Göç ve İnsani Güvenlik

TUİÇ Sözlük sitesinden
BurakYalim (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 12.56, 23 Ağustos 2024 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Giriş

İnsanlık tarihi kadar eski bir olgu olan göç her ne kadar doğal bir süreç de olsa son birkaç yüzyıl içerisinde kompleks bir hâl almış ve göçle ilgili yeni kavramlar hayatımıza girmiştir. İltica, mülteci, düzenli ve düzensiz göç, vize, dijital vatandaşlık gibi terimler insanlığın karşılaştığı yeni durumlara cevap arayışının sonucunda oluşmuştur. Devletlerin bu karmaşık durumlara çözüm üretebilme amacıyla yarattığı yeni kavramlar kadar göç edenlerin hangi koşullarda göç ettiği ve göç edilen yerlerin bu durumu nasıl karşıladığı da önemlidir. Göç ve güvenlik bağlantısı bu durumların problemsiz şekilde ilerleyebilmesi amacıyla önem kazanmaktadır. Hem göç edenleri hem de göç edilen bölgeleri ilgilendiren hassas bir konuya evrilen güvenlik, yirmi birinci yüzyılda insani güvenlik yönüyle üzerinde durulması gereken kavramlardan biri haline gelmiştir. Günümüzde göç, insan haklarını, kalkınmayı, güvenliği ve tabii ki milyonlarca insanın hayatını ilgilendiren politik bir yöne evrilmiştir.

1- Göç Nedir?

Göç, kişilerin hayatlarının gelecekteki kısmının tamamını veya bir parçasını geçirmek üzere, tamamen yahut geçici bir süre için bir iskân ünitesinden (şehir, köy gibi) diğerine yerleşmek suretiyle yaptıkları coğrafi yer değiştirme olayıdır.[1] Hayatta kalabilme amacıyla kendisi için en kârlı bölgeleri arayan bireyler veya topluluklar, çağlar boyunca gelişmeye devam eden nüfus hareketlerine özne oldular. Tarih öncesi dönemlerde göç bulunan bölgenin ikliminden hoşnutsuzluk veya su kaynaklarına yaklaşma isteği gibi daha doğal nedenlerle gerçekleşiyorken günümüzde kişilerin sahip olduğu ekonomi ve güvenlik temelli kaygılardan kimlik tehditlerine, iç karışıklıklardan, teröre gibi daha sosyal ve siyasi nedenler sebebiyle çeşitlenen hareketlere evrildi.

Göçün tarihsel serüvenine bakıldığında her ne kadar derinliği olan uzun bir sürece dayansa da göç konusunun önem kazanması ve tartışma konusu olması yaklaşık olarak son yüz yılın konusudur. Uluslararası sistemin aktörlerinden olan devletlerin göçün etkilenenleri arasında olması ve yine uluslararası sistemde önemli aktörler olan uluslararası örgütlerin de konuya ilgi duyması, göçün uluslararası ilişkiler perspektifinden okunmasını gerekli kılmıştır.[2]

2- İnsani Güvenlik Nedir?

Tarihsel olarak bakıldığında insani güvenlik kavramı, Soğuk Savaş döneminin bitmesi ve küreselleşmeyle birlikte eski tip güvenlik algılarının yıkılıp yerini insan hakları ihlalleri, iklim değişikliği, AIDS gibi güvenlik algısını sorgulatacak yeni tehditlere bırakmasıyla oluşmuştur.

Ortaya çıkan yeni insani güvenlik anlayışı, devletlerin askeri güç odaklı ve savunma güdüsüne dayalı olan klasik güvenlik anlayışını tamamlayan çok boyutlu yeni bir güvenlik yaklaşımıdır. Bu yaklaşım siyasi, ekonomik, çevresel ve toplumsal tehditleri içeren ve çok boyutlu olarak insanın refahını, mutluluğunu ve onurunu sabote eden tehditleri karşılamayı kapsamaktadır.[3] Birleşmiş Milletler Güven Fonu’na göre insan güvenliği, insanların şu anda ve uzun vadede en güvenli olabilecekleri seçimleri yapmalarına olanak sağlamaya dayanır. İyi yönetim, hukukun üstünlüğü, erken uyarı mekanizmaları ve sosyal koruma planları gibi insan ilerlemesinin ve güvenliğinin temel korumalarını garanti eden normlar ve kurumlar gerektirir. [4]

3- Göç ve İnsani Güvenlik İlişkisi

Göç ve insani güvenlik ilişkisi günümüzün politik ve sosyal atmosferinde halihazırda kritik bir öneme sahipken göç politikalarının oluşturulmasında da önemli rol oynar. Bu rolü verimli şekilde gerçekleştirebilmek için, insan güvenliğine yönelik tehditler içerisinde yer alan “göç” kavramı dikkatli şekilde analiz edilmelidir. Zira insan güvenliği göçmenlerin değil sadece “vatandaş” olarak tanımlanan bireylerin hakkı olarak görülürse, bu kavramın özü ve mantığıyla çelişebilmektedir. [5]

