İsveç ve Finlandiya'nın NATO Başvurusu

TUİÇ Sözlük sitesinden
Ersin Kopuz (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 04.54, 26 Temmuz 2022 tarihli sürüm
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

İsveç ve Finlandiya’nın Tarafsızlık Politikası Sona mı Eriyor?

Rusya 24 Şubat 2022'de Ukrayna’ya karşı askeri bir operasyon başlatmış ve bu operasyon yıkıcı etkiler ortaya çıkaran bir savaşa dönüşmüştü. Rusya’nın Ukrayna müdahalesi Ukrayna’da sivil halkın öldürülmesi, ülkelerini terk etmeleri ve şehirlerin yıkılması gibi olağanüstü felaketlere yol açtı. Bunun yanı sıra, Ukrayna savaşı Avrupa’nın güvenlik ortamını etkiledi. NATO üyesi olmayan İsveç ve Finlandiya Rusya’nın askeri harekatlarından ciddi şekilde endişelenmeye başlamış ve olası bir Rusya tehdidine karşı güvenliklerini sağlamak amacıyla NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuştur. 29-30 Haziran'da Madrid’de gerçekleşen zirvede kararlaştırıldığı gibi 4 Temmuz 2022’de Brüksel’deki NATO karargahında İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik müzakereleri tamamlanmış ve hemen ardından Katılım Protokolleri müttefik devletlerce onaylanmıştır.

İsveç ve Finlandiya yıllardır dış politikalarında askeri olarak bağlantısızlık ve tarafsızlık doktrinini uygulamaktadır. Bu politikaları doğrultusunda ise NATO üyeliği söz konusu değildi. 2014 yılında Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesinden bu yana ülkelerin NATO ile iş birliği artmış fakat bir üyelik süreci yaşanmamıştı. 2014 itibariyle Finlandiya nüfusunun yaklaşık %19’u NATO’ya katılmayı desteklerken, bu oran Ukrayna savaşından sonra %50’yi aştı. İsveç’te de NATO’ya katılmaya konusunda kamuoyu desteği oldukça arttı[1]. Bunun sonucunda Finlandiya ve İsveç Hükümetleri NATO’ya üyelik başvurusu için birbirleriyle görüştü ve 18 Mayıs’ta resmi olarak başvurular yapıldı. Bu, yıllarca NATO ittifakını parçalamak için çok çalışan ve NATO’nun genişlemesine sıcak bakmayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin için siyasi bir yenilgi olarak görülmektedir[2]. Ayrıca, NATO’da yaşanacak bu genişleme Rusya’nın Ukrayna’daki savaşının en büyük jeopolitik sonuçlarından biri olabilir ve Avrupa’nın güvenlik haritasını yeniden yazabilir[3].

Tarihsel Arka Plan

Rusya ile yaklaşık 1300 km sınırı bulunan Finlandiya yıllardır ‘tarafsız’ ülke olarak biliniyordu ve uzun süredir tampon devlet olarak varlığını sürdürmektedir. Yıllarca İsveç’in bir parçası olarak varlığını sürdüren Finlandiya, 1809’da Rus İmparatorluğu’nun kontrolüne geçti. Finlandiya, 1917 yılında Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığını ilan etti; bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü korumak için Sovyetler Birliği’ne karşı çetin direnişlerde bulundu[4]. II. Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyetleri idare etmenin yolu olarak Batının kurduğu NATO, Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği'nden uzak durmak gerektiğini düşünen Finlandiya, 1948 yılında Moskova ile Dostluk, İş Birliği ve Karşılıklı Yardım Antlaşması imzalamıştır ve Sovyetler Birliği’nin yıkılışına kadarki dönemde Rusya-Finlandiya ilişkileri bu antlaşma kapsamında şekillenmiştir[5]. 19.yüzyıl başlarına kadar bölgesel bir askeri güç olan İsveç dahil olduğu Napolyon Savaşları’ndan sonra ciddi toprak kayıpları yaşadı. Bunun ardından ülkesini savaşların yıkıcı sonuçlarından korumak amacıyla dış politikasını ‘tarafsızlık politikası’ çerçevesinde şekillendirdi ve askeri ittifaklardan kaçındı[6]. İsveç, 1813 yılından bu yana Avrupa’da meydana gelen herhangi bir savaşa taraf olmamakla birlikte herhangi bir birliğe de üye olmamıştır.

