Afram

TUİÇ Sözlük sitesinden
Fatma Nur Karanis (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 04.15, 13 Mart 2018 tarihli sürüm
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Üçüncü Dünya Ülkesi: Fransız antropolog ve tarihçi olan Alfred Sauvy tarafından 1952'de ortaya konulmuştur. Devrim öncesi Fransa'da Ruhban Sınıfı, Asiller, Köylüler gibi üçlü yapı vardı. Köylüler ile sanayileşmemiş ülkeler arasında bir analog kurmak için kullanmıştı. Daha sonra bu kavram gelişmiş ülkeler, komünist ülkeler ve gelişmemiş ülkeler olarak üçüncü ayağını oluşturmaktadır. Üçüncü Dünya terimi, Soğuk Savaş döneminde NATO ya da Komünist Blok'a bağlı olmayan ülkeleri ifade etmek için ortaya çıktı. Bu terminoloji, dünya ülkelerini geniş anlamda sosyal, politik, kültürel ve ekonomik ayrımlara dayalı üç gruba ayırmanın bir yolunu sağlamıştır. Üçüncü Dünya'nın Afrika, Latin Amerika, Avustralya ve Asya'da sömürge geçmişleri olan birçok ülkeyi içermektedir. Bağlantısızlar Hareketi'ne dahil tarafsız ülkeler ile eş anlamlı olarak anılmıştır. 1.Dünya ülkeleri ABD ve müttefikleri, 2.Dünya ülkeleri Sovyetler Birliği ve müttefikleri, 3.Dünya ülkelerine ise Tarafsız ülkeler ya da Bağlantısızlar Hareketi denmektedir. Üçüncü Dünya terimi, en az gelişmiş olan ülkeleri ve gelişmekte olan ülkeleri tanımlamaktadır.

Nijer Nehri: Batı Afrika'daki en büyük nehirdir. Gine, Nijer ve Mali'den geçmektedir. Benin-Nijerya sınırının bir kısmını oluşturmaktadır. Nijerya topraklarına sokularak bir delta yapmaktadır. Gine Körfezi'ne sularını boşaltmaktadır. Nijer Nehri adını Nijer ve Nijerya'dan almamıştır. Bu ülkeler adını Nijer Nehri'nden almaktadır. Nehrin adının nereden geldiğine dair kesin bir bilgi yoktur. Niger sözcüğü Latince kara anlamına gelmektedir. Portekizli kâşiflerin kendi dillerinde kara anlamına gelen Negro kelimesinin değişerek Nijere dönüşmüş olduğu düşünülmektedir. Fakat Nijer Nehri'nin suyunun kara olmaması bu tezleri sarsmaktadır. Nehrin adının kökenini bulmak için araştırmalar yapılmaktadır. Nijer adının bölgedeki yerel dillerden birinden kaynaklandığı düşünülmektedir fakat nehrin suladığı ülkelerde nehrin yakınında konuşulan 30 yerel dilden hiçbirinde böyle ya da buna benzer bir ad bulunamamıştır. Nehir için Nijerin dışında kullanılan en yaygın isimler ise Jeliba, Joliba, Kwora, Quora şeklindedir.

Caprivi Uzantısı: Namibya, 1.Dünya Savaşı öncesinde Alman Güney-Batı Afrikası olarak bilinen toprağın bir ucu doğuya doğru uzanıyordu. Bağımsız olduktan sonra Namibya'daki sınır hala daha böyledir. Caprivi Uzantısı denilen ekleme Alman Birliği'nin kuzey-doğduda Alman sömürgesi Tanganyika ile birleşebilmek için o taraftan yürüdü. Yol boyunca kurduğu birkaç karakola bayrak çekmesiyle oluşmuştu. Bismarck'tan sonra Almanya Şansölyesi olan Kont Leo Caprivi'den dolayıydı.

Hererolar: Afrika'daki bir halktır. Namibya ve Bostvana'da yaşamaktadırlar. 80 bin kadar olan Hererolar Bantu dilini konuşmaktadırlar. Klanlar halinde yaşar, klanın önde gelenlerinden biri tarafından yönetilirler. Hem anasoylu, hem de babasoylu geleneklere bağlı oldukları için, evlilik kuralları çok karmaşıktır.

Dahomey Krallığı: Afrika'nın batısında Benin Körfezi sahillerinde 17. yy sonlarında oluşmuştur. 1894 yılına kadar varlığını sürdürmüş olan krallıktır. Benin Cumhuriyeti'nin, Nijerya'nın batısı ile Gana'nın belli bir kısmını içermektedir ve bulunduğu alanı kapsayacak şekilde genişlemiştir. Abomey krallığın başkenti ve merkezi olarak belirlenmiştir. Batıdan doğuya 300 km, kuzeyden güneye ise 150 km bir alanda hakimiyetini sürdüren bir krallıktır. O dönemlerde Benin Körfezi sahillerinde yoğun bir şekilde gerçekleştirilen köle ticaretinden faydalanılmıştır. Savaşlarda esir düşen düşman askerlerini bu pazarlarda satarak ekonomiye katkı sağlanılmıştır. 1885 yılında São João Baptista d’Ajudá 'da Portekiz ile yapılan anlaşma gereği, Ocak 1886 itibarıyla ülke topraklarında bulunan tüm sahil bölgesinin kontrolü bu ülkeye devredilmiştir. 1892 yılında Fransa'nın özellikle Afrika kökenli askerlerin yaptığı saldırıların engellenmesine yardımcı olamamıştır. 1894 yılında ise tamamen Fransa'nın hakimiyeti altına girmiştir. Bu sürecin sonunda Fransa bölgeyi Fransız Batı Afrikası sömürge sisteminin bir parçası haline getirerek krallığın varlığına son vermiştir.

