"Carl Menger" sayfasının sürümleri arasındaki fark
Dikmenselin (mesaj | katkılar) |
Dikmenselin (mesaj | katkılar) |
||
67. satır: | 67. satır: | ||
=Hayatı= | =Hayatı= | ||
− | Carl Menger, 28 Şubat 1840'ta bugün Polonya'nın bir parçası olan Galiçya'da doğdu. Babası Anton bir avukattı ve annesi Caroline zengin bir Bohemyalı tüccarın kızıydı. Anton ve Max adında iki erkek kardeşi vardı: bir kardeşi, ünlü bir sosyalist yazar ve Viyana Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesördü; ve diğer kardeşi ise bir avukat ve Avusturya Parlamentosu'nda bir Liberal milletvekiliydi. | + | Carl Menger, 28 Şubat 1840'ta bugün Polonya'nın bir parçası olan Galiçya'da doğdu. Babası Anton bir avukattı ve annesi Caroline zengin bir Bohemyalı tüccarın kızıydı. Anton ve Max adında iki erkek kardeşi vardı: bir kardeşi, ünlü bir sosyalist yazar ve Viyana Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesördü; ve diğer kardeşi ise bir avukat ve Avusturya Parlamentosu'nda bir Liberal milletvekiliydi. <ref> https://www.britannica.com/biography/Carl-Menger </ref> |
1859'dan 1863'e kadar Prag ve Viyana Üniversitelerinde ekonomi okuduktan sonra Menger, 1863 yılında kariyerine gazeteci olarak başladı. Menger, bir dizi roman ve komedi yazarak gazetecilik mesleğinde hızla ün kazandı. 1866 sonbaharında, o zamanlar piyasa analisti olarak çalıştığı resmi gazete Wiener Zeitung'dan hukuk doktorasının sözlü sınavına hazırlanmak için ayrıldı. Bu sınavı geçtikten sonra Menger, Mayıs 1867'de bir avukat olarak çalışmaya başladı ve Ağustos 1867'de Krakow Üniversitesi'nden hukuk diplomasını aldı. Ancak kısa süre sonra ekonomi gazetecisi olarak çalışmaya geri döndü ve bir gazetenin kurulmasına yardımcı oldu. | 1859'dan 1863'e kadar Prag ve Viyana Üniversitelerinde ekonomi okuduktan sonra Menger, 1863 yılında kariyerine gazeteci olarak başladı. Menger, bir dizi roman ve komedi yazarak gazetecilik mesleğinde hızla ün kazandı. 1866 sonbaharında, o zamanlar piyasa analisti olarak çalıştığı resmi gazete Wiener Zeitung'dan hukuk doktorasının sözlü sınavına hazırlanmak için ayrıldı. Bu sınavı geçtikten sonra Menger, Mayıs 1867'de bir avukat olarak çalışmaya başladı ve Ağustos 1867'de Krakow Üniversitesi'nden hukuk diplomasını aldı. Ancak kısa süre sonra ekonomi gazetecisi olarak çalışmaya geri döndü ve bir gazetenin kurulmasına yardımcı oldu. | ||
82. satır: | 82. satır: | ||
Menger'in metodolojik bireyciliği, klasik iktisatçıların kolektifleri ekonomik birimler olarak ele almalarındaki kusurlara işaret etti ve ekonomik değeri köküne, yani değer veren bireye kadar takip etmekte ısrar etti. Metodolojik öznelciliği, emek değer teorisini çürüttü ve ekonomik değerin, öznelerin ihtiyaçları ve tercihleri temelinde şekillendiğini gösterdi. Bu metodolojik ve felsefi yenilikleri kullanarak, Menger, klasik iktisatçıları rahatsız eden teorik bir tutarsızlığı çözen marjinal fayda kavramına ulaştı. Avusturya İktisat Okulu'nun açılışı olan çalışması, iktisat biliminin değerler ile piyasa süreçlerinin daha gerçekçi bir anlayışını keşfetmesini sağladı. | Menger'in metodolojik bireyciliği, klasik iktisatçıların kolektifleri ekonomik birimler olarak ele almalarındaki kusurlara işaret etti ve ekonomik değeri köküne, yani değer veren bireye kadar takip etmekte ısrar etti. Metodolojik öznelciliği, emek değer teorisini çürüttü ve ekonomik değerin, öznelerin ihtiyaçları ve tercihleri temelinde şekillendiğini gösterdi. Bu metodolojik ve felsefi yenilikleri kullanarak, Menger, klasik iktisatçıları rahatsız eden teorik bir tutarsızlığı çözen marjinal fayda kavramına ulaştı. Avusturya İktisat Okulu'nun açılışı olan çalışması, iktisat biliminin değerler ile piyasa süreçlerinin daha gerçekçi bir anlayışını keşfetmesini sağladı. | ||