Finlandiya ve İsveç Soğuk Savaş dönemi boyunca tarafsızlıklarını korudu ve silahlı güçleri Batı operasyonlarına katkıda bulunmasına rağmen askeri tarafsızlıklarını sürdürdüler. Soğuk Savaş’ın sona ermesiyle birlikte Finlandiya ve İsveç’in ‘tarafsızlık ve bağlantısızlık doktrini’ çerçevesinde şekillenen dış politikalarında değişikler meydana geldi. 1991’de Sovyetler Birliği’nin çöküşüyle birlikte Finlandiya ve İsveç NATO ile daha yakın ilişkiler kurmaya başladılar ve Soğuk Savaş bittikten sonra Avrupa Birliği’ne birlikte üye olmuşlardır. NATO üyeliği kamuoyu ve siyasi iktidar tarafından olumsuz karşılandığı için NATO’nun dışında kalmayı seçmişlerdir. Fakat, bu iki ülke askeri standartlarını NATO’ya uyarlamış, ABD ile daha sıkı ilişkiler kurmuş ve sahip oldukları canlı demokrasi, güçlü ekonomi ve orduları sayesinde NATO’nun en yakın jeopolitik ortakları haline gelmiştir[7].

Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı gayrimeşru bir şekilde işgal etmesi Baltık Bölgesinde yeni güvenlik sorunlarına neden oldu[8]. NATO üyesi olmayan İsveç ve Finlandiya için ortaya çıkan Rus tehdidi bölge jeopolitiğinin en önemli konularından biri haline geldi. Rusya’nın askeri harekatları nedeniyle Baltık bölgesinde artan gerginlik özellikle Rusya ile sınırı olan Finlandiya’nın güvenliğinde hassas bir durum meydana getirdi. Bunun üzerine, bu ülkeler NATO ile ilişkilerini arttırdı ve ‘Barış için Ortaklık’ kapsamında geliştirdi[9]. Ortaklık iş birliği ile birlikte, ülkeler askeri kapasitelerini ve NATO ile iş birliğini geliştirdiler. Kırım’ın ilhakı sonrasında İskandinavya Ülkeleri kendi savunma kapasitelerini arttırdılar ve güvenliklerini kendileri sağlamayı amaçladılar.

NATO’ya Katılımı Tetikleyen Nedenler

24 Şubat 2022 tarihinde Rusya’nın Ukrayna’yı işgal etmesi üzerine Baltık bölgesinde yeniden bir Rus tehdidi ortaya çıkmıştır. Finlandiya’nın Rusya ile 1300 km uzunluğunda bir sınırı bulunmaktadır. Bu durum, Finlandiya’nın Ukrayna’dakine benzer bir savaş tehdidi altında olmasına yol açmaktadır. İsveç’in Rusya ile herhangi bir sınırı bulunmamasına rağmen, Baltık bölgesinde ortaya çıkacak bir savaş tehdidi endişesiyle Finlandiya da harekete geçmesine sebebiyet vermiştir[10]. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş ise Baltık Bölgesinde bulunan ve NATO üyesi olmayan İsveç ve Finlandiya’nın uzun süredir devam eden ‘tarafsızlık ve bağlantısızlık’ politikasını kökten değiştirecek bir hamle niteliği taşımaktadır. Ukrayna savaşının başlamasının ardından Finlandiya siyasetinde ve kamuoyunda NATO üyeliği gündeme gelmiştir ve bugüne kadar üyeliğe karşı olan Fin halkının tavrı değişmiş ve üyeliğe destek ciddi bir oranda artış göstermiştir.

NATO ile iş birliği içinde olan İsveç ve Finlandiya, NATO’ya üye olmadıklarından dolayı herhangi bir saldırı durumunda, NATO’nun 5.maddesi kapsamında, diğer NATO üyelerinden destek alamayacaklardı. Bunun üzerine, Finlandiya ve İsveç Başbakanları, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin tüm Avrupa’nın güvenlik durumunu değiştirdiğine ve NATO üyesi olmayan İskandinav Ülkelerinin düşüncesini değiştirdiğine yönelik ortak açıklama yaptılar. Finlandiya Başbakanı Sanna Marin, Rusya’yı öfkelendirmesine rağmen, NATO’ya üye olacaklarını açıkladı. İlk başlarda üyeliğe sıcak bakmayan İsveç Başbakanı Magdalena Andersson, Rusya’nın saldırısının her şeyi değiştirdiğini belirterek üyelik başvurusunu onayladı[11]. İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üye olmaları durumunda İskandinav ülkelerinin yıllardır devam eden askeri bağlantısızlık ve tarafsızlığın son bulacağı tarihi bir değişim yaşanacağı anlamına gelmektedir.

