Vestfalya Antlaşması

TUİÇ Sözlük sitesinden
Dilek Keçeci (mesaj | katkılar) tarafından oluşturulmuş 07.49, 24 Haziran 2021 tarihli sürüm
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Vestfalya Antlaşması


Vestfalya Barışı (Peace of Westphalia) olarak da adlandırılan antlaşmalar serisi olan Vestfalya Antlaşması 1648 yılında imzalanmıştır. Antlaşma, Uluslararası İlişkiler literatürü için oldukça büyük öneme sahiptir. Modern çağın başlangıcı olarak da kabul edilen Vestfalya Antlaşması, bu bakımdan oldukça önem taşımaktadır. Vestfalya Antlaşması bünyesinde Münster Antlaşması ve Osnabrück Antlaşması’nı da barındırmaktadır. 1659 yılında Fransa ve İspanya arasında imzalanan Pyrenees Antlaşması da bu barış antlaşmasının içine dahil edilmektedir.

Vestfalya Antlaşması’nın imzalanmasının en büyük iki temel sebebinden birincisi, Otuz Yıl Savaşları iken ikincisi ise Seksen Yıl Savaşı’dır. Bu savaşlara birçok Avrupalı ulus katılmış, çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine sebep olmuştur. Otuz Yıl Savaşları, Habsburglar ile Borbonlar arasında otuz yıl süren ve dini sebeplere dayanan savaştır. Bir diğer dini temellere dayanan savaş olan ve dünya tarihindeki en uzun savaşlardan da biri olan Seksen Yıl Savaşları, Hollanda’nın İspanya’ya karşı olan zaferi ile son bulmuştur.

Vestfalya Antlaşması’nın İmzalanma Sebepleri

Giriş bölümünde de bahsedildiği üzere Otuz Yıl Savaşları ve Seksen Yıl Savaşları, Vestfalya Antlaşması’nın imzalanmasının dini temellere dayandırılan iki sebebidir.

Otuz Yıl Savaşları

Katolikler ve Protestanlar’ın arasındaki çekişme sonucu ortaya çıkan bir savaş gibi görünse de asıl istek Avrupa’da egemen olan Habsburg egemenliğinin yıkılması için başlatılmıştır. Mezhep savaşı gibi görünen Otuz Yıl Savaşları, Katolik-Protestan taraflardan ziyade bir güç savaşı olmuştur. Öyle ki, savaşa katılan devletler kendi mezhebinden olan tarafı desteklemek yerine karşı tarafı desteklemiştir ve Müslüman bir devlet olan Osmanlı Devleti bile savaşa dahil olmuştur. Büyük siyasi devletler kendi çıkarları doğrultusunda savaşa katılmışlardır. Bu sebeple, savaşın din temelli değil güç merkezli olduğunu söylenebilmektedir. Otuz Yıl Savaşları’nın temelinde, Martin Luther’in liderliğini üstlendiği Protestanlar ile Katolikler arasında geçen bir savaş yatmaktadır. Bu savaş, 1555 yılında Augsburg Antlaşması’nın imzalanması ile son bulmuştur. Antlaşmaya göre, sayısı 100’den fazla olan Alman Prenslikleri Katoliklik ve Lutercilik arasında bir seçim yapabilme imkanına sahip olacaklar ve “Curius regio, ejus religio” (hükümdarın dini ne ise, ülkesinin de dini odur) ilkesi benimsenmiştir. Yapılan savaşı Katoliklerin kazanmasına rağmen Proteston mezhebi de yayılmaya başlamıştır. İspanya’daki Habsburg hükümdarları, Avrupa’nın geri kalanında da Katolik mezhebinin yayılmasını istediği için ve de İsveç ve Danimarka Krallıkları’nın da Protestan mezhebini Roma-Cermen İmparatorluğu’nda yaymak istemişlerdir. Bunun sonucunda, Avrupa’daki devletler benimsedikleri mezheplere göre birbirlerini desteklemeye başlamışlardır. Bu yaşanan bölünmeler yeni bir savaşın habercisi niteliğini taşımaktaydı. Otuz Yıl Savaşları, 1618 yılında başlamış ve zamanla birçok Avrupa devletinin katılması ile oldukça büyük bir savaş olmuştur. Roma-Cermen İmparatorluğu’nun kendi bölgesinde dinin tekrardan etkin bir rol oynamasını istemesi üzerine kuzeyde bulunan Protestan devletler tarafından Protestan Birliği oluşturulmuştur. [1] Protestan Birliği’ne karşıt olarak ise Katolik Birliği kurulmuştur ve Habsburgları desteklemişlerdir. Katoliklerin başarı ile devam etmekte olan savaşa Danimarka Kralı’nın Protestanlar tarafında katılması başarısızlıkla sonuçlanmış ve savaştan çekilmek durumunda kalmıştır. Danimarka’nın ardından İsveç de Protestanları destekleme amacıyla savaşa dahil olmuştur. Bu savaşın ilginç yanı ise Katolik mezhebini benimseyen Fransa’nın Protestanlar’ın yanında savaşa girmesi olmuştur. Uzun yıllar süren bu savaş, dahil olan birçok devleti yorgun düşürmüştür ve sonucunda da taraflar bir barış antlaşması imzalama kararı almışlardır. İmzalanan Vestfalya Antlaşması sonucunda dine dayalı büyük savaşların devri sona ermiştir. Avrupa’nın siyasal gelişmelerinde dinin önemi azalmaya başlamıştır. Bu da Avrupa’nın sekülerleşmeye başladığı anlamına gelmektedir.

Seksen Yıl Savaşı

Kutsal Roma İmparatoru Şarlken’in ardından tahta geçen oğlu II. Felipe koyu bir Katolik idi. Hollanda’da yayılmaya başlayan Protestanlık’tan oldukça rahatsız olması ve zamanında babasının özerklik verdiği eyaletlerin durumundan da memnun olmayan II. Felipe, ağır yasalar ve vergiler aracılığıyla Protestanlığı yok etmeye çalışmıştır. Alınan bu kararlar sonucunda da ayaklanmalar başlamıştır.

Protestanlığın yoğun olarak benimsendiği 7 eyalet “Utrecht Birliği”ni oluşturmuşlardır. Bu birlik zamanla bir cumhuriyete dönüşmüştür. Ayaklanmaların bastırılması için bir ordu yollayan İspanya Kralı, bazı bölgeleri ele geçirmiş ve buradaki Protestanlar’ın kuzeye göç etmesine sebep olmuştur. Seksen Yıl Savaşı da 1648 yılında imzalanan Vestfalya Antlaşması ile son bulmuştur.

Vestfalya Antlaşması’nın Önemi ve Önemli Maddeleri

  1. M. S. Özel Özcan, “Westphalian Devletler Sistemi ve Modernleşmenin Geleneksel Dünyanın Büyük Güçleri Olan İmparatorluklara Etkisi”, (Kırıkkale Üniversitesi, 2019)