Tanzimat Fermanı

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Tanzimat Fermanı ya da bir diğer ismi ile Gülhane Hatt-ı Hümayunu 3 Kasım 1839 yılında Hariciye Nazırı Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmış ve İstanbul Gülhane Meydanı’nda II. Mahmut’un vefatından sonra tahta geçen Abdülmecit adına ilan edilmiştir. Ayrıca, Tanzimat Fermanı İstanbul Gülhane Meydanı’nda ilan edildiği için Gülhane Hatt-ı Hümayunu / Gülhane Hatt-ı Şerifi isimlerini de almıştır. Tanzimat Ferman’ı Sened-i İttifak gibi karşılıklı bir sözleşme değil, padişahın kararlarını ve emirlerini içeren tek taraflı bir fermandır. [1] Tanzimat Fermanı ile birçok temel hak ve özgürlük kabul edilmiş, devlet içindeki gruplar arası eşitsizliğin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Aynı zamanda Ferman ile beraber kanunun üstünlüğü, padişahın kanunlara karşı hareket etmemesi gibi ilkeler benimsenerek devletin yetki