Yeşil Diplomasi

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Yeşil Diplomasi, yirminci yüzyılın sonlarına doğru ortaya çıkmış bir kavramdır ve genellikle çevre koruma, sürdürülebilir kalkınma ve doğal kaynakların yönetimi gibi konuları devletler arası ilişkiler bağlamında ele alır. Yeşil Diplomasi'nin akademik literatürde öne çıkan bir yeri bulunmaktadır; çeşitli disiplinlerden akademisyenler, hükümet temsilcileri, ve sivil toplum örgütleri tarafından geniş bir şekilde incelenmektedir. Ekolojik sorunların önemi ve evrenselliği ile bazı çevresel eylemlerin saldırgan karakteri, çevre korumasını devletlerin iç politikalarının ve uluslararası işbirliğinin önceliği haline getirmiştir. Kirliliğin sınıraşan doğası, çevresel faktörlerin doğal dayanışması, kirliliğin ihracı veya sera etkisi ve iklim değişikliği, ozon tabakası, biyoçeşitlilik koruma, çölleşme vb. gibi küresel ekolojik sorunların teyidi, özel uluslararası kalkınma işbirliğini zorunlu kılar. Bunun için ana araç, daha teknik, daha esnek ve daha doğrudan yeni bir diplomasi türüdür: yeşil diplomasi veya ekolojik diplomasi.[1] Klasik diplomasi, genellikle devletlerin politik ve ekonomik çıkarlarını koruma amacını güderken, Yeşil Diplomasi, bu çıkarları çevre ve sürdürülebilirlik ekseninde ele alır. Ayrıca, Yeşil Diplomasi, devletlerin yanı sıra, çok taraflı organizasyonlar, sivil toplum ve özel sektör gibi farklı aktörlerin de katılımını teşvik eder. [2]

Farklı olarak, geleneksel diplomasi, bir devletin diğer bir devletten aldığı yükümlülükler ile elde ettiği faydalar arasında mümkün olduğunca dengeli bir denge oluşturmayı amaçlar. Yeşil diplomasi, insanların yaşadığı coğrafi alanlara bakmaksızın, aynı gezegende olduklarını ve bu küresel çevresel sorunlarla eşit şekilde etkilendiklerini kabul eder; dolayısıyla, bu sorunlar yalnızca herkesin katılımıyla kesinlikle çözülebilir. Yeşil diplomasi, uluslararası toplumun çıkarları ve adına küresel olur. Bu özelliğin bir ifadesi olarak, 1972'den beri Stockholm (1972), Rio de Janeiro (1992), Roi+5 (New York, 1997) ve Johannesburg (2002) gibi yeşil zirveler kurumsallaşmıştır. Günümüzde, yeşil diplomasi özellikle yüksek seviyeli bir diplomasi olup, G-7, Dünya Ticaret Örgütü gibi organizasyonlar da dahil olmak üzere, ele alınan konuların çevresel etkilerini en azından tartışır. Uluslararası çerçevede, ekolojik konulara yönelik müzakereler ve diğer diplomatik araçları yürütmek için bir kurumsal yapı vardır. Burada öncelikle Birleşmiş Milletler Çevre Programı (1972), Sürdürülebilir Kalkınma Komisyonu (1992), Küresel Çevre Fonu (1990) gibi organizasyonlardan bahsedilmektedir. Ayrıca, Birleşmiş Milletlerin, özellikle Johannesburg Deklarasyonu (Eylül 2002) ile birlikte, bu alandaki ana rolü teyit edilmiştir.[1]

Akademik literatürde, Yeşil Diplomasi çoğunlukla Uluslararası İlişkiler, Çevre Politikası ve Hukuk gibi disiplinlerde ele alınır. Kavramın genellikle 'Çevresel Diplomasi', 'Çevre Politikası ve Uluslararası İlişkiler' ve 'Sürdürülebilir Diplomasi' gibi başlıklar altında incelendiği görülür.[3] Yeşil Diplomasi'nin uygulama alanları oldukça geniştir. Örneğin, Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler gibi uluslararası organizasyonlar, çevre koruma ve sürdürülebilirlik konularında üye devletler arasında işbirliğini teşvik etmek için yeşil diplomasi uygulamalarına önem vermektedir.[4]

Türkiye'nin yeşil diplomasi alanında da aktif olduğunu söylemek mümkündür. Türkiye, Ortadoğu'da su kaynaklarının paylaşımı ve yönetimi gibi konularda yeşil diplomasi uygulamaları yapmaktadır.[5]

Birçok farklı uygulama ve örnekten de anlaşılacağı gibi, Yeşil Diplomasi'nin geleceği oldukça parlaktır. Ancak, bu kavramın etkin bir şekilde kullanılabilmesi için devletlerin ve diğer aktörlerin daha fazla işbirliği yapması gerekmektedir. Son olarak, yeşil diplomasi, her diplomatın temel eğitiminin yanı sıra ekolojik, biyolojik, ekonomik, hukuki vb. bilgilere de ihtiyaç duyan özel ve uzmanlaşmış bir demokrasidir. Bu endişe, bazı devletlerin (örneğin Fransa) çevresel konularda uzmanlaşmış bir veya daha fazla büyükelçi atamasına yol açmıştır. Yeşil diplomasi, sürdürülebilir kalkınmanın genel çıkarı adına, insanın doğa ile (yeniden) uzlaşmasını sağlayan bir barış diplomasisidir.[1]

KAYNAKÇA

  1. 1,0 1,1 1,2 Ioan, Stefu. 2013. "Green Diplomacy – The Chance to Mitigate the Effects of the Economic Crisis in the Context of Sustainable Development." Spiru Haret University, No.7, Turnului Street, Braşov, Postcode 500152, Romania. Available online 20 July 2013.
  2. Biermann, Frank, Owen Davies, and Nicolien van der Grijp. 2009. "Environmental Policy Integration and the Architecture of Global Environmental Governance." International Environmental Agreements 9: 351–369. https://doi.org/10.1007/s10784-009-9111-0.
  3. Stokke, O. (2001). "Governing High Seas Fisheries: The Interplay of Global and Regional Regimes." (Oxford, 2001; online edn, Oxford Academic, 22 Mar. 2012), https://doi.org/10.1093/acprof:oso/9780198299493.001.0001, accessed 13 Sept. 2023.
  4. Oberthür, S., & Gehring, T. (2006). "Institutional Interaction in Global Environmental Governance." https://mitpress.mit.edu/9780262651103/institutional-interaction-in-global-environmental-governance/
  5. Kibaroglu, Aysegül. Turkey’s Water Diplomacy: Analysis of Its Foundations, Challenges and Prospects. Anthem Press, 2021. JSTOR, https://doi.org/10.2307/j.ctvwh8bgf. Accessed 21 Sept. 2023.