"Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
(Yeni Oluşturuldu)
 
k
 
(Aynı kullanıcının aradaki bir diğer değişikliği gösterilmiyor)
1. satır: 1. satır:
 
Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı, Avrupa Komisyonu tarafından 2020 yılında önerilen ve 2024 Nisan ayında 270’e karşı 300 leh oyla kabul edilen, göç ve iltica politikalarına ilişkin kapsamlı bir reform tasarısıdır. Pakt, Avrupa Birliği içerisinde yaşanan göçmen ve mülteci krizlerine kısa sürede etkili ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedeflemektedir.
 
Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı, Avrupa Komisyonu tarafından 2020 yılında önerilen ve 2024 Nisan ayında 270’e karşı 300 leh oyla kabul edilen, göç ve iltica politikalarına ilişkin kapsamlı bir reform tasarısıdır. Pakt, Avrupa Birliği içerisinde yaşanan göçmen ve mülteci krizlerine kısa sürede etkili ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedeflemektedir.
  
=== '''Avrupa Birliği'nin Göç ve İltica Politikalarına Tarihsel Bakış''' ===
+
=== '''Avrupa Birliği'nin Göç ve İltica Politikalarına Tarihsel Bakış'''<ref>Enfal Suçin, Avrupa Birliği Entegrasyonu, Göç Politikaları ve Yeni Göç ve İltica Paktı, 2023, TUİÇ Akademi, https://www.tuicakademi.org/goc-ve-iltica-pakti/</ref> ===
 
Avrupa’ya yönelik göç dalgaları İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde artmaya başlamıştır. Savaşlarda birçok gencin hayatını kaybetmesi, ekonominin devamı için gereken iş gücünü ortadan kaldırmış ve büyük bir istihdam açığı yaratmıştır. Avrupalı devletler bu açığı kapatabilmek adına kolonilerinden veya farklı ülkelerden göçmen ve geçici işçi alımı yapmıştır. Bu durum 1970’lere kadar olumlu tepkilerle karşılanmış, göçmenlerin Avrupa’yı ekonomik olarak tekrar ayağa kaldıracağı düşüncesi benimsenmiştir'''.'''<ref>Orhan Koçak ve R. Demet Gündüz, “Avrupa Birliği Göç Politikaları ve Göçmenlerin Sosyal Olarak İçerilmelerine Etkisi,” ''Yalova Sosyal Bilimler Dergisi'' 12 (2007): 68-73. https://dergipark.org.tr/tr/pub/yalovasosbil/issue/27392/288377</ref> Ancak 1973 yılında OPEC’in uyguladığı petrol ambargosu istihdam krizleri ortaya çıkarmış ve bu düşünce değişmiştir. Göçmen kesimin ucuz iş gücü olarak görülmesi, yerli halkı işsizlik kaygısıyla baş başa bırakmış, bu durum göçmen karşıtı politikaların oluşmasına neden olmuştur.
 
Avrupa’ya yönelik göç dalgaları İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde artmaya başlamıştır. Savaşlarda birçok gencin hayatını kaybetmesi, ekonominin devamı için gereken iş gücünü ortadan kaldırmış ve büyük bir istihdam açığı yaratmıştır. Avrupalı devletler bu açığı kapatabilmek adına kolonilerinden veya farklı ülkelerden göçmen ve geçici işçi alımı yapmıştır. Bu durum 1970’lere kadar olumlu tepkilerle karşılanmış, göçmenlerin Avrupa’yı ekonomik olarak tekrar ayağa kaldıracağı düşüncesi benimsenmiştir'''.'''<ref>Orhan Koçak ve R. Demet Gündüz, “Avrupa Birliği Göç Politikaları ve Göçmenlerin Sosyal Olarak İçerilmelerine Etkisi,” ''Yalova Sosyal Bilimler Dergisi'' 12 (2007): 68-73. https://dergipark.org.tr/tr/pub/yalovasosbil/issue/27392/288377</ref> Ancak 1973 yılında OPEC’in uyguladığı petrol ambargosu istihdam krizleri ortaya çıkarmış ve bu düşünce değişmiştir. Göçmen kesimin ucuz iş gücü olarak görülmesi, yerli halkı işsizlik kaygısıyla baş başa bırakmış, bu durum göçmen karşıtı politikaların oluşmasına neden olmuştur.
  
13. satır: 13. satır:
  
 
* 1985 ve 1999 Schengen Anlaşması: Serbest Dolaşım İlkesi
 
* 1985 ve 1999 Schengen Anlaşması: Serbest Dolaşım İlkesi
* 1990-2003 Dublin Konvansiyonu: Sığınmacıların Statüsü
+
* [[Dublin Sözleşmesi|1990-2003 Dublin Konvansiyonu: Sığınmacıların Statüsü]]
* 1992 Maastricht Antlaşması: Üç Sütunlu Yapıda Göç Politikası
+
* [[Maastrict Antlaşması|1992 Maastricht Antlaşması: Üç Sütunlu Yapıda Göç Politikası]]
 
* 1997 Amsterdam Antlaşması
 
* 1997 Amsterdam Antlaşması
 
* 1999 Tampere Zirvesi: Göçmen Akışının İdaresi
 
* 1999 Tampere Zirvesi: Göçmen Akışının İdaresi

17.39, 23 Ağustos 2024 itibarı ile sayfanın şu anki hâli

Avrupa Birliği Göç ve İltica Paktı, Avrupa Komisyonu tarafından 2020 yılında önerilen ve 2024 Nisan ayında 270’e karşı 300 leh oyla kabul edilen, göç ve iltica politikalarına ilişkin kapsamlı bir reform tasarısıdır. Pakt, Avrupa Birliği içerisinde yaşanan göçmen ve mülteci krizlerine kısa sürede etkili ve sürdürülebilir çözümler sunmayı hedeflemektedir.

