Konrad Adenauer

TUİÇ Sözlük sitesinden
Hatice Yağmur Kara (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 18.21, 2 Şubat 2023 tarihli sürüm (.)
(fark) ← Önceki hâli | Güncel sürüm (fark) | Sonraki hâli → (fark)
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

AET’nin en önemli sembollerinden birisi olan Konrad Adenauer (d. 5 Ocak 1876, Köln – ö. 19 Nisan 1967, Rhöndorf-Bonn) Alman devlet adamı, lider ve şansölye. 20. yüzyıl Alman tarihinin en başarılı politika adamı olarak görülmektedir.[1]

Konrad Adenauer

HAYATI

     Asıl ismi Konrad Hermann Josef Adenauer olan Konrad Adenauer, 5 Ocak 1876'da, orta gelirli bir aile olan Katolik Özel Kalem Müdürü Konrad Adenauer ve eşi Helene'nin  beş çocuğundan üçüncüsü olarak Köln'de dünyaya geldi. Konad Adenaeur liseden mezun olduktan sonra Freiburg, Köln ve Bonn’da hukuk ve politika tahsili gördü ve Köln’de stajyer hakim olarak çalıştı. Savcılıkta hakim muavini ve bunun ardından da Köln Eyalet mahkemesinde yardımcı hakim olarak görev alarak hukuk alanında tecrübeler kazandı.

    1904’te Emma Weyer ile dünya evine girdi ve bu evlilikten Kondra, Max ve Ria isimli üç çocuğu dünyaya geldi. 1905’te Alman Merkez Partisine ve 1906’da Köln Belediye Meclisine üye oldu. 1917’de ise Köln Belediye Başkanlığına seçilerek politika alanında hızlı adımlarla ilerledi.

    Ren ülkesi fanatikliğinden dolayı 1919’da Ren bölgesine yakın Alman milletvekilleri ve Ren bölgesinin belediye başkanlarının katıldığı bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda  Adenauer, Alman İmparatorluğu'nun birliği çerçevesinde bir Batı Alman Federal Devleti'nin kurulmasını önerdi.

    1917-1933 yılları arasında Belediye Başkanlığı yapmış ve 1933’de Nazi hükümeti görevine son vermiştir. İkinci Dünya Savaşının sonuna kadar Hıristiyan Demokrat Birliği’nin başkanlığını yapmış ve 1949 yılında yeni Federal Cumhuriyete şansölye seçilmiştir. 1949-1963 yılları arasında Batı Almanyanın ilk şansölyesi olarak görev yaptı.[2]

KÖLN'DE LİDER

1917-1933 yılları arasında Köln Belediye Başkanlığı yaptı. Adenauer kendini burjuva terbiyesine, çalışkanlığına, Hıristiyan ahlakına ve terbiyesine adamıştır. Bunlara karşılık aşırı siyasi hareketlerden kaçınarak, mantıksızlığın, yolsuzluğun ve verimsizliğin ise kökünü kazımaya çalışmıştır. Ayrıca bu dönemde Prusya Lordlar Kamarası üyesi oldu.

     1921'de bir yıllık Prusya Devlet Konseyi'nin başkanlığına seçildi. 1922 yılında Münih'te toplanan 62. Alman Katolik Kurultayının başkanlığını yaptı. 1926'da Şansölyelik için girişimlerde bulundu fakat sunulan şartları kabul etmedi.

       Birinci Dünya Savaşı yıllarında Köln’ün başına geçmesinden dolayı ordu ile yakın ilişkiler kurdu. Bu dönemde Gıda tedarik alanına önem vererek yaşanan kıtlık sorununa karşı önlemler aldı ve kıtlık sorunundan kaçmayı başardı. Sosyal demokratlarla iyi ilişkilerini her daim sürdürerek kontrolü asla kaybetmedi.

    Haziran 1919'da Versailles Antlaşması'nın şartları Almanya'ya sunulduğunda özerk bir Rheinland devlet planını sundu fakat bu Berlin tarafından reddedildi.

