Versay Barış Antlaşması

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Versay Barış Antlaşması'nda Atılan İmzalar

I. Dünya Savaşı İtilaf Devletleri tarafından kazanılınca, kaybeden devletler (İttifak Devletleri) ile antlaşmalar yapılmaya başlanmıştır. Savaşı kaybeden ülkelerden biri olan Almanya ile de Versay (Versailles) Barış Antlaşması imzalanmıştır. 10 Ocak 1920 tarihinde yürürlüğe giren antlaşma, Almanya’yı ciddi kısıtlamalar altına sokmaktaydı.

ABD Başkanı Woodrow Wilson’ın planı olan ve Wilson İlkeleri olarak bilinen 14 madde, savaşın barış içerisinde bitmesini sağlamak ve kaybeden devletlerin haklarını korumayı taahhüt etmekteydi. Ayrıca bu ilkelerin bir diğer amacı, yenilen devletin toprak bütünlüğünün devamı, savaş tazminatından muaf olmaları ve böylelikle intikam alınmasını önlemektir. Versay Antlaşması’nın içeriği ise Wilson İlkeleri’ne tamamen aykırı bir şekilde ve dönemin üç büyük devletinin çıkarları doğrultusunda hazırlanmıştır. Wilson İlkeleri’ni kendileri için bir güvence olarak gören Alman hükümeti, ülkeleri üzerinde bulunan askeri ablukanın ve yaptırımların bitmesi için bu antlaşmayı kabul etmek durumunda kalmışlar ve koşulsuz-şartsız bir şekilde teslim olmuşlardır.

I. Dünya Savaşı’nın bitişini sağlayan antlaşmalar için 1919 Paris Barış Konferansı’nda toplanan İtilaf Devletleri liderlerinin ilk görüştükleri antlaşma Versay Barış Antlaşması olmuştur. Haziran 1919’da Alman Meclisi tarafından kabul edilen antlaşma, 440 maddeden oluşmaktadır. [1] Sınırların değişikliğinden savaş tazminatına, diğer ülkelerin bağımsızlığını tanımasından askeri hükümlere kadar birçok madde içermektedir.


Versay Barış Antlaşması’nın İmzalanması’na Giden Yol

1. Dünya Savaşı’nın en çok anlatılan nedeni, Saraybosna’da Sırp bir genç tarafından, Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ın öldürülmesi olsa da temelde yatan sebep, sanayileşmiş devletlerin dünyada hakimiyeti ele alma istekleridir. İngiltere Rusya ve Fransa’nın halihazırda bulunan gruplarının karşısına Avusturya-Macaristan, Almanya ve İtalya bir diğer grup olarak çıkmışlardır. Böylece, Üçlü İttifak ve Üçlü İtilaf grupları oluşmuştur. Bu gruplara daha sonradan Osmanlı Devleti, ABD, Japonya, Romanya ve Bulgaristan’ın da katılmasıyla Dünya Savaşı halini almıştır. Batı Avrupa’dan Balkanlar’a, Çanakkale Boğazı’ndan Filsitin’e kadar birçok cephede savaşılmıştır. Savaşın sonunda kazanan taraf İtilaf Devletleri olmuştur.

Alman İmparatorluğu’nun savaşı kaybetmesinin üç temel sebebi bulunmaktadır. “İlk neden Alman İmparatorluğu’nun batı Cephesi’ndeki savaşı kaybetmesidir. İkinci neden Alman İmparatorluğu’nun baş müttefiki olan Avusturya –Macaristan İmparatorluğu’nun çöküşüdür. Üçüncü neden ise Alman İmparatorluğu’nun askeri ve ekonomik açıdan çökmesi ve elbette ki imparatorluğun içindeki sorunlardır. Örneğin; Birinci Dünya Savaşı sonunda baskılara dayanamayarak ABD’ye ateşkes antlaşması yapılması için başvurması ve kendi iç siyasetinde birçok ihtilal girişimi ile karşı karşıya kalması gibi.” [2]


Savaş Sonunda İmzalanan Antlaşmalar

Antlaşmanın imzalandığı Hall of Mirrors

Brest-Litovsk Barış Antlaşması: Savaş esnasında patlak veren Ekim Devrimi sonucunda savaştan çekilmek zorunda kalan Rusya ile İttifak Devletleri arasında imzalanan bir antlaşmadır.