Şehrizor: Kuzey Irak’ta bulunmaktadır. Irak’ın Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yer alan Süleymaniye ili sınırlarında yer almaktadır. Eski Osmanlı eyaletidir. Vilayet Sistemi uygulandıktan sonra adı Musul Vilayeti olmuştur. Eyaletin başkenti Şehrizor yani bugünkü adıyla Kerkük’tür. Papag’ın Oğlu Ardeşir destanı Sasaniler dönemde yazılmıştır, I. Ardeşir dönemini anlatmaktadır. Destanda kral Yezdan Kard’dan bahsedilirken Şehrizor’dan söz edilmiştir. Sasaniler döneminde Medliler’in valilik yaptığı 5 bölgeden birisidir. Arap – Müslüman orduları Zerdüş Kürtler ve Sasani ordusu ile savaştı. Savaşın ardından 642 yılında Sasaniler’in fethettiği savaş bölgesi Şehrizor’dur. Şehrizor 11 ve 16. yüzyılları arasında Kürt Ardelan Prensliği'nin merkezi olmuştur. Şehrizor’dan birçok âlim çıkmıştır.

Ümit Burnu: Güney Afrika Cumhuriyeti’ndeki Cape Yarımadası’nın güneydeki uç noktasında bulunmaktadır. 245 metre yüksekliğindedir. 1488’de Portekizli kaşif  Bartolomeu Dias tarafından keşfedildi. Buraya Fırtınalar Burnu adını verdi. Dias, Kral II. Joao'nun emriyle yola çıkmıştı. Doğuya ve oradaki baharatlara ulaşılabilecek bir deniz yolu bulabilmek için keşfe başladı. O zamanlarda ticaret yollarının bir bölümü denizden geçiyordu ve bu yüzden doğuya giden tüccarlar Ortadoğu ülkelerini boydan boya geçmek zorundaydı. Dias, burnu keşfettiğini haber verince Kral bu keşfin doğuya ulaşan suyolunun yakında açılmasını sağlayacağını düşünmüş, bu nedenle burnun adını Ümit Burnu olarak değiştirmiş. Ümit Burnu zengin doğal yaşama sahiptir. Akdeniz iklimini oluşturan bir iklime sahiptir. Güney Afrika'nın kalanından farklı olarak çiçekli bitkilerle kaplıdır. Afrikanca’da bu bölgeye fynbos denir ve sık çalı anlamına gelmektedir. Hayvan türleri bakımında da zengindir.

Cape Town: Güney Afrika Cumhuriyeti’nin 3 başkentinden biridir. Nüfusu yaklaşık 3.5 milyondur ve neredeyse 1 milyon Müslümanın yaşadığı bir şehirdir. Afrika kıtasının Avrupa’ya en uzak ucundadır. Nüfus bakımından Güney Afrika’nın 2. en büyük şehridir. Afrika, Hollanda ve İngiliz kültürlerinden oluşmaktadır. 1488'de Portekizli keşifçi Bartelemeu Dias tarafından keşfedildi. Cape Town, Boerlerin  ve İngilizlerin eline geçti. 1652'de Güney Afrika'da kurulan ilk Avrupa yerleşimi olmuştur. Güney Afrika Birliği kurulduktan sonra ülkenin yasama başkenti seçilmiştir. 1945'ten sonra Apartheid rejimi beyaz olmayanların tüm haklarını kısıtlamıştır. 1990'da ırk ayrımcılığı bittikten sonra beyaz olmayanlar resmi görevlere gelmiştir.

Queen Viktoria Mosque: Jamia camisi de denilmektedir. Queen Victoria Camisi, Cape Town'nın Şirin Caddesindeki Chiappini köşesinde yer almaktadır. Cape Town'daki ilk ve en eski cami ve Cape Town'daki Bo-Kaap bölgesindeki en büyük camidir. Bazı kaynaklar, caminin 1850 yılında yapıldığını belirtmekle birlikte, diğerleri caminin inşası için arazinin ancak 1851 yılında verildiğini belirtmektedir. Bir Shafee Camisi olup, Crown tarafında karada inşa edilen ilk camidir. Kraliçe Victoria Camisi olarak anılmasının bir nedeni olabilirdi. Anlaşılmasının bir diğer nedeni İngiliz Crown'un Müslüman toplumdaki uyuşmazlıkların çözümünde yer alması olabilir. Jamia Cami Cape Müslümanlara, farklılıklarına bakılmaksızın tüm Müslümanlar tarafından kullanılmasını sağlayacak bir güvence ile verildi. Arazi hibe 1846 yılında Kolonide koşullardan sonuçlandı.

Zulular: Afrika’nın güneyindeki en etkin güçlerden biriydi. Sömürgecilerin ateşli silahlarına karşı mızraklarıyla savaşmışlardır. Güney Afrika çevresinde yaşamaktadırlar. Yaklaşık 10-11 milyon nüfusları vardır. Bantu halkı,  Lesotho, Svaziland gibi ülkelerin batılı kâşifler tarafından keşfedilmesinden önce asıl yerli halktır. Irkçılık akımları sonrası birçok ülkede olduğu gibi Zulular da kabile hayatı ya da şehir hayatına uyum sağlamış ve eşit haklara sahip olmuştur. Zulular kabileler halinde yaşamışlardır. Günümüzde şehir hayatına uyum sağlayabilmiş az sayıda Zulu bulunmaktadır. Zuluca dilini konuşmaktadırlar. Güney Afrika Cumhuriyeti'nin dışında Zimbabve, Malavi, Mozambik ve Svaziland'da Zuluca konuşanlar vardır.