   1933 yılında bir seçim gezisi yapacak olan Hitler’i karşılamaya gitmedi ve şehirde bulunan gamalı haçları indirtti. Bu olaydan sonra Adenaeur Köln’ü terketti ve bir yıl boyunda saklandı. Aynı yıl içinde Gestapo, Adenaeur’un görevden alındığını açıkladı. Bir yıl sonra ise Gestapo tarafından tutuklandı ve kısa bir süre sonra serbest bırakıldı.[3]

NAZİ HÜKÜMETİ DÖNEMİ

     Konald Adenaeur, 1933 yılında görevden alındı, banka hesapları donduruldu ve Köln meclisi kapatıldı. Görevden alındıktan sonra ailesinin güvenliğini sağladı ve Benediktin manastırına birkaç ay kalması için teklifte bulundu. Albert Speer'e göre Spandau: The Secret Diaries adlı kitabında Hitler, Adenauer'e olan hayranlığını dile getirmiş ve Adenaeur için ‘Yeşil Kuşak’ demiştir. Fakat Adenaeur ve Hitler’in fikir ayrılıkları sebebiyle Nazi döneminde herhangi bir görev alması imkansızdı.

   Adenaeur 1934’te sonra gestapo tarafından tutuklandı. İki gün sonra serbest bırakıldı. 1944’de Hitler’e gerçekleştiren suikast girişiminden sonra tekrar tutuklandı ve buradan kaçmayı başardı. Tekrar yakalandıktan sonra Gestapo Hapishanesine gönderdildi. Nazi hükümeti döneminde siyaset yapması yasaklandı. Bu dönemde kendisinde sunulan siyasi hareket tekliflerinide reddetti.

   1945’te Amerikan Askeri Yönetimi tarafından ağır hasarlar almış Köln’e belediye başkanı olarak atandı. Kısa bir süre sonra ise İngiliz Askreri Yönetimi tarafından ‘iş göremez’ raporu verilip görevden alındı fakat siyaset alanında yükselmeye emin adımlarla devam etti. Bu görevden alınma Adenaeur için büyük bir yarar oldu. İleriki dönemlerde Batı ile daha kolay ittifaklar gerçekleştir. Çünkü, Batı tarafından ‘satış’ suçlaması görmedi. Bu dönemde ise ileride önemli işler yapacak olan CDU’yu kurdu ve başkanı olarak atandı.[4]

CDU

   CDU, mezhep farkı gözetmeksizin Hristiyan birliğini savunan bir parti olarak kuruldu. Adenaeur 1949-1963 yıllarında Batı Almanya’nın dominant partisi oldu ve başkanlığını Konald Adenauer yaptı. Özellikle savaş dönemi sonrasında meydana gelen siyasi boşluğu iyi analiz ederek kontrol altına aldı.Savaş sonrası dönemde asıl çatışmanın Hıristiyanlık ve Marksizm özellikle de Komünizim arasında geçtiğini düşündü. Adenauer'in ideolojisi, sosyalizmi ve Hıristiyanlığı birleştirmek isteyen CDU'daki bazı kişilerle çelişiyordu . Adenauer, takip eden yıllarda CDU içinde kendi ideolojisini empoze etmeye çalıştı ve başardı. 1949 yılında ise başkanlığa seçildi.

ŞANSÖLYELİK

    Konrad Adenaeur, Şansölye olarak hem iç politikada hemde uluslararası alanda Almanya’yı ilerletmeyi amaçladı. Savaş sonrası dönemden kalan çöküntüyü, batı ülkeleri ile iyi ilişkiler kurar düzenlemeyi ve kendi ideolojisini ülkeye empoze etmeye çalıştı. Almanya’nın siyasi ve iktisadi gelişimi için çalışmalarına devam etti. Diğer Avrupalı devletler ile eşit haklara sahip olmak istedi. İktisadi alan liberal fakat çok milliyetçi olan Adenaeur çalışmalarını bu yolda gerçekleştirdi. Ayrıca ordusunu yeniden kurmak için diğer Batılı devletlerle uzlaşma politikaları sürdümeyi tercih etti. Özetle Batı Almanya’nın inşası, uluslararası alanda düşünülmüş sosyal ve siyasi politikalar tamamen Adenaeur ile ilgidir. Bu doğrultuda birçok çalışma gerçekleştirmiştir.

