"Deneme sayfası" sayfasının sürümleri arasındaki fark

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
3. satır: 3. satır:
  
  
=Sosyalizm=
+
=İkinci Dünya Savaşı=
   
+
 
Fransızca kökenli olan kelime “toplumculuk” olarak ifade edilmektedir. Toplumculuk ise üretim ve değiş tokuş araçlarının toplumsallaştırılmasını öngören doktrinlere verilen genel ad olarak tanımlanmaktadır. Toplumsal sınıfı oratadan kaldırmak ve bu şekilde toplumun yeniden yapılanmasını amaçlayan siyasi bir ideolojidir. İlk çağdan beri farklı biçimlerde yorumlanan düşüncenin önemli isimleri, daha doğrusu temsilcileri Platon, Campanella, Saint Simon, Robert Owen, Charles Fourier, Proudhon, Louis Blanc ve bilimsel sosyalizmin kurucuları olan Karl Marx ile Friedrich Engels’dir. Sosyalizme son şeklini veren Karl Marx’tır. Marx kendinden önceki sosyalist akımları ütopik olmaktan çıkartmış, daha somut ve bilimsel görüşlerle destekleyerek sosyalizmin bugünkü şeklini almasını sağlamıştır denebilir.   Sosyalizmde toplumculuk, sınıfsızlık,eşitlik gibi kavramlar oldukça önemlidir. Sosyalizm, çalışan nüfusun demokratik kontrolü ve yönetiminde üretim araçlarının dünya çapındaki ortak mülkiyeti anlamına da gelmektedir.Sosyalizmde baskıcı bir devlet söz konusu olamaz ve sosyalizm insanların hiçbir baskı altında olmadan özgür birlikteliğidir. Sosyalizm düşüncesi İngiltere’deki Sanayi Devrimi ve Fransa’daki burjuva demokratik devriminin ortak bir ürünüydü denebilir
+
  1939-45 arasında neredeyse dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaştır. Almanya, İtalya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, İngiltere, ABD, SSCB ve oluşturduğu Müttefik devletler arasında gerçekleşmiştir.   Birinci  Dünya Savaşı’ndan sonra sınırların çizilmesinde milliyetçilik anlayışına dikkat edilmedi ve bu nedenle etnik çatışmalar ve sınır sorunları ortaya çıktı.  Birinci Dünya Savaşı sonunda yenilen Almanya’nın ağır sonuçlar içeren antlaşmalara maruz kalması savaşın temel sebeplerindendir. 1933’te Almanların başına Adolf Hitler önderliğinde Nazilerin gelmesiyle, Hitler bir yandan Versay Antlaşması’nın geçersiz sayılmasına çalışırken diğer yandan silahlı kuvvetlerini yeniden topladı. 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle İkinci Dünya Savaşı patlak vermiş oldu. 3 Eylül’de Fransa Ve İngiltere’nin Polonya’ya yardım etmesiyle bu İki devlet Almanya’ya karşı savaş açmış oldular. Savaş kısa zamanda alanını genişletti. İskandinavya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlardan Manş kıyılarına kadar olan bütün yerleri Almanyalar "Yıldırım Savaşı" usulüyle ele geçirdiler. 7 Aralık 1941'de Japonya Havai Adalarındaki Pearl Harbour limanında bulunan Amerikan donanmasına baskın yaparak savaşa girmiş oldu. 1942 yılına gelindiğinde Mihver Devletler her tarafta üstün durumda idiler. 1942 yılı sonlarında müttefikler duruma hakim olmaya başladılar. Almanya ve İtalya, ABD’nin Akdeniz çıkarması sonrasında geri çekilmek zorunda kalmıştır. 1944’de müttefiklerin Sicilya’ya asker çıkarmaları  ve İtalya’ya geçmeleri üzerine İtalya teslim olmuştur. Almanya 1945’te ateşkes istemiştir. Japonya, Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atom bombası atılmasıyla teslim olmak zorunda kalmıştır. Mihver Devletlerin yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Bu korkunç savaşta ölen 65 milyon insanın ise %33'ü asker, %67'si sivillerdi. Savaşın en önemli sonucu  Amerika ve Sovyetlerin süper güç olarak savaşı bitirip, Soğuk Savaşın başlamasıdır.Bu sayede Sovyetler Birliği öncülüğünde Varşova Paktı, ABD öncülüğünde Nato kuruldu. Almanya ikiye bölünmüştür. Savaşın bir diğer sonucu ise sömürgecilik dönemi sona ermeye başlamış olması ve sömürge altındaki Hindistan, Mısır, Pakistan, Cezayir, Tunus ve Libya bağımsızlıklarını kazanmalarıdır.

