Balkan Paktı

TUİÇ Sözlük sitesinden
Sundusadas (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 02.16, 26 Şubat 2018 tarihli sürüm ("'''Balkan Paktı''' (resmi adı: Dostluk ve İşbirliği Antlaşması). '''28 Şubat 1953''''te, '''Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhu..." içeriğiyle yeni sayfa oluşturdu)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Balkan Paktı (resmi adı: Dostluk ve İşbirliği Antlaşması). 28 Şubat 1953'te, Yunanistan, Türkiye ve Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan antlaşma ile Balkan Paktı'nın temellerini atılmıştır. 9 Ağustos 1954’te Yugoslavya’nın Bled Kenti’nde bu üç ülkenin resmi olarak dostluk ve işbirliği antlaşması imzalaması üzerine Balkan Paktı resmiyete kavuşmuştur.

Türkiye ile Bulgaristan arasındaki uzun kara sınırı ve Türkiye'nin Bulgaristan karşısındaki coğrafyanın niteliğinden kaynaklanan- stratejik zayıflığı da Türk hükümetini Balkanlarda işbirliğine itmiştir. Benzer tehditlerle karşı karşıya bulunan ve hızla Batı'ya doğru yaklaşan Yugoslavya ile ittifak yapmak düşüncesi önem kazanmıştır. Kuzey komşuları tarafından destek görmüş bir iç savaştan henüz çıkan Yunanistan'ın, Bulgaristan ile yaşadığı sınır problemleri ve Sovyetler tarafından desteklenen Arnavutluğun yaratacağı tehlike de Yunan yöneticilerini endişelendirmiştir. Bu bakımdan savaş öncesinde olduğu gibi Arnavutluk ve Bulgaristan'a karşı Türkiye ve Yugoslavya istenen denge ve güvenliği sağlayabilirdi. 1948 yılından sonra Yugoslavya'nın durumu, uluslararası dikkati üzerine toplamakla birlikte Yunanistan ile ilişkileri, Yunan iç savaşı sırasında komünist çetelere yaptığı yardımlar yüzünden oldukça gergindi. Yugoslavya'nın Sovyet Komünformu'ndan ayrıldıktan sonra Batılı devletlere özelikle ABD'ye yaklaşması ve yardım almaya başlamasıyla birlikte Batı ile olan ilişkiler düzelmiştir. Bu durum Yunanistan ile olan gerginliği de azaltmıştır. İki devlet arasında bir yumuşamanın görülmesinde, ABD'nin teşvikleri kadar Sovyetlerin Makedonya'da Yunan ,Yugoslav toprakları üzerinde bağımsız bir devlet kurma yönünde yürüttüğü çalışmaların da etkili olduğunu söylemek mümkündür. Ortadoğu meselesinin de yoğun bir biçimde gündemde olduğu Ekim 1951'de Amerikan, İngiliz ve Fransız Genelkurmay Başkanları Ortadoğu konusunu hükümetle görüşmek için Türkiye'ye bir ziyaret yapmışlardır. İngiltere, Süveyş kanal bölgesinin boşaltılması konusunda Mısır ile anlaşmazlık halinde olduğu için kendilerinin bu bölgede kalmalarına yardımcı olacak bir Ortadoğu Paktı'nın kurulmasında Türkiye'nin önderlik etmesini istiyordu. Menderes bir yandan Ortadoğu'da ABD'nin ve İngiltere'nin yardımlarıyla aktif bir siyaset yürütürken diğer yandan da Atlantik'ten Pakistan'a kadar olan güvenlik zincirini tamamlamak için Balkan Paktı'nın kurulmasına büyük önem vermiştir. Menderes'e göre, Türkiye'nin jeopolitik önemi Türkiye'yi otomatik olarak Güney Akdeniz'in doğal lideri olma konumuna getirmektedir.Esas itibariyle Balkan ülkeleri arasında işbirliği denemeleri yeni ortaya çıkmış bir durum değildir. Türkiye, Atatürk döneminde de Balkan politikalarına büyük önem vermiş ve revizyonist faaliyetlere karşı Balkanlarda güvenliği sağlayabilmek için bir Balkan ittifakı kurulmasına öncülük etmiştir.Görünürdeki benzerliğe rağmen 1934 tarihli Balkan Antantı ile 1954 tarihli Balkan İttifakı esasen farklı şartların etkisi altında ortaya çıkmıştır. 1934 tarihli Balkan Antantı çok kutuplu bir sistemde, taraf devletlerin revizyonist devletlerin yarattığı tehdit karşısında işbirliği ile oluşturulmuştur. ABD desteği ve NATO'nun askeri stratejileri gereği kurulan 1954 ittifakı ise, iki kutuplu soğuk savaş döneminin eseridir. [1]

1947-1952 arasında Balkanlar’da işbirliği girişiminde bulunan ilk ülke Yunanistan oldu. 1952’den sonra NATO’ya alınan Türkiye de etkin olarak birlik için çalışmaya başladı. Her iki ülke Yugoslavya ile bir ittifaktan yanaydılar.20 yıl süreli olması kararlaştırılan Balkan Paktı, düşünüldüğü gibi gitmedi. SSCB’nin politikası değişmişti, Yugoslavya SSCB ile ilişkilerini düzeltmişti ve Balkan paktına aykırı bir politika izlemeye başlamıştı. Bu gelişmeler Balkan paktının sadakatini iyice azaltmıştı. Ancak en önemli etken, 1954 sonlarında Kıbrıs nedeniyle bozulan Türk-Yunan ilişkileri oldu. Yunanistan 23 Aralık 1955’te 6-7 Eylül olaylarının zararları ödeninceye kadar Türkiye ile Balkan Antlaşması çerçevesinde işbirliği yapmayacağını açıkladı. Balkan paktı, 1960 yılında ise önce Yugoslavya dışişleri bakanın feshiyle daha sonra da Yunanistan dışişleri bakanının feshiyle resmen dağıldı.[2]

Kaynakça

  1. Bulut,Sedef (2008).Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsü Atatürk Yolu Dergisi. S 41, Mayıs 2008, s. 35-61.Sovyet Tehdidine Karşı Güvenlik Arayışları: I. ve II. Menderes Hükümetlerinin (1950-1954) NATO Üyeliği ve Balkan Politikası
  2. http://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/balkan-pakti-1953-225 adresinden 25.02.2018 tarihinde erişilmiştir.