikeye sokmaksızın cari ödemelerdeki dengesizliklerini gidermek, - Bir önceki amaca uygun biçimde üye ülkelerin cari ödemelerdeki dengesizlik süresini kısaltmak ve yoğunluğunu azaltmak.

IMF, uluslararası ticaretin uyumlu biçimde gelişmesini sağlamayı, istihdam hacmini genişletmeyi, reel gelir artışı sağlayarak üretken kaynakların artışına katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. IMFnin parasal fonksiyonu söz konusu hedeflere ulaşmayı desteklemeye yöneliktir. Parasal misyon döviz kurlarında istikrarı sağlayarak üye ülkelerin ihracatlarını arttırmak için devalüasyona başvurmalarını engellemek ve uluslararası ticaretin gelişmesi önünde yükselen kısıtlamalarım ortadan kaldırmaktır. Bu bakımdan istikrar ve konvertibilite iki ana ilkeyi oluşturmaktadır.

IMF 1991'den bu yana kırktan fazla ülke ile anlaşma yaptı. 1990'lara kadar görüşlerini esas olarak gizlilik içinde gerçekleştiren IMF uluslararası kamuoyunda oluşan olumsuz imajını düzeltmek amacıyla 1990'lardan sonra bu çalışma biçimini değiştirdi. IMF, gizlilik yerine şeffaflık politikası benimsedi ve bu politikanın bir parçası olarak, ilgili ülkelerin niyet mektupları da IMF'nin önerileri de basına açık anlatılmaya başlandı.

IMF tarafından az gelişmiş ülkelerde uygulamaya konan politikalar, bu ülkelerin ekonomi politikalarım doğrudan belirlemekte, hatta bazı durumlarda ulusal kalkınma planlarının yerine geçmektedir. IMF tarafından uygulanan makro ekonomik yapısal uyum programları milyonlarca insanın yaşamım etkilemektedir. Bu bağlamda, yapısal uyum programları dünyada yaşanan yoksulluk olgusu üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. IMF, günümüz dünyasının en güçlü hükümetler üstü hükümetidir. Denetlediği kaynaklar ve kendisinden borç alan ülkelerin iç işlerini etkileyebilme gücü bu kuruluşa büyük bir güç sağlamaktadır.[3] Uluslararası sermayenin Üçüncü Dünya üzerinde artan egemenliği, uluslararası mali kuruluşların (IMF ve Dünya Bankasımn) aracılığı ile gerçekleşmiştir.


  1. http://www.imf.org/en/About adresinden 11.03.2018 tatihinde erişilmiştir.
  2. Seyidoğlu,Halil (2003).ULUSLARARASI MALİ KRİZLER, IMF POLiTiKALARI, AZGELiMİş ÜLKELER, TÜRKiYE VE DÖNÜŞÜM EKONOMİLERİ.Doğuş Üniversitesi Dergisi, 4 (2), 141-156
  3. Öztürk,Nazım.IMF-nin değişen rolü ve gelişmekte olan ülke ekonomilerine etkileri.Ankara Üniversitesi SBF Dergisi.57/4.