Yücel Teşkilatı

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Yücel Teşkilatı II. Dünya Savaşı’nın ne yönde şekilleneceği ve sonuçlanacağının belirsiz olduğu bir dönemde Makedonya’daki Türklerin milli varlıklarını, manevi değerlerini, örf, adet ve geleneklerini korumak ve yaşatmak üzere 1941 yılında kurulmuştur. Yücel Teşkilatı’nın kurulmasına neden olarak gösterilebilecek en önemli faktör Vardar Makedonyası’nın, Almanya’nın müttefiklerinden olan Bulgaristan’a teslim edilmesiydi. Teşkilat kendine misyon olarak Yugoslavya topraklarındaki siyasi gelişmelerin neticesinde Türk tarihine, Türk kültür ve ananelerine daha sıkı sarılmayı seçmiş ve bu yönde çalışmalar yürütmüştür. Yücel mensupları yeni Türk harfleriyle ilk Türk gazetesi olan ve halen yayınlanmaya devam eden “Birlik” gazetesinin ilk sayısını 23 Aralık 1944 yılında çıkarmıştır. Gazete çalışmasının yanı sıra okuma yazma bilmeyenlere de ulaşabilmek adına Üsküp radyosunda ilk Türkçe yayını ve Türkçe eğlence programlarını Yücelciler düzenlemiştir. Yücel Teşkilatı, bölgede ilk kez Türk öğretmen kurslarını düzenlemiş ve bu kurslarda Türkçe dersleri dahil birçok ders vermiş, sayısız öğretmen yetiştirmişti. Yetiştirilen öğretmenler belirlenen köylerde görevlendirilmiş ve halkın eğitimi ve kültürünü korunması yolunda eğitimler vermiştir. Yapılan tüm bu çalışmalar öğretmen maaşlarının ödenmesi dışında tamamen ücretsiz, gönüllülük esasına dayalı şekilde gerçekleştirilmiştir. Yücel Teşkilatı üyeleri bir sabah evlerinden hukuksuz ve insan haklarına aykırı muamele edilerek gözaltına alınmışlardır. Çoğu objektif yoruma göre “tiyatro” şeklinde yargılanan bir mahkeme sonucunda 4 üyesi için idam kararı çıkmış ve diğer üyelere verilen farklı cezalarla beraber idam kararları da infaz edilmiştir. Hayatını kaybeden, kurşuna dizilmek suretiyle idam edilen, Yücel üyelerinden hiçbirisinin mezarı belli değildir. [1]

Bazı kaynaklarda Yücelcilerin terörist olduğu ve asıl amaçlarının Türkiye ile birbirine bağlanmak olduğunun söylenmesi üzerine bizzat Yücel mensubu Profesör Muzaffer Hocaoğlu, fazlasıyla da üzülerek ve içerlemek suretiyle, “…Biz herhangi bir istihbarat servisine hizmet edecek, arada Yunanistan ve Bulgaristan var iken Türkiye ile birleşmenin imkansızlığını göremeyecek kadar ahmak değildik. Amacımız özellikle ahalinin, %70’ini bile Türklerin oluşturduğu, Makedonya’nın bazı bölgelerinde Türklere tam eşitliğin verilmesini, toplumun her hücresine katılımın, ahali sayısına orantılı olmasını sağlamaktı. Ancak aleyhte kimsenin ses çıkarmadığı monte edilmiş duruşmada, bize aklımızın bir köşesini bile işgal etmeyen büyük suçlamalar yüklendi…”demiştir. [2]

Kaynakça

  1. Karahan, Yılmaz, YÜCEL TEŞKİLATI, < http://www.turkmeclisi.org/?Sayfa=Temel-Bilgiler&Git=Bilgi-Goster&Baslik=yucel-teskilati&Bil=634>
  2. Ağanoğlu, Yıldırım, II. Dünya Savaşı’nda Yugoslavya’da Bir Direniş Mücadelesi YÜCEL TEŞKİLATI, Rumeli Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği, İstanbul, 2006, s. 46-47