"Sivil Özgürlük" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
("Sivil özgürlük devlete değil, yurttaşa ait olan özel bir varoluş alanıdır. Bu nedenle sivil özgürlük genelde insan hakları doktrininde kökleşmi..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
 
1. satır: 1. satır:
Sivil özgürlük devlete değil, yurttaşa ait olan özel bir varoluş alanıdır. Bu nedenle sivil özgürlük genelde insan hakları doktrininde kökleşmiş bulunan, hükümet cephesinden müdahale edilmemesini talep eden bir dizi negatif hakkı kapsamaktadır. Klasik sivil özgürlükler genellikle ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve dernekleşme özgürlüğünü kapsadığı düşünülmektedir. Sıklıkla medeni haklarla karıştırılmaktadır. Sivil özgürlükler yönetimden özgür olmaktır ancak medeni haklar ise genellikle katılım ve iktidara erişim hakları olmaları anlamında pozitif haklardır. Sivil özgürlüklerin korunması, liberal demokratik toplumların işleyişinde, genellikle yaşamsal önemde görülmektedir çünkü bu özgürlükler bireye keyfi yönetim karşısında koruma sağlamamaktadır. Bununla birlikte muhafazakarlar ve sosyalistler tarafından sivil sivil özgürlüğe çekinceler ifade edilmiştir. Muhafazakarlar sivil özgürlükleri güçlendirmenin yönetimi zayıflatma özellikle de iç düzenin sağlanmasını engelleme eğiliminde olduğunu ileri sürmüşlerdir. Öte yandan sosyalistler sivil özgürlük doktrininin özellikle de mülkiyet haklarına uygulandığında, bir toplumsal eşitsizlik ve sınıf baskısı savunusuna hizmet edebileceği konusunda uyarıda bulunmuşlardır.  <ref>Heywood Andrew, Siyasetin ve Uluslararası İlişkilerin Temel Kavramları, syf 267</ref>
+
Sivil özgürlük devlete değil, yurttaşa ait olan özel bir varoluş alanıdır. Klasik sivil özgürlükler genellikle ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve dernekleşme özgürlüğünü kapsadığı düşünülmektedir. Sıklıkla medeni haklarla karıştırılmaktadır. Sivil özgürlükler yönetimden özgür olmaktır ancak medeni haklar ise genellikle katılım ve iktidara erişim hakları olmaları anlamında pozitif haklardır. Sivil özgürlüklerin korunması, liberal demokratik toplumların işleyişinde, genellikle yaşamsal önemde görülmektedir çünkü bu özgürlükler bireye keyfi yönetim karşısında koruma sağlamamaktadır. Bununla birlikte muhafazakarlar ve sosyalistler tarafından sivil sivil özgürlüğe çekinceler ifade edilmiştir. Muhafazakarlar sivil özgürlükleri güçlendirmenin yönetimi zayıflatma özellikle de iç düzenin sağlanmasını engelleme eğiliminde olduğunu ileri sürmüşlerdir. Öte yandan sosyalistler sivil özgürlük doktrininin özellikle de mülkiyet haklarına uygulandığında, bir toplumsal eşitsizlik ve sınıf baskısı savunusuna hizmet edebileceği konusunda uyarıda bulunmuşlardır.  <ref>Heywood Andrew, Siyasetin ve Uluslararası İlişkilerin Temel Kavramları, syf 267</ref>
  
 
{{Kaynakça}}
 
{{Kaynakça}}

14.17, 23 Mayıs 2018 tarihindeki hâli

Sivil özgürlük devlete değil, yurttaşa ait olan özel bir varoluş alanıdır. Klasik sivil özgürlükler genellikle ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü, seyahat özgürlüğü ve dernekleşme özgürlüğünü kapsadığı düşünülmektedir. Sıklıkla medeni haklarla karıştırılmaktadır. Sivil özgürlükler yönetimden özgür olmaktır ancak medeni haklar ise genellikle katılım ve iktidara erişim hakları olmaları anlamında pozitif haklardır. Sivil özgürlüklerin korunması, liberal demokratik toplumların işleyişinde, genellikle yaşamsal önemde görülmektedir çünkü bu özgürlükler bireye keyfi yönetim karşısında koruma sağlamamaktadır. Bununla birlikte muhafazakarlar ve sosyalistler tarafından sivil sivil özgürlüğe çekinceler ifade edilmiştir. Muhafazakarlar sivil özgürlükleri güçlendirmenin yönetimi zayıflatma özellikle de iç düzenin sağlanmasını engelleme eğiliminde olduğunu ileri sürmüşlerdir. Öte yandan sosyalistler sivil özgürlük doktrininin özellikle de mülkiyet haklarına uygulandığında, bir toplumsal eşitsizlik ve sınıf baskısı savunusuna hizmet edebileceği konusunda uyarıda bulunmuşlardır. [1]


  1. Heywood Andrew, Siyasetin ve Uluslararası İlişkilerin Temel Kavramları, syf 267