İsveç ve Finlandiya NATO Üyeliğine Yaklaşıyor

Uzun yıllardır tarafsızlık politikası yürüten İsveç ve Finlandiya, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı sonrasında güvenlikleri konusunda endişe yaşamış ve NATO’ya üyelik başvurusunda bulunmuştur. Yapılan üyelik başvuruları NATO’ya üye birçok ülkeden olumlu tepki alırken Türkiye bu üyeliğe sıcak bakmamış; Rusya ise resmi bir üyeliğin tepkisiz kalmayacağını bildirmişti. Tüm bu gelişmelerin ardından gözler 29-30 Haziran’da yapılacak olan Madrid Zirvesine çevrilmiştir. Madrid’de yapılan zirvenin en önemli konularından birini Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik başvurusu oluşturuyordu. Madrid’de NATO üyelikleri üzerine yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye, İsveç ve Finlandiya arasında anlaşma sağlanmasıyla sonuçlanmış ve İsveç ve Finlandiya’nın üyelik müzakerelerinin devam etmesine karar verilmiştir.

5 Temmuz 2022'e gelindiğinde Madrid Zirvesi'nde ele alınan müzakereler resmen onaylanmış ve Finlandiya ve İsveç resmi olarak askeri ittifaka katılım anlaşmasını imzalayarak NATO üyeliğine bir adım daha yaklaşmıştır. İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri yalnızca söz konusu ülkelerin güvenlik politikalarında değil, ayrıca Avrupa’daki savunma ve güvenlik mimarisinde de büyük bir değişikliğe yol açmasını sağlayacaktır. Bunun üzerine NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Finlandiya ve İsveç’in İttifaklarına önemli katkılarda bulunacağını ifade etti.

NATO Genişlemesine Türkiye’nin Tepkisi ve Üçlü Muhtıra

İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurularının hemen ardından ilk tepki NATO üyesi olan Türkiye’den gelmişti. Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine destek verdiği gerekçesiyle NATO üyelik başvurularına tepki göstermişti. Bunun üzerine, Madrid Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdalena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında yapılan dörtlü görüşme sonrasında ‘Üçlü Muhtıra’ hazırlandı. Bu muhtıraya Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto ve İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde tarafından imzalandı. Muhtıranın içeriğini Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın terör örgütlerine verdiği desteği engellemeye yönelik maddeler oluşturuyordu. Terör konusunda ciddi ve kararlı bir tutum sergileyen Türkiye, Madrid Zirvesi'nde istediğini almış ve söz konusu ülkelerin NATO üyeliğini onaylamıştır. Üçlü Muhtıra doğrultusunda, İsveç ve Finlandiya ulusal güvenlik konularında Türkiye’yi destekleyecek ve PKK ve YPG gibi terör örgütlerine sağladığı desteği kesecek, terörle mücadele konusunda Türkiye’yi destekleyecek, terörle ilgili mevcut yasalarında değişikliklere gidecek, terör örgütleri hakkında edindiği bilgileri Türkiye ile paylaşarak şüpheli teröristleri iade edecek ve Türkiye’ye silah ambargosu uygulamayacaklardır. Ayrıca, Madrid Zirvesi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üçlü Muhtıra’ya uyulmaması sonucunda İsveç ve Finlandiya’nın üyeliklerini onaylamayacaklarını da bildirdi.

Rusya Olası Bir NATO Genişlemesine Nasıl Karşılık Verecek?

