"Deneme sayfası" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
3. satır: 3. satır:
  
  
=İkinci Dünya Savaşı=
+
=Katoliklik=
  
1939-45 arasında neredeyse dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaştır. Almanya, İtalya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, İngiltere, ABD, SSCB ve oluşturduğu Müttefik devletler arasında gerçekleşmiştir.  Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra sınırların çizilmesinde milliyetçilik anlayışına dikkat edilmedi ve bu nedenle etnik çatışmalar ve sınır sorunları ortaya çıktı. Birinci Dünya Savaşı sonunda yenilen Almanya’nın ağır sonuçlar içeren antlaşmalara maruz kalması savaşın temel sebeplerindendir. 1933’te Almanların başına Adolf Hitler önderliğinde Nazilerin gelmesiyle, Hitler bir yandan Versay Antlaşması’nın geçersiz sayılmasına çalışırken diğer yandan silahlı kuvvetlerini yeniden topladı. 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle İkinci Dünya Savaşı patlak vermiş oldu. 3 Eylül’de Fransa Ve İngiltere’nin Polonya’ya yardım etmesiyle bu İki devlet Almanya’ya karşı savaş açmış oldular. Savaş kısa zamanda alanını genişletti. İskandinavya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlardan Manş kıyılarına kadar olan bütün yerleri Almanyalar "Yıldırım Savaşı" usulüyle ele geçirdiler. 7 Aralık 1941'de Japonya Havai Adalarındaki Pearl Harbour limanında bulunan Amerikan donanmasına baskın yaparak savaşa girmiş oldu. 1942 yılına gelindiğinde Mihver Devletler her tarafta üstün durumda idiler. 1942 yılı sonlarında müttefikler duruma hakim olmaya başladılar. Almanya ve İtalya, ABD’nin Akdeniz çıkarması sonrasında geri çekilmek zorunda kalmıştır. 1944’de müttefiklerin Sicilya’ya asker çıkarmaları ve İtalya’ya geçmeleri üzerine İtalya teslim olmuştur. Almanya 1945’te ateşkes istemiştir. Japonya, Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atom bombası atılmasıyla teslim olmak zorunda kalmıştır. Mihver Devletlerin yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Bu korkunç savaşta ölen 65 milyon insanın ise %33'ü asker, %67'si sivillerdi. Savaşın en önemli sonucu Amerika ve Sovyetlerin süper güç olarak savaşı bitirip, Soğuk Savaşın başlamasıdır.Bu sayede Sovyetler Birliği öncülüğünde Varşova Paktı, ABD öncülüğünde Nato kuruldu. Almanya ikiye bölünmüştür. Savaşın bir diğer sonucu ise sömürgecilik dönemi sona ermeye başlamış olması ve sömürge altındaki Hindistan, Mısır, Pakistan, Cezayir, Tunus ve Libya bağımsızlıklarını kazanmalarıdır.
+
Yunanca evrensellik anlamına gelen ‘to katalou’ sözcüğünden türemiştir. Katoliklik; katolik dogmalarını, çağdaş bilimle eşleştirmeye çalışan felsefi bir akımı temsil eder.Hıristiyanlığın en köklü mezhebidir. Bu anlayış; kiliseyi, devlet sayıyor ve bu kilise Kutsal Roma İmparatorluğu adını taşıyordu. Katolikliğin temeli; ermiş Petrus'un Roma'da öldüğü ve yerine Roma Piskoposu'nu (papa) bırakmış olduğu inancıdırRoma Kilisesi ‘Kutsal Ruh’ tarafından idare edilir ve evrenseldir. Bu felsefe, Roma Kilisesi’ni İsa'nın vücudu sayıyor ve Tanrı-İsa-Kilise-İnsanı örgensel bir bütünlükte birleştiriyordu. Katolik kilisesinde dini hiyerarşi aşağıdan yukarıya doğru; rahip, piskopos, kardinal ve papa şeklindedirİsa Peygamber, hem ilahi hem de insani tabiata sahiptir. Hz. İsa da Hz. Meryem de günahsızdır ve tanrı katına yani göğe yükselmişlerdir. Katolik Felsefesi’nin temel yapısını Platon ve Aristoteles güçlendirmiştir. Bu anlayışta kilise için Tanrı’ya bağlılıktan önce devlete bağlılık önemlidir.

15.03, 18 Mart 2018 tarihindeki hâli



Katoliklik

Yunanca evrensellik anlamına gelen ‘to katalou’ sözcüğünden türemiştir. Katoliklik; katolik dogmalarını, çağdaş bilimle eşleştirmeye çalışan felsefi bir akımı temsil eder.Hıristiyanlığın en köklü mezhebidir. Bu anlayış; kiliseyi, devlet sayıyor ve bu kilise Kutsal Roma İmparatorluğu adını taşıyordu. Katolikliğin temeli; ermiş Petrus'un Roma'da öldüğü ve yerine Roma Piskoposu'nu (papa) bırakmış olduğu inancıdır. Roma Kilisesi ‘Kutsal Ruh’ tarafından idare edilir ve evrenseldir. Bu felsefe, Roma Kilisesi’ni İsa'nın vücudu sayıyor ve Tanrı-İsa-Kilise-İnsanı örgensel bir bütünlükte birleştiriyordu. Katolik kilisesinde dini hiyerarşi aşağıdan yukarıya doğru; rahip, piskopos, kardinal ve papa şeklindedir. İsa Peygamber, hem ilahi hem de insani tabiata sahiptir. Hz. İsa da Hz. Meryem de günahsızdır ve tanrı katına yani göğe yükselmişlerdir. Katolik Felsefesi’nin temel yapısını Platon ve Aristoteles güçlendirmiştir. Bu anlayışta kilise için Tanrı’ya bağlılıktan önce devlete bağlılık önemlidir.