      Konrad Adenaeur, 1949 yılında vekalet yoluyla Almenya Federal Cumhuriyetinin meclis üyesi oldu ve 1966 yılına kadar burada bulundu. Aynı yıl içinde sadece bir oy farkla Şansölye olarak seçildi. Batılı devletlerle diplomatic ilişkileri düzenledi ve uluslararası alanda etkinliğini arttırmak ve organizasyonlarda bulunmak için Petersberg anlaşmasını imzaladı.

      1950 yılında CDU 1. Parti Genel Kurulunda başkan olarak seçildi ve 1966 yılına kadar sürekli olarak aynı görevi yerine getirdi. 1951 yılında tekrar kurulan Dış İşleri Bakanlığı görevinide üstlendi. Bu görevlerle beraber uluslararası alanda önemli işlere imza attı.

Konrad Adenauer

     1953 yılında ikinci kez yapılan Alman Genel Seçimlerinde tekrar Şansölye seçildi ve dış işleri başkanlığı görevini devretti.  Moskova ziyaretinde bulundu ve SSCB ile resmi diplomatik ilişkiler kurdu. Bu ilişkiler sayesinde Alman savaş esirlerinin tekrar ülkeye dönmesini sağladı. Fakat Doğu Almanya ile iyi ilişkiler kuran ülkelerle ilişkilerini kesti. Çünkü, Doğu Almanya’nın boyundurluk altında olduğunu savunmuştur. Bu sebeple Almanya’yı birleştirme konusunda gereken önemi vermediği düşüncesiyle eleştirilmiştir. Bu eleştiriler neticesinde, Doğu Almanya’nın diplomatik alanda yalnız kaldığını düşünerek Hallstein Doktrinini çıkarmıştır.[5] 1956'da Alman Federal Meclisi, Yükümlü Askerlik Yasasını onayladı. Üçüncü Alman Seçimlerinde CDU ile CSU koalisyonu kesin çoğunluğu elde etti. Konrad Adenaeur tekrardan Şansölye olarak seçildi.

    1956 Süveyş Krizi sırasında, Mısır’ın küçültülmesi gereken bir SSCB yanlısı güç olduğunu öne sürdü. İngiltere’yi destekledi ve batı ile ilişkilerini ilertletti.

  1961 yılında Birlik partlileri genel çoğunluğu kaybetti. FDP koalisyon için Adenaeur’un istifa etmesini öne sürdü. Adenaeur ise tekrardan Şansölye olarak seçildi.

    Son dış ziyaretini 1967 yılında İspanya’ya yaptı.

    Kanrad Adenaeur, uluslararası alanda olduğu kadar sosyal politika alanında da aktif olarak görevini yerini getiriyordu. 1952’de Tasarruf Planı oluşturarak ev sahibi olma yolunda kolaylıklar sağladı. Takip eden yıllarda, üç veya daha fazla çocuklu ailelere işveren tarafından verilen çocuk ödenekleri kabul edildi. 1952 yılında Doğum İzni Kanunu yürürlüğe soktu, haksız işten çıkarılmalara karşı korumalar sağaladı ve işsizlik ödeneğinde iyileştirmeler yerine getirdi. Ayrıca 1957 yılında tarım işçileri için yaşlılık yardımı ve emekliliklerini endeksleyen bir program çıkardı.

   1961 yılında Berlin Duvarı insaşı ile Doğu Almanya ile sınırları kesinleştirdi. Bu konuda çok eleştiri aldı ve yanlış karar verdiği öne sürüldü.[6]

   Konrad Adenaeur 1963 yılında Şansölyelik görevini tamamen bıraktı ve 1966 yılına kadar CDU başkanı olarak görevine devam etti.

