"Kopenhag Okulu" sayfasının sürümleri arasındaki fark
(" Kopenhag Okulu kuramı, uluslararası ilişkiler disiplinindeki hakim paradigmaların sınırlılığı noktasına bir eleştiri olarak 1985’te Kopenhag Ü..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu) |
|||
1. satır: | 1. satır: | ||
Kopenhag Okulu kuramı, uluslararası ilişkiler disiplinindeki hakim paradigmaların sınırlılığı noktasına bir eleştiri olarak 1985’te Kopenhag Üniversitesi bünyesinde “Barış ve Çatışma Araştırma Merkezi”nde Avrupa Güvenliği çalışma grubunun “Avrupa Güvenliği’nin Askeri-Olmayan Boyutları” isimli proje ile oluşturulmuştur. Bu kuramsal dönüşüm Soğuk Savaş sonrası değişen dinamikler ile de yakından ilişkilidir. Soğuk Savaş döneminin hakim anlayışı olan devletlerden gelecek askeri tehdit anlayışı yeni dönem ile birlikte yerini iç çatışma, küresel ısınma, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, doğal afetler benzeri konulara bırakmıştır. Bu ise yeni tehditlerin yalnızca devletin güvenliğini tehdit etmediğini, çevre, birey veya toplumları da tehditlerin yöneldiği referans nesnesi konumuna dahil etmiştir. Kopenhag Okulu bu noktadan hareketle yeni dönemin güvenlik anlayışına | Kopenhag Okulu kuramı, uluslararası ilişkiler disiplinindeki hakim paradigmaların sınırlılığı noktasına bir eleştiri olarak 1985’te Kopenhag Üniversitesi bünyesinde “Barış ve Çatışma Araştırma Merkezi”nde Avrupa Güvenliği çalışma grubunun “Avrupa Güvenliği’nin Askeri-Olmayan Boyutları” isimli proje ile oluşturulmuştur. Bu kuramsal dönüşüm Soğuk Savaş sonrası değişen dinamikler ile de yakından ilişkilidir. Soğuk Savaş döneminin hakim anlayışı olan devletlerden gelecek askeri tehdit anlayışı yeni dönem ile birlikte yerini iç çatışma, küresel ısınma, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, doğal afetler benzeri konulara bırakmıştır. Bu ise yeni tehditlerin yalnızca devletin güvenliğini tehdit etmediğini, çevre, birey veya toplumları da tehditlerin yöneldiği referans nesnesi konumuna dahil etmiştir. Kopenhag Okulu bu noktadan hareketle yeni dönemin güvenlik anlayışına | ||
+ | |||
Barry Buzan ve Ole Wæver öncülüğü ile oluşturulan bu kuramın 3 temel yaklaşımı bulunmaktadır: '''güvenlikleştirme''', '''sektörel analiz''' ve '''bölgesel güvenlik kompleksleri'''. Güvenlikleştirme yaklaşımı, dar güvenlik tanımlamasının dışına çıkarak geniş bir tehdit gündemi belirlemektedir. '''Güvenlikleştirme yaklaşımına göre''' bir sorunun tehdit olarak sayılabilmesi için, aktörlerin tarafından o sorunun belirli bir öznenin varlığına tehdit ettiği belirtilmeli ve böylece olağanüstü önlemlerin önü açılıp rutin siyasi süreçlerin dışına çıkılmaktadır. Öznenin varlığına yönelen tehdit burada söylem yolu ile inşa edilmektedir. Söylem ile inşa edilmeyenler tehdit olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle güvenlikleştirme kavramı tehditlerin kapsamı kadar ortaya çıkışı ile de ilgilenmektedir. '''Sektörel analiz''' ise yalnızca askeri güvenlik sektörü ile dar bir tanımlamaya ekonomik, çevresel, toplumsal ve siyasi sektörleri de ekleyerek 5 sektör ile değerlendirmedir. Bu sektörler, bir anlamda tüm birimleri arasındaki ilişkinin belirli bir boyutunu vurgulayan merceklerdir <ref> Akgül-Açıkmeşe, S. (2011). Algı mı, Söylem mi? Kopenhag Okulu ve Yeni Klasik Gerçekçilikte Güvenlik Tehditleri. Uluslararası İlişkiler, Cilt 8, Sayı 30, s. 43-73 </ref>. | Barry Buzan ve Ole Wæver öncülüğü ile oluşturulan bu kuramın 3 temel yaklaşımı bulunmaktadır: '''güvenlikleştirme''', '''sektörel analiz''' ve '''bölgesel güvenlik kompleksleri'''. Güvenlikleştirme yaklaşımı, dar güvenlik tanımlamasının dışına çıkarak geniş bir tehdit gündemi belirlemektedir. '''Güvenlikleştirme yaklaşımına göre''' bir sorunun tehdit olarak sayılabilmesi için, aktörlerin tarafından o sorunun belirli bir öznenin varlığına tehdit ettiği belirtilmeli ve böylece olağanüstü önlemlerin önü açılıp rutin siyasi süreçlerin dışına çıkılmaktadır. Öznenin varlığına yönelen tehdit burada söylem yolu ile inşa edilmektedir. Söylem ile inşa edilmeyenler tehdit olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle güvenlikleştirme kavramı tehditlerin kapsamı kadar ortaya çıkışı ile de ilgilenmektedir. '''Sektörel analiz''' ise yalnızca askeri güvenlik sektörü ile dar bir tanımlamaya ekonomik, çevresel, toplumsal ve siyasi sektörleri de ekleyerek 5 sektör ile değerlendirmedir. Bu sektörler, bir anlamda tüm birimleri arasındaki ilişkinin belirli bir boyutunu vurgulayan merceklerdir <ref> Akgül-Açıkmeşe, S. (2011). Algı mı, Söylem mi? Kopenhag Okulu ve Yeni Klasik Gerçekçilikte Güvenlik Tehditleri. Uluslararası İlişkiler, Cilt 8, Sayı 30, s. 43-73 </ref>. |
20.35, 29 Mart 2018 itibarı ile sayfanın şu anki hâli
Kopenhag Okulu kuramı, uluslararası ilişkiler disiplinindeki hakim paradigmaların sınırlılığı noktasına bir eleştiri olarak 1985’te Kopenhag Üniversitesi bünyesinde “Barış ve Çatışma Araştırma Merkezi”nde Avrupa Güvenliği çalışma grubunun “Avrupa Güvenliği’nin Askeri-Olmayan Boyutları” isimli proje ile oluşturulmuştur. Bu kuramsal dönüşüm Soğuk Savaş sonrası değişen dinamikler ile de yakından ilişkilidir. Soğuk Savaş döneminin hakim anlayışı olan devletlerden gelecek askeri tehdit anlayışı yeni dönem ile birlikte yerini iç çatışma, küresel ısınma, uyuşturucu ticareti, insan kaçakçılığı, doğal afetler benzeri konulara bırakmıştır. Bu ise yeni tehditlerin yalnızca devletin güvenliğini tehdit etmediğini, çevre, birey veya toplumları da tehditlerin yöneldiği referans nesnesi konumuna dahil etmiştir. Kopenhag Okulu bu noktadan hareketle yeni dönemin güvenlik anlayışına
Barry Buzan ve Ole Wæver öncülüğü ile oluşturulan bu kuramın 3 temel yaklaşımı bulunmaktadır: güvenlikleştirme, sektörel analiz ve bölgesel güvenlik kompleksleri. Güvenlikleştirme yaklaşımı, dar güvenlik tanımlamasının dışına çıkarak geniş bir tehdit gündemi belirlemektedir. Güvenlikleştirme yaklaşımına göre bir sorunun tehdit olarak sayılabilmesi için, aktörlerin tarafından o sorunun belirli bir öznenin varlığına tehdit ettiği belirtilmeli ve böylece olağanüstü önlemlerin önü açılıp rutin siyasi süreçlerin dışına çıkılmaktadır. Öznenin varlığına yönelen tehdit burada söylem yolu ile inşa edilmektedir. Söylem ile inşa edilmeyenler tehdit olarak kabul edilmemektedir. Bu nedenle güvenlikleştirme kavramı tehditlerin kapsamı kadar ortaya çıkışı ile de ilgilenmektedir. Sektörel analiz ise yalnızca askeri güvenlik sektörü ile dar bir tanımlamaya ekonomik, çevresel, toplumsal ve siyasi sektörleri de ekleyerek 5 sektör ile değerlendirmedir. Bu sektörler, bir anlamda tüm birimleri arasındaki ilişkinin belirli bir boyutunu vurgulayan merceklerdir [1].
Bölgesel güvenlik kompleksi teorisi, güvenliğin bölgesel dinamiklerini ele almaktadır. Huysmans, güvenlik kompleksini coğrafi olarak tanımlamış, Buzan’a göre ise, dünya çapında, tüm devletler güvenlik açısından birbirine bağımlıdır. Ancak aynı zamanda tehditlerde yakınlık ile ilişkilidir. Bu nedenle, birbirine yakın devletler ve uzak olan devletlerin bağımlılığı faklıdır [2].