John Locke

TUİÇ Sözlük sitesinden
Dikmenselin (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 21.42, 10 Ekim 2020 tarihli sürüm
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

John Locke (1632 –1704), liberal düşüncenin öncüsü İngiliz filozoftur. John Locke, Oxford Üniversitesi’nde doğa bilimleri ve tıp alanında eğitim gördükten sonra yazarlık ve siyaset alanlarında çalışmaya başladı. Brendenbur Dükalığı'nda İngiliz büyükelçiliği katibi olarak görev yaptı. İngiltere'ye döndükten sonra 8 yıl Shaftsbury adlı İngiliz aristokratın yanında özel doktor olarak çalıştı. Locke, 1683'te Shaftsbury'nin Hollanda'ya kaçması gerektiğinde İngiltere'den ayrıldı. Ancak 1689'da İkinci İngiliz Devrimi başarılı olduğunda İngiltere'ye dönebildi. Siyasal görüşleri, İngiliz Devrimi’nin arka planına karşıt olarak gelişti ve bu devrimle şekillendi. Genellikle erken liberalizmin kilit düşünürlerinden biri olarak görülen Locke, tutarlı bir mutlakiyet karşıtıdır ve 1688'de anayasal monarşiyi kuran "Şanlı Devrim" in filozofu olarak anılır. [1] Temsili hükümetin ve hoşgörünün bir destekçisi olarak Locke'un görüşlerinin Amerikan Devrimi üzerinde ciddi bir etkisi oldu. [2] Hemen hemen tüm liberaller Locke'un temel fikirlerinden etkilenmiş olsa da, Locke liberalizminin son dönemdeki tipik ve en önemli temsilcisi, Amerikalı siyaset felsefecisi Robert Nozick'tir.

Locke'a göre insanlar doğal durumdan siyasal toplumsal düzene geçerken doğal haklarını saklı tutmuş ve bu hakları korumak için devlete görev ve yetki vermişlerdir. Locke bu hakları “hayat, hürriyet, mülkiyet” olarak özetlemiştir. Locke'a göre, meşru devlet faaliyetinin amacı sadece yönetilenlerin haklarının korunmasıyla sınırlı kalmaz, hiç kimse onların rızası olmadan başkaları üzerinde meşru siyasi güç iddia edemez. [3] Bu hakların uygulanması ve korunması hem kanunlar hem de kurumlar tarafından sağlanmaktadır. Hukukun üstünlüğü, demokratik hesap verebilirlik, adil yargılama, kuvvetler ayrılığı ve düzenli seçimler bu ihtiyaçları kapsamaktadır. John Locke, modern felsefe olarak adlandırılan dönemde farklı bir boyut kazanan empirist hareketin önde gelen isimlerinden biridir. Locke, zihnimizdeki her türlü fikrin duyu verilerinden türetildiğini savunarak, doğuştan gelen ideler fikrine karşı çıktı. İnsan zihnin ilk doğduğunda bunun boş bir sayfa veya klasik terimlerle "tabula rasa" olduğunu düşünür. Ona göre, doğuştan gelen hiçbir bilgi yoktur. Tüm bilgilerin kaynağı deneyimdir; bu kağıt dış cisimlerden gelen duyusal verilerle dolmaya başlar.

Locke’un siyasetle ilgili en önemli eserleri;

A Letter Concerning Toleration (Hoşgörü Üstüne Bir Mektup, 1689)

Two Treaties of Government (Hükümet Üzerine İki İnceleme, 1690)


  1. Andrew Heywood, "Siyasi İdeolojiler", çev: Ahmet K. Bayram, Özgür Tüfekçi, Hüsamettin İnaç, Şeyma Akın, Buğra Kalkan, (Ankara: Adres Yayınları, 2013)
  2. Andrew Heywood, "Siyaset", çev: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, (Ankara: Adres Yayınları, 2017)
  3. David Conway, "Klasik Realizm", çev: Atilla Yayla, (Liberal Düşünce, 2011)