Avrupa Birliği'nin Göç ve İltica Politikalarına Tarihsel Bakış[1]

Avrupa’ya yönelik göç dalgaları İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde artmaya başlamıştır. Savaşlarda birçok gencin hayatını kaybetmesi, ekonominin devamı için gereken iş gücünü ortadan kaldırmış ve büyük bir istihdam açığı yaratmıştır. Avrupalı devletler bu açığı kapatabilmek adına kolonilerinden veya farklı ülkelerden göçmen ve geçici işçi alımı yapmıştır. Bu durum 1970’lere kadar olumlu tepkilerle karşılanmış, göçmenlerin Avrupa’yı ekonomik olarak tekrar ayağa kaldıracağı düşüncesi benimsenmiştir.[2] Ancak 1973 yılında OPEC’in uyguladığı petrol ambargosu istihdam krizleri ortaya çıkarmış ve bu düşünce değişmiştir. Göçmen kesimin ucuz iş gücü olarak görülmesi, yerli halkı işsizlik kaygısıyla baş başa bırakmış, bu durum göçmen karşıtı politikaların oluşmasına neden olmuştur.

Bu politikalara rağmen göçmen dalgalarında bir azalma yaşanmamış, aksine Avrupa’ya yönelik akın devam etmiştir. Özellikle aile birliği kavramının ortaya çıkmasıyla sürekli çalışma izni olan veya vatandaşlık sahibi kimseler ailelerini de çalıştığı ülkeye getiriyor, bu da göç dalgalarını tetikliyordu.

1990’lı yıllarda Berlin Duvarı’nın yıkılması, Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Avrupa’nın tek bir birlik olma ideali sebebiyle kapasitesine veya ekonomik durumuna bakmaksızın Avrupa topraklarında yer alan ülkeleri bünyesine katmasıyla göç dalgası kontrol edilemez bir boyuta ulaştı. Avrupa Birliği, üye devletler sınır kapılarındaki polis ve gümrük kontrollerini (Schengen) ortadan kaldırarak birlik içerisindeki vatandaşların serbestçe girip çıkabilmesini sağladı.[3] Bu durum, hem üye devletler içerisinde hem de diğer ülkelerden gelen vatandaşların oluşturduğu bir göç dalgası yarattı.

Avrupalı devletlerin bu akınları idame ettirebilecek bir kapasitesi bulunmamaktaydı. Ayrıca gelen göçmenlerin çoğu savaş ve zulüm nedeniyle değil, Avrupa’nın refah seviyesinin yüksek olması nedeniyle sığınma talebinde bulunuyordu. Artık göçmen kesim ucuz iş gücü oluşturan değil, sosyal devlet imkanlarından yararlanmak isteyen ve mevcut refahı tehdit eden bir kesim haline gelmişti. Özellikle 1973 yılı sonrası ortaya çıkan ekonomik kriz ile işçi olarak Avrupa’ya gelemeyen göçmenler, farklı yasa dışı yollarla ülke sınırlarına giriş yapıyor ve kaçak yaşıyorlardı. Bu durum hem bir güvenlik açığı oluşturuyor hem de göçmen kaçakçılığı gibi yeni yasa dışı ekonomik kollar doğuruyordu.

Bu nedenle göçmen dalgalarını azaltabilmek ve kaçak göçü engellemek adına Avrupalı devletler farklı politikalar benimsemiştir. Bu politikalar şunlardır:

Paktın İçeriği[5]

Pakt, on yeni yasal düzenleme içermektedir. Bu yasal düzenlemelere göre Avrupa Birliği'nin göç ve iltica yönetimi, güvenli dış sınırlar, hızlı ve etkili prosedürler, etkin bir dayanışma ve sorumluluk sistemi ve göçün uluslararası ortaklıklara dahil edilmesi olmak üzere dört temel sütun üzerinde şekillenmektedir.[6] Paktın içeriği şu şekildedir:

  • New Migration and Asylum Management Regulation (Yeni Göç ve İltica Yönetmeliği): Avrupa Birliği genelinde göç ve iltica yönetiminin koordine edilmesini amaçlamaktadır. Üye ülkelere göç akışını yönetmek için üç seçenek sunan bir sistemdir. Bu seçenekler; belirli sayıda sığınmacının yerini değiştirmek, yer değiştirmeyi reddettikleri her bir başvuru sahibi için 20 bin euro ödemek veya operasyonel desteği finanse etmektir.[7]
  • Screening Regulation EURODAC (Göçmenleri Tarama Yönetmeliği): Avrupa Birliği sınırına gelen sığınmacının profilini hızlı bir şekilde incelemek ve uyruk, yaş, parmak izi ve yüz görüntüsü gibi temel bilgileri toplamak için bir ön giriş prosedürü öngörmektedir.
  • Reform the Dublin Regulation (Dublin Tüzüğünün Reformu): İltica başvurularının hangi üye devlet tarafından işleneceğine ilişkin mevcut sistemin revize edilmesidir.
  • Asylum Procedures Regulation (İltica Prosedürleri Yönetmeliği): İltica başvurularının hızlandırılması ve prosedürlerin standartlaşmasına ilişkin düzenlemedir. Hızlı sınır prosedürü, ulusal güvenlik için risk oluşturan, yanıltıcı bilgi veren ya da Fas, Pakistan ve Hindistan gibi tanınma oranı düşük ülkelerden gelen göçmenler için geçerli olacaktır. Bu göçmenlerin ülke topraklarına girmelerine izin verilmeyecek ve bunun yerine sınırdaki tesislerde tutularak "yasal bir giriş yapmama kurgusu" yaratılacaktır.[8]
  • Solidarity and Crisis Management (Dayanışma ve Kriz Yönetmeliği): Kriz durumlarında üye devletler arasında dayanışma ve yük paylaşımı mekanizmaları oluşturulmasını hedeflemektedir.
  • Asylum and Migration Fund Regulation (İltica ve Göç Fonu Yönetmeliği): Üye devletlerin göç ve iltica yönetiminde karşılaşacakları zorluklarla başa çıkmalarına yardımcı olmak ve göçmenlerin gereksinimlerinin daha iyi karşılanmasını sağlamak amacıyla ortaya konan mali destek fonudur.
  • Border Management Regulation (Dış Sınır Yönetimi Yönetmeliği): Avrupa Birliği dış sınırlarının daha etkili yönetilmesi ve korunmasını amaçlamaktadır. Frontex’in (Avrupa Sınır ve Sahil Güvenlik Ajansı) yetkilerinin ve kapasitesinin artırılmasına ilişkin kararları belirtir.
  • Return Directive (Geri Dönüş Direktifi): Geri dönüş süreçlerinin daha etkili ve hızlı hale getirilmesini amaçlamaktadır. Göçmenlerin geldikleri ülkelere güvenli ve onurlu bir şekilde geri dönmelerini sağlar.
  • Legal Migration Pathways and Integration Regulation (Yasal Göç Yolları ve Entegrasyon Yönetmeliği): Yasal göç yollarının genişletilmesi ve göçmenlerin entegrasyonunu teşvik eder. Avrupa Birliği’ne yasal yollarla giriş yapan göçmenlerin sosyal, ekonomik ve kültürel hayata katılımını destekler.
  • Blue Card Directive (Mavi Kart Direktifi): Yüksek vasıflı işçilerin Avrupa Birliği’ne yasal yollarla girişini kolaylaştıran kart sistemidir. Bu kart sayesinde yüksek nitelikli göçmenlerin Avrupa Birliği çerçevesinde iş bulması ve çalışması teşvik edilir.


Hazırlayan: Aybüke B. Yüksel - Göç Çalışmaları o-Staj Programı

Kaynakça

  1. Enfal Suçin, Avrupa Birliği Entegrasyonu, Göç Politikaları ve Yeni Göç ve İltica Paktı, 2023, TUİÇ Akademi, https://www.tuicakademi.org/goc-ve-iltica-pakti/
  2. Orhan Koçak ve R. Demet Gündüz, “Avrupa Birliği Göç Politikaları ve Göçmenlerin Sosyal Olarak İçerilmelerine Etkisi,” Yalova Sosyal Bilimler Dergisi 12 (2007): 68-73. https://dergipark.org.tr/tr/pub/yalovasosbil/issue/27392/288377
  3. Ibid., 69.
  4. European Commission. “New Pact on Migration and Asylum.” European Commission - Migration and Home Affairs. Accessed August 5, 2024. https://home-affairs.ec.europa.eu/policies/migration-and-asylum/pact-migration-and-asylum_en.
  5. Council of the European Union. “New Pact on Migration and Asylum.” Council of the EU - Migration and Asylum. Accessed August 5, 2024. https://www.consilium.europa.eu/en/policies/eu-migration-policy/.
  6. European Parliament, “Migration and Asylum Policy,” European Parliament - Migration Policy, accessed August 5, 2024, https://www.europarl.europa.eu/thinktank/en/document.html?reference=EPRS_BRI(2020)659404.
  7. Euro News, “Avrupa Parlamentosu'nun Az Farkla Onayladığı Yeni Göç ve İltica Paktı Ne Öngörüyor?” EuroNews, April 10, 2024, https://tr.euronews.com/2024/04/10/avrupa-parlamentosunun-az-farkla-onayladigi-yeni-goc-ve-iltica-pakti-ne-ongoruyor.
  8. Ibid.