Yeni Demokrasiler

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Huntington'a göre (1991) üçüncü demokrasi dalgası 1974'te başladı. Bu dönem Yunanistan, Portekiz ve İspanya'da sağ diktatörlüklerin yıkılışına, Latin Amerika'da generallerin geri çekilmesine ve en önemlisi komünizmin çöküşüne şahitlik etti. 1989-91 arasında Doğu Avrupa devrimleriyle komünizmin yıkılması bir demokratikleşme sürecine kapı açtı ve bu süreç büyük ölçüde Batı liberal modeline göre şekillendi. Bu sürecin temel özellikleri, çok-partili seçimlerin benimsenmesi ve piyasa temelli iktisadi reformların uygulamaya sokulmasıdır. Bu anlamda eski komünist rejimlerin çoğunun (bazılarına göre tamamının), içine girdikleri bu geçiş sürecinin sonunda Batılı poliyarşilerden hiçbir farkılarının kalmadığı bir noktaya gelecekleri iddia edilebilir. Bununla beraber, en azından bugün için, onlara ayrı bir sistem olarak muamele etmek için sebepler vardır. İlk sebep, komünist geçmişin mirasının bir anda atılamamasıdır. Özellikle komünist sistemin 70 yıldan fazla sürdüğü Rusya'da bu böyledir. İkinci olarak, geçiş sürecinin kendisi, bazı güçleri başıboş bırakmış ve Batılı poliyarşilerin karşı karşıya olduğundan gayet farklı problemler üretmiştir. Bu sebeplerle, belki de onları yeni demokrasiler veya yarı demokrasiler olarak sınıflandırmak daha doğru olacaktır. [1]


  1. Heywood, Andrew, Siyaset, çev.: Bekir Berat Özipek, Bahattin Seçilmişoğlu, Atilla Yayla, Hasan Yücel Başdemir, Anakara: Adres Yayınları, 18. Baskı, 2017.