TEK AVRUPA

    Federal Almanya Cumhuriyetinin batı devletlerinin içine girmesi, Avrupa Birliği’nin gelişmesi ve Almanya – Fransa barış projesi Konrad Adenaeur ile yakından ilişkilidir. Şansölyelik görenvindeyken söylediği şu söz ‘ Yahudilere yapılan bu haksızlığı mümkün olabildiğince gidermek.’ Hangi amaçla hareket ettiğini net bir şekilde açıklamaktadır. Bu yüzden Nato, Avrupa İktisadi Topluluğu gibi topluluklara katılmıştır.

       Adenaeur’un politikasının merkezi batılı devletlerle birleşme olacaktır. Bu yönde ilk önemli adımı ise Avrupa Birliği’nin temelini oluşturacak Maden Birliği sözleşmesini imzalamak amacıyla gittiği Paris ziyaretidir. 1952’de ise  üç büyük batılı devlet ile ilişkilerini geliştirmek amacıyla Bonn’da Almanya sözleşmesini ve EVG sözleşmesini ise Paris’te imzaladı. Ayrıca İsrail ile ilişkileri düzenlemek isteyen Adenaeur Lüksemburg anlaşmasını imzaladı. 1957 tarihine geldiğimizde büyük bir adım atıldı. Roma sözleşmelerini imzaladı ve Fransa, İtalya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Batı Almanya, EWG ve  EURATOM kurulması konusunda anlaştılar.[7]

    Konrad Adenaeur’un Avrupa’nın bir olarak ayakta durmasını sağlayacak tek bir şartı vardı. Almanya-Fransa uzlaşması.  Bu uzlaşmanın Avrupa Birliği için kilit bir rol olarak görüyordu. O dönemde Fransa başkanı ve Adenaeur ile aynı fikirde olan De Gaulle ile görüşmeler gerçekleştirdi. 1963’te De Gaulle ve Adenaeur Alman-Fransız İş Birliği Anlaşmasını imzaladı. Birleşmiş bir Avrupanın en büyük tehdidi olarak görülen bu sorun bu dönemde çözüldü ve Avrupa entegrasyonun kolayca oluşmasını sağladı.[8]

ÖLÜMÜ

  19 Nisan 1967 tarihinde Bonn yakınlarındaki Rhöndorf'ta 91 yaşında öldü. Konald Adenaeur’un cenazesine birçok devlet adamı katıldı ve bu cenazede yüz ülke temsil edildi. 1967’de ölümünden sonra Alman vatandaşlara Adenaur’un en çok hangi politikasına hayran olduklarını sorulduğunda, ‘Dönüş’ olarak adlandıralan SSCB’den Alman esirlerin ülkelerine tekrar döndürülmesi olmuştur. Ayrıca ilerleyen yıllarda da ‘Tüm zamanların en büyük Almanı’ ödülüne layık görülmüştür.


Hazırlayan: o-Staj Uluslararası Hukuk Stajyeri Aliemre ŞAHİN

  1. Kloos Gotto, ‘’Konrad Adenaeur’’, (1965): 1-24
  2. Konrad Adenaeur, ‘’Erinnerungen1945-1953 ’’,Cilt 1, (1965): 208
  3. Konrad Adenaeur, ‘’Erinnerungen1945-1953 ’’,Cilt 1, (1965): 208
  4. Oğuzhan Ekinci,’’ Bir Lider Portresi: Almanya Şansölyesi Konrad Adenauer’’, Cilt 6, Sayı 2 (2018):1-25
  5. Konrad Adenaeur, ‘’Erinnerungen1953 1955 ’’,Cilt 2, (1965): 208
  6. Ceren Bilge,Koray Güler, ‘’ Berlin Duvarı: Utanç Duvarından Anıta’’, (Haziran 2016)
  7. Selda Kıraç, ‘’ AVRUPA BİRLİĞİ OLUŞUM SÜRECİ VE ORTAK POLİTİKALAR’’, (2015): 191-201
  8. Oğuzhan Ekinci,’’ Bir Lider Portresi: Almanya Şansölyesi Konrad Adenauer’’, Cilt 6, Sayı 2 (2018):1-25