Rusya ile 1300 km sınırı olan Finlandiya’nın NATO üyesi olmasıyla, NATO-Rusya sınırı iki katına çıkacak. NATO’nun Rusya sınırına bu kadar yayılması Rusya’nın güvenlik endişesini arttırmaktadır. Rusya, İsveç ve Finlandiya’nın tarafsızlık ve askeri bağlantısızlık politikasının Rusya ile ilişkilerde sağlam bir temel oluşturduğunu söyledi. Rusya Dışişleri Bakanlığı, Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya kabulünün Kuzey Avrupa’da istikrar ve barış sağlamayacağını söyleyerek herhangi bir NATO üyeliğini cevapsız bırakmayacağını açıkladı. Finlandiya ve İsveç’in askeri bir blok olan NATO’ya katılımı sonucunda Rusya bu durumun ‘ciddi siyasi-askeri sonuçlara yol açacaktır’ açıklamasıyla bu genişlemeye karşı olduğunu belirtti[12]. Rusya’nın uygulayacağı yaptırımların başında ekonomik yaptırımlar geliyor. Finlandiya’nın, doğalgaz, petrol ve tahıl ürünleri açısından Rusya ile ekonomik ilişkileri bulunuyor, fakat NATO’ya yaptığı başvuru sonrasında Rusya bu konuda yaptırımlar uygulamaya başladı. Finlandiya ve İsveç’in NATO’ya katılımı Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaşın en önemli sonuçlarından biri olacak ve İskandinav ülkelerinin yıllardır sürdürdüğü tarafsızlık ve bağlantısızlık sona erecek. NATO’nun genişlemesi Rusya’nın güvenliğini nasıl etkileyeceği ve Rusya’nın bu duruma nasıl karşılık vereceği zaman içinde açıklığa kavuşacaktır.


Hazırlayan: Kübra Ayhan


  1. Mudge, Rob & Schultz, Teri. ‘‘War in Ukraine: Will it bring Sweden and Finland closer to joining NATO?’, DW, (03.03. 2022). https://p.dw.com/p/47xho
  2. Hernandez, G. Rose. ‘Finland, Sweden Apply to Join NATO’, Arms Control Association. June 2022. https://www.armscontrol.org/act/2022-06/news/finland-sweden-apply-join-nato
  3. Lee, Mathew, ‘US: Turkey’s NATO issues with Sweden, Finland will be fixed’, AP News, (28.05.2022). https://apnews.com/article/middle-east-turkey-gun-politics-da6caf5d52e855d5e475693250fc1aef
  4. Faiola, Anthony, ‘Amid Russian Aggression, NATO Nonalignment Creates Risk for Finland and Sweden’, The Washington Post. (14.03.2022). https://www.washingtonpost.com/world/2022/03/14/finland-sweden-nato-eu-russia/
  5. İsmayılov, E. (2014), ‘Ukrayna Krizi ve İskandinav Ülkelerinin Güvenliği Sorunu’, BİLGESAM, 1161, 1-7.
  6. Bilir, M. Çağrı, ‘İskandinav İllüzyonu: İsveç’in ‘tarafsız’ dış politikası’, AA, (08.09.2021). https://www.aa.com.tr/tr/analiz/iskandinav-illuzyonu-isvecin-tarafsiz-dis-politikasi/2358814#
  7. Hernandez, ‘‘Finland, Sweden Apply to Join NATO’, https://www.armscontrol.org/act/2022-06/news/finland-sweden-apply-join-nato
  8. Saxi, H. Lunde, (2022), ‘Alignment but not Alliance: Nordic Operational Military Cooperation’, Arctic Review on Law and Politics, 13, 53-71.
  9. Bilir, ‘İskandinav illüzyonu: İsveç’in ‘tarafsız’ dış politikası’
  10. Kuneralp, Selim, ‘İsveç ve Finlandiya’nın NATO Üyeliği’, SERBESTİYET, (23.05.2022), https://serbestiyet.com/gunun-yazilari/isvec-ve-finlandiyanin-nato-uyeligi-92600/
  11. Meaney, Thomas, ‘Finland and Sweden may join NATO-but even they can’t guarantee that will make them safer’, The Guardian, (18.05.2022). https://www.theguardian.com/commentisfree/2022/may/18/finland-sweden-nato-russia-vladimir-putin-ukraine
  12. Küçük, Evren, ‘Finlandiya NATO’ya Üye Olabilir mi?’ ANKASAM, (11.04.2022). https://www.ankasam.org/finlandiya-natoya-uye-olabilir-mi/