Saint Germain Antlaşması: Savaşın kazananı olan İtilaf Devletleri ile Avusturya arasında imzalanmıştır.

Neuilly Antlaşması: Bulgaristan ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmıştır.

Trianon Antlaşması: İtilaf Devletleri ile Macaristan arasında imzalanan antlaşmadır. 1. Dünya Savaşı sonunda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu yıkıldığı için iki ayrı antlaşma imzalanmıştır.

Sevr Antlaşması: Antlaşma, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanmıştır fakat sonradan geçerliliğini yitirmiştir.

Versay Antlaşması


Versay Barış Antlaşması’nın Önemli Maddeleri

Georges Clemenceau Antlaşmayı İmzalarken

Kendisinin ve müttefiklerinin savaşta başarısız olacağını anlayan Almanya, ABD Başkanı Wilson’un sunduğu barış antlaşmasını kabul etmiş, görüşmelere başlamıştır. Antlaşma, ABD Başkanı Woodrow Wilson, Büyük Britanya Başbakanı Lloyd George ve Fransa Başbakanı Georges Clemenceau arasında 18 Ocak 1919’da imzalanmıştır. 7 Haziran 1919’da ise Alman hükümetine ulaş ve 10 Ocak 1920’de yürürlüğe girmiştir. [3]

15 bölüm ve 440 maddeden oluşan bu antlaşma, Alman İmparatorluğu’nu yıkmış ve Avrupa siyasi haritasında önemli değişiklikler yapmıştır. İlk bölüm, Milletler Cemiyeti ile ilgili olmasına rağmen Almanya, bu örgüte dahil edilmemiştir. İkinci bölüm, Almanya’nın savaşta kaybettiği topraklar ve çizilmesi planlanan yeni sınırlar ile ilgilidir. Üçüncü bölüm, Almanya’nın sahip olduğu koloniler ve bu kolonilerin M.C. mandası altına girmesi öngörülmekteydi. Dördüncü bölüm, ordunun silahsızlandırılması ile ilgilidir. Beşinci bölüm, savaş tutsakları ve asker mezarlıkları ile ilgilidir. Altıncı bölüm Alman imparatoru II. Wilhelm’in teslim edilmesi ve yargılanmasını amaçlamasına rağmen bu madde uygulanmamıştır. Sekiz ve dokuzuncu bölüm, savaş tazminatının düzenlenmesi ile ilgilidir. On ve on ikinci bölüm yurt dışındaki tüm Alman mallarına el konulması, Nord-Ostsee Kanalı ile Alman nehirlerinin uluslararasılaşmasını ve hava egemenliğinin sınırlandırılmasını içermekteydi. On dördüncü bölüm, İtilaf Devletleri’nin işgal ettiği alanları konu almaktaydı. “Buna göre kaybedilen topraklar; Alsas- Loren bölgesi Fransızlara, Batı Prusya Doğu Prusya’nın küçük güney kısmı yeni kurulan Polonya’ya, Alman kolonisi Kamerun Fransa’ya, Eupen ve Malmedy Belçika’ya, Hultschiner Çekoslovakya’ya, Kuzeyschleswig Danimarka’ya verildiği gibi Saar bölgesi, Danzig ve Güney Afrika gibi tüm koloniler Milletler Cemiyeti mandasının altına verildiler.” [4]