− | Menger'i (ekonomist William Stanley Jevons ve Léon Walras ile birlikte) marjinal fayda devriminin kurucusu yapan şey, malların değerli olduğu, çünkü önemi farklı olan çeşitli kullanımlara hizmet ettikleri anlayışıydı. Menger bu kavrayışı Adam Smith'in ortaya koyduğu ancak Ulusların Zenginliği (1776) eserinde çözemediği elmas-su paradoksunu çözmek ve aynı zamanda, David Ricardo ve Karl Marx tarafından popüler hale getirilen, malların değerinin onları üretmek için kullanılan emeğin değerinden kaynaklandığı görüşünü çürütmek için de kullandı. <ref> https://www.iedm.org/82110-carl-menger-founder-austrian-school-economics/ </ref> Malların değerlerini, onları üretirken kullanılan emek miktarından dolayı değil, insanların ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden elde ettiğini gösterdi. Malların değeri, tatmin ettikleri ihtiyaçların önemine göre belirleniyorsa, o zaman emeğin ve diğer üretim girdilerinin değeri, bu malları üretme yeteneklerinden türer. Emeğin değerinin ürettiği malların değerinden kaynaklandığını, bu nedenle örneğin en iyi profesyonel basketbolculara veya en popüler oyunculara bu kadar çok para ödenmesini gösterdi. <ref> https://www.britannica.com/biography/Carl-Menger | + | Menger'i (ekonomist William Stanley Jevons ve Léon Walras ile birlikte) marjinal fayda devriminin kurucusu yapan şey, malların değerli olduğu, çünkü önemi farklı olan çeşitli kullanımlara hizmet ettikleri anlayışıydı. Menger bu kavrayışı Adam Smith'in ortaya koyduğu ancak Ulusların Zenginliği (1776) eserinde çözemediği elmas-su paradoksunu çözmek ve aynı zamanda, David Ricardo ve Karl Marx tarafından popüler hale getirilen, malların değerinin onları üretmek için kullanılan emeğin değerinden kaynaklandığı görüşünü çürütmek için de kullandı. <ref> https://www.iedm.org/82110-carl-menger-founder-austrian-school-economics/ </ref> Malların değerlerini, onları üretirken kullanılan emek miktarından dolayı değil, insanların ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden elde ettiğini gösterdi. Malların değeri, tatmin ettikleri ihtiyaçların önemine göre belirleniyorsa, o zaman emeğin ve diğer üretim girdilerinin değeri, bu malları üretme yeteneklerinden türer. Emeğin değerinin ürettiği malların değerinden kaynaklandığını, bu nedenle örneğin en iyi profesyonel basketbolculara veya en popüler oyunculara bu kadar çok para ödenmesini gösterdi. <ref> https://www.britannica.com/biography/Carl-Menger </ref> Ana akım iktisatçılar, “türetilmiş talep” teorisi olarak adlandırdıkları bu teoriyi hala kabul etmektedirler. |