14.54, 18 Mart 2018 tarihindeki hâli



İkinci Dünya Savaşı

1939-45 arasında neredeyse dünyanın her yanını kapsayan uluslararası savaştır. Almanya, İtalya, ve Japonya’nın oluşturduğu Mihver devletleriyle Fransa, İngiltere, ABD, SSCB ve oluşturduğu Müttefik devletler arasında gerçekleşmiştir.   Birinci  Dünya Savaşı’ndan sonra sınırların çizilmesinde milliyetçilik anlayışına dikkat edilmedi ve bu nedenle etnik çatışmalar ve sınır sorunları ortaya çıktı.  Birinci Dünya Savaşı sonunda yenilen Almanya’nın ağır sonuçlar içeren antlaşmalara maruz kalması savaşın temel sebeplerindendir. 1933’te Almanların başına Adolf Hitler önderliğinde Nazilerin gelmesiyle, Hitler bir yandan Versay Antlaşması’nın geçersiz sayılmasına çalışırken diğer yandan silahlı kuvvetlerini yeniden topladı. 1 Eylül 1939’da Almanya’nın Polonya’yı işgaliyle İkinci Dünya Savaşı patlak vermiş oldu. 3 Eylül’de Fransa Ve İngiltere’nin Polonya’ya yardım etmesiyle bu İki devlet Almanya’ya karşı savaş açmış oldular. Savaş kısa zamanda alanını genişletti. İskandinavya'dan Kuzey Afrika'ya, Balkanlardan Manş kıyılarına kadar olan bütün yerleri Almanyalar "Yıldırım Savaşı" usulüyle ele geçirdiler. 7 Aralık 1941'de Japonya Havai Adalarındaki Pearl Harbour limanında bulunan Amerikan donanmasına baskın yaparak savaşa girmiş oldu. 1942 yılına gelindiğinde Mihver Devletler her tarafta üstün durumda idiler. 1942 yılı sonlarında müttefikler duruma hakim olmaya başladılar. Almanya ve İtalya, ABD’nin Akdeniz çıkarması sonrasında geri çekilmek zorunda kalmıştır. 1944’de müttefiklerin Sicilya’ya asker çıkarmaları  ve İtalya’ya geçmeleri üzerine İtalya teslim olmuştur. Almanya 1945’te ateşkes istemiştir. Japonya, Hiroşima ve Nagazaki şehirlerine atom bombası atılmasıyla teslim olmak zorunda kalmıştır. Mihver Devletlerin yenilgisiyle sonuçlanmıştır. Bu korkunç savaşta ölen 65 milyon insanın ise %33'ü asker, %67'si sivillerdi. Savaşın en önemli sonucu  Amerika ve Sovyetlerin süper güç olarak savaşı bitirip, Soğuk Savaşın başlamasıdır.Bu sayede Sovyetler Birliği öncülüğünde Varşova Paktı, ABD öncülüğünde Nato kuruldu. Almanya ikiye bölünmüştür.  Savaşın bir diğer sonucu ise sömürgecilik dönemi sona ermeye başlamış olması ve sömürge altındaki Hindistan, Mısır, Pakistan, Cezayir, Tunus ve Libya bağımsızlıklarını kazanmalarıdır.