Alsas-Loren’in Fransa’ya verilmesi, Almanya’yı zora düşüren bir durum olmuştur. Bölgede kömür havzaları bulunduğu için sanayinin hammaddesi Fransa’ya geçirilmiş olmuştur. Ayrıca Danzing bölgesini de kaybetmiştir. Bu bölge sahip olduğu ticari önem nedeniyle, II. Dünya Savaşı’nın başlamasındaki etkenlerden biridir. Alsace- Lorraine sınırları içinde bulunan demiryolu ve diğer köprüler, tüm parçalarına ve bütün uzunluğuna bakılmaksızın, bakımlarını sağlayacak olan Fransız devletinin malı olacaktır şeklinde hükümler içeren maddeleri bulunmaktadır. [5]

Siyasi hükümler içeren 31. ve 117. madde Avusturya, Çekoslovakya ve Polonya’nın Almanya tarafından tanınması şartını içermektedir. Avusturya’nın bağımsızlığının tanınması, birleşmemeyi kabul etmek anlamına gelmektedir fakat bu durum Adolf Hitler’in Avusturya’yı ilhak etmesi (anschluss) ile geçersiz bir hale gelmiştir. Antlaşmanın devamında ise ordunun hareketsiz bir hale getirilmesi ve silahlanmasının önüne geçilmesi konusu yer almaktadır. Asker sayısı sınırlandırılmış, subay ve astsubayların görev süreleri kısıtlandırılmıştır

Böylece bu antlaşma ile Almanya, Avrupa’daki topraklarının bir kısmıyla, bütün sömürgelerini kaybetmiş, çeşitli siyasi, ekonomik, mali ve askeri yükümlülükler altına sokuyordu. Antlaşma ayrıca Almanya’nın coğrafi ve ırki birliğini de bozuyor, Polonya koridoru ve Doğu Prusya’yı Alman ülkesinin ayırdığı gibi milyonlarca Alman’ı da sınır dışında bırakıyordu. [6]

I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan, topraklarını ve hammadde kaynaklarını kaybeden, ordusu dağıtılan ve ağır mali yüklerin altına sokulan Almanya’da, toplumsal bir ayaklanmanın olması kaçınılmaz olmuştur. İşsizlik ve ekonomik göstergelerin olumsuz gidişatı, Almanya’da İngiltere ve Fransa’ya karşı düşmanlık beslenmesi sonucunu doğurmuştur. Bu beklenen patlama ise, esas mesleği boyacılık ve dekorasyon olan Adolf Hitler’in öne çıkışıyla gücünü göstermeye başlamıştır. [7]



Hazırlayan: Dilek Keçeci

  1. N. N. Şahin, “Birinci Dünya Savaşı Sonunda İmzalanan İki Barış Antlaşması Sevr ve Versay”, (Tarih Kritik Dergisi, 2018)
  2. N. N. Şahin, “Birinci Dünya Savaşı Sonunda İmzalanan İki Barış Antlaşması Sevr ve Versay”, (Tarih Kritik Dergisi, 2018)
  3. M. Aksoy & S. Akkanat, “Versay Antlaşması’nın Hitler’in İktidara Gelişindeki Etkisi Üzerine Tarihsel Bir Değerlendirme”, (15-16 Aralık 2016 Uluslararası Demokrasi Sempozyumu ‘Darbeler ve Tepkiler’, 2016)
  4. M. Aksoy & S. Akkanat, “Versay Antlaşması’nın Hitler’in İktidara Gelişindeki Etkisi Üzerine Tarihsel Bir Değerlendirme”, (15-16 Aralık 2016 Uluslararası Demokrasi Sempozyumu ‘Darbeler ve Tepkiler’, 2016)
  5. N. N. Şahin, “Birinci Dünya Savaşı Sonunda İmzalanan İki Barış Antlaşması Sevr ve Versay”, (Tarih Kritik Dergisi, 2018)
  6. H. Bodur, “Kronolojik 20. Yüzyıl Siyasi Tarihi”, (Yeditepe Yayınevi, 2013)
  7. S. Dokuyan, “İkinci Dünya Savaşı Sırasında Türk-Alman İlişkileri Ve Bu Sürece Milliyetçi-Turancı Görüşlerin Etkisi”, (Erciyes Üniversitesi/ Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2009)