Menger paranın nasıl geliştiğine dair bugün hala kabul gören bir açıklama bulunmuştur. İnsanlar takas yaparsa, bir veya iki işlemde nadiren istediklerini elde edebileceklerine dikkat çekmiştir. Örneğin, lambaları varsa ve sandalye istiyorlarsa, lambaları sandalyelerle takas edemezler, bunun yerine birkaç ara ticaret yapmak zorunda kalabilirler. Ancak insanlar, sahip olduklarını yaygın olarak kabul edilen bir malla takas ettiklerinde ve sonra bu malları istediklerini satın almak için kullandıklarında, güçlüklerin çok daha az olduğunu fark ettiler. Yaygın olarak kabul edilen mal, sonunda paraya dönüşür. Toplumlar sigara, konyak, tuz, kürk veya taşları para olarak kullanmışlardır. Ekonomiler daha karmaşık ve zengin hale geldikçe, para olarak değerli metalleri (altın, gümüş vb.) kullanmaya başlamışlardır. Menger, analizini diğer kurumlara da genişletmiştir. Örneğin dilin, paranın gelişmesiyle aynı nedenle -insanlar arasındaki etkileşimleri kolaylaştırmak için- geliştiğini savunmuştur. Alman Tarih Okulu'ndaki görüşlerin aksine, Menger bunların hükümetlere veya merkezi siyasi iktidara hiçbir şey borçlu olmadığını, bunun yerine topluluklar içinde aşamalı olarak kabul edilen sözleşmelerin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla açıklandığını düşünmüştür. Bu sözleşme aşamalı olarak kabul edildi ve sonunda herhangi bir merkezi organizasyonun müdahalesi olmadan evrensel olarak kullanıldı. Bu tür gelişmeleri “organik” olarak nitelendirmiştir. <ref> Menger, C. (1892). On the Origin of Money, The Economic Journal, Vol. 2, No. 6. (Jun., 1892), pp. 239-255 </ref> | Menger paranın nasıl geliştiğine dair bugün hala kabul gören bir açıklama bulunmuştur. İnsanlar takas yaparsa, bir veya iki işlemde nadiren istediklerini elde edebileceklerine dikkat çekmiştir. Örneğin, lambaları varsa ve sandalye istiyorlarsa, lambaları sandalyelerle takas edemezler, bunun yerine birkaç ara ticaret yapmak zorunda kalabilirler. Ancak insanlar, sahip olduklarını yaygın olarak kabul edilen bir malla takas ettiklerinde ve sonra bu malları istediklerini satın almak için kullandıklarında, güçlüklerin çok daha az olduğunu fark ettiler. Yaygın olarak kabul edilen mal, sonunda paraya dönüşür. Toplumlar sigara, konyak, tuz, kürk veya taşları para olarak kullanmışlardır. Ekonomiler daha karmaşık ve zengin hale geldikçe, para olarak değerli metalleri (altın, gümüş vb.) kullanmaya başlamışlardır. Menger, analizini diğer kurumlara da genişletmiştir. Örneğin dilin, paranın gelişmesiyle aynı nedenle -insanlar arasındaki etkileşimleri kolaylaştırmak için- geliştiğini savunmuştur. Alman Tarih Okulu'ndaki görüşlerin aksine, Menger bunların hükümetlere veya merkezi siyasi iktidara hiçbir şey borçlu olmadığını, bunun yerine topluluklar içinde aşamalı olarak kabul edilen sözleşmelerin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla açıklandığını düşünmüştür. Bu sözleşme aşamalı olarak kabul edildi ve sonunda herhangi bir merkezi organizasyonun müdahalesi olmadan evrensel olarak kullanıldı. Bu tür gelişmeleri “organik” olarak nitelendirmiştir. <ref> Menger, C. (1892). On the Origin of Money, The Economic Journal, Vol. 2, No. 6. (Jun., 1892), pp. 239-255 </ref> |
14.01, 24 Haziran 2021 tarihindeki hâli
Lua hatası: Dahili hata: Mesajın kodu çözülemedi.
Carl Merger, Avusturyalı iktisatçı, Avusturya Okulu’nun kurucusudur. Marjinal fayda kuramını geliştirenlerden biridir.
Başlıca iki eseri, İktisadın İlkeleri (1871) ve İktisada Özel Referansla Sosyal Bilimler Yöntemi Üzerine Araştırmalar (1883), klasik iktisatçıların emek değer teorisine bir alternatif sunar. Kariyerine gazeteci olarak başlamıştır ve daha sonra bir bakanlık çalışanı, bir akademisyen ve Avusturya hükümetinin ekonomik danışmanı olarak görev yapmıştır.
Hayatı
Carl Menger, 28 Şubat 1840'ta bugün Polonya'nın bir parçası olan Galiçya'da doğdu. Babası Anton bir avukattı ve annesi Caroline zengin bir Bohemyalı tüccarın kızıydı. Anton ve Max adında iki erkek kardeşi vardı: bir kardeşi, ünlü bir sosyalist yazar ve Viyana Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde profesördü; ve diğer kardeşi ise bir avukat ve Avusturya Parlamentosu'nda bir Liberal milletvekiliydi. [1]
1859'dan 1863'e kadar Prag ve Viyana Üniversitelerinde ekonomi okuduktan sonra Menger, 1863 yılında kariyerine gazeteci olarak başladı. Menger, bir dizi roman ve komedi yazarak gazetecilik mesleğinde hızla ün kazandı. 1866 sonbaharında, o zamanlar piyasa analisti olarak çalıştığı resmi gazete Wiener Zeitung'dan hukuk doktorasının sözlü sınavına hazırlanmak için ayrıldı. Bu sınavı geçtikten sonra Menger, Mayıs 1867'de bir avukat olarak çalışmaya başladı ve Ağustos 1867'de Krakow Üniversitesi'nden hukuk diplomasını aldı. Ancak kısa süre sonra ekonomi gazetecisi olarak çalışmaya geri döndü ve bir gazetenin kurulmasına yardımcı oldu.
1870 yılında Menger, o zamanlar Liberal Parti üyelerinden oluşan Avusturya kabinesinin basın departmanında bir kamu görevlisi olarak çalıştı. 1872'de sınavını başarıyla tamamlamasıyla Menger, Hukuk ve Siyasal Bilimler Fakültesi'nde bir öğretim görevlisi olarak atanmak için gerekli şartları yerine getirdi. Viyana Üniversitesi’nde 1873 sonbaharında tam zamanlı doçent pozisyonuna terfi ettikten sonra Menger, bakanlık basın bölümünden istifa etti, ancak 1875 yılına kadar özel sektör gazetecilik faaliyetlerine devam etti.
1880'lerin sonlarında emekli olduktan sonra, Menger'in ilgileri metodolojik kaygılardan saf ekonomik teori ve uygulamalı ekonomi sorularına geri döndü. 1888'de sermaye teorisi üzerine kayda değer bir makale yayınladı; Zur Theorie des Kapitals. Ayrıca bu dönemde Menger, Avusturya para sisteminde reform yapmakla görevli bir komisyonun önde gelen üyesi olarak görev yaptı. Sonuç, para teorisine çığır açan bir katkı olan Geld (Para) dahil olmak üzere 1892'de yayınlanan parasal ekonomi üzerine bir dizi makale yayınladı. Menger, 1903'te profesörlüğünden istifa edene kadar akademik hayata devam etti. [2]
Görüşleri
Menger'in ikinci orijinal katkısı metodolojik bir katkıdır. Ekonominin ancak tarihsel gerçeklerin incelenmesi yoluyla anlaşılabileceğini öğreten Alman Tarih Okulu ile aynı fikirde değildi. Buna karşılık, Merger karmaşık ekonomik fenomenleri anlamamıza yardımcı olabilecek genel yasaları çıkarmak için mantığı kullanmanın mümkün olduğuna inanıyordu.
Menger'in metodolojik bireyciliği, klasik iktisatçıların kolektifleri ekonomik birimler olarak ele almalarındaki kusurlara işaret etti ve ekonomik değeri köküne, yani değer veren bireye kadar takip etmekte ısrar etti. Metodolojik öznelciliği, emek değer teorisini çürüttü ve ekonomik değerin, öznelerin ihtiyaçları ve tercihleri temelinde şekillendiğini gösterdi. Bu metodolojik ve felsefi yenilikleri kullanarak, Menger, klasik iktisatçıları rahatsız eden teorik bir tutarsızlığı çözen marjinal fayda kavramına ulaştı. Avusturya İktisat Okulu'nun açılışı olan çalışması, iktisat biliminin değerler ile piyasa süreçlerinin daha gerçekçi bir anlayışını keşfetmesini sağladı.
Menger'i (ekonomist William Stanley Jevons ve Léon Walras ile birlikte) marjinal fayda devriminin kurucusu yapan şey, malların değerli olduğu, çünkü önemi farklı olan çeşitli kullanımlara hizmet ettikleri anlayışıydı. Menger bu kavrayışı Adam Smith'in ortaya koyduğu ancak Ulusların Zenginliği (1776) eserinde çözemediği elmas-su paradoksunu çözmek ve aynı zamanda, David Ricardo ve Karl Marx tarafından popüler hale getirilen, malların değerinin onları üretmek için kullanılan emeğin değerinden kaynaklandığı görüşünü çürütmek için de kullandı. [3] Malların değerlerini, onları üretirken kullanılan emek miktarından dolayı değil, insanların ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden elde ettiğini gösterdi. Malların değeri, tatmin ettikleri ihtiyaçların önemine göre belirleniyorsa, o zaman emeğin ve diğer üretim girdilerinin değeri, bu malları üretme yeteneklerinden türer. Emeğin değerinin ürettiği malların değerinden kaynaklandığını, bu nedenle örneğin en iyi profesyonel basketbolculara veya en popüler oyunculara bu kadar çok para ödenmesini gösterdi. [4] Ana akım iktisatçılar, “türetilmiş talep” teorisi olarak adlandırdıkları bu teoriyi hala kabul etmektedirler.
Menger paranın nasıl geliştiğine dair bugün hala kabul gören bir açıklama bulunmuştur. İnsanlar takas yaparsa, bir veya iki işlemde nadiren istediklerini elde edebileceklerine dikkat çekmiştir. Örneğin, lambaları varsa ve sandalye istiyorlarsa, lambaları sandalyelerle takas edemezler, bunun yerine birkaç ara ticaret yapmak zorunda kalabilirler. Ancak insanlar, sahip olduklarını yaygın olarak kabul edilen bir malla takas ettiklerinde ve sonra bu malları istediklerini satın almak için kullandıklarında, güçlüklerin çok daha az olduğunu fark ettiler. Yaygın olarak kabul edilen mal, sonunda paraya dönüşür. Toplumlar sigara, konyak, tuz, kürk veya taşları para olarak kullanmışlardır. Ekonomiler daha karmaşık ve zengin hale geldikçe, para olarak değerli metalleri (altın, gümüş vb.) kullanmaya başlamışlardır. Menger, analizini diğer kurumlara da genişletmiştir. Örneğin dilin, paranın gelişmesiyle aynı nedenle -insanlar arasındaki etkileşimleri kolaylaştırmak için- geliştiğini savunmuştur. Alman Tarih Okulu'ndaki görüşlerin aksine, Menger bunların hükümetlere veya merkezi siyasi iktidara hiçbir şey borçlu olmadığını, bunun yerine topluluklar içinde aşamalı olarak kabul edilen sözleşmelerin kendiliğinden ortaya çıkmasıyla açıklandığını düşünmüştür. Bu sözleşme aşamalı olarak kabul edildi ve sonunda herhangi bir merkezi organizasyonun müdahalesi olmadan evrensel olarak kullanıldı. Bu tür gelişmeleri “organik” olarak nitelendirmiştir. [5]
Ayrıca Bakınız
Principles of Economics (Carl Menger, 1871): https://cdn.mises.org/Principles%20of%20Economics_5.pdf
Hazırlayan: Selin Dikmen
- ↑ https://www.britannica.com/biography/Carl-Menger
- ↑ https://mises.org/library/biography-carl-menger-founder-austrian-school-1840-1921
- ↑ https://www.iedm.org/82110-carl-menger-founder-austrian-school-economics/
- ↑ https://www.britannica.com/biography/Carl-Menger
- ↑ Menger, C. (1892). On the Origin of Money, The Economic Journal, Vol. 2, No. 6. (Jun., 1892), pp. 239-255