Uluslararası ilkeler, devletler tarafından imzalanan sözleşmeler ve referans alınan evrensel beyannamenin gösterdiği üzere, her devletin göç konusunda benimsemesi gereken temel ilkeler vardır. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlükleri Sözleşmesi referans alınmak üzere birçok sözleşme ve protokolle insan hakları özelinde göçmen hakları desteklenmeye devam edilmelidir.[6]

Örneğin 1994 yılında BM Kalkınma Programı tarafından hazırlanan “İnsani Gelişme Raporu’nda” ilk kez “insan güvenliği” kavramına atıf yapılmıştır. Söz konusu raporda insan güvenliğinin kapsamı; iktisadi güvenlik, gıda güvenliği, sağlık güvenliği, çevre güvenliği, birey güvenliği, toplum güvenliği ve siyasal güvenlik olmak üzere yedi başlık altında kategorize edilmiştir. [7] Göç eyleminin de bu yedi temel kavram dahilinde şekillenmesi ve korunması göç ve insani güvenlik ilişkisinin sağlıklı bir şekilde var olması için önem arz etmektedir.

4- Çözüm Önerileri ve Sonuç

‘Sadece var olmayı değil, yaşayabileceğimiz bir hayatı hak ediyoruz.’ Belfast’taki bir sığınmacının bu sözleri, yaşamak ve var olmak, başarmak ve hayatta kalmak, büyümek ve giderek azalmak arasında önemli bir ayrımı ortaya koyuyor. [8] Empatiye sebebiyet verecek bu gibi örnek ve söylemlerden yola çıkarak politika yapıcıların göç eden kişilerin bir göçmenden ziyade birey olduğunu hatırlamaları, vatandaşlarını ırkçılık ve zenofobiye karşı bilinçlendirmeleri, göçmenlerin sağlık ve eğitim hizmetlerine erişiminin iyileştirilmesini ve devlet-güvenlik modelinin yaptığı gibi göçle arka planda ilgilenmek yerine, zorunlu ve düzensiz göçe yol açan tehditleri tespit edip ortadan kaldırmayı hedeflemeleri gerekiyor.[9]

Eklemek gerekir ki göç; kalkınma sürecinden ayrı değildir, kalkınmanın bir yönüdür. Ülkeler içinde insanların fiziksel hareketi, ticaretin, girişimciliğin, eğitimin ve fikirlerin yayılmasının muazzam bir aracı olmuştur, ancak yetersiz düzenlemeyle kötü performans gösterirken, yeterli düzenlemeyle iyi performans göstermektedirler. Vatandaşların yasadışı göçe karşı duyarlılaştırılması, göçmenlerin ev sahibi topluluklara hükümetler aracılığıyla entegrasyonu ve iyi yönetişimin kurumsallaştırılmasıyla göç ve insani güvenlik arasındaki ilişki iyileştirilmelidir.[10]

Hazırlayan: Duygu Kaya - Göç Çalışmaları o-Staj Programı

Kaynakça


[1]Akkayan, Taylan. *Göç ve Değişme*. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Basımevi, 1979.

[2]Kaygusuz, Deniz. “Uluslararası İlişkilerde Göç Olgusu ve Göçün Güvenlikleştirilmesi.” Akademik Düşünce Dergisi, no. 3 (Bahar 2021): 60. ISSN: 2687-6124. E-ISSN: 2718-0166.

[3] Aksu, Muharrem, ve Faruk Turhan. “Yeni Tehditler, Güvenliğin Genişleme Boyutları ve İnsani Güvenlik.” Uluslararası Alanya İşletme Fakültesi Dergisi 4, no. 2 (2012): 69-80.

[4] United Nations. What is Human Security? New York: United Nations Human Security Unit, 2009. https://www.un.org/humansecurity/wp-content/uploads/2018/04/What-is-Human-Security.pdf

[5] Gök, Gonca Oğuz. “Kimin Güvenliği? Uluslararası Göç-Güvenlik İlişkisi ve Uluslararası Örgütlerin Rolü.” Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (KOSBED), no. 31 (2016): 65-82.

[6] Mavi, İbrahim. “İnsan Hakları Bağlamında Göçün Güvenlikleştirilmesi.” MSGSÜ Sosyal Bilimler Dergisi 2, no. 26 (2022): 252-268.

[7] Gök, Gonca Oğuz. “Kimin Güvenliği? Uluslararası Göç-Güvenlik İlişkisi ve Uluslararası Örgütlerin Rolü.” Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi (KOSBED), no. 31 (2016): 65-82.

[8] Bilgiç, Ali. A Human Security Perspective on Migration: A Compass in the Perfect Storm. Inaugural lecture, Prince Claus Chair in Development and Equity, International Institute of Social Studies, 12 April 2018.

[9] Vietti, Francesca, and Todd Scribner. “Human Insecurity: Understanding International Migration from a Human Security Perspective.” SAGE, March 1, 2013. https://www.researchgate.net/publication/326915666_Human_Insecurity_Understanding_International_Migration_from_a_Human_Security_Perspective.

[10] Enyi, Ifelola Christiana, ve Oluleye S. King. “Migration and Human Security.” Journal of Public Administration and Social Welfare Research 5, no. 1 (2020). https://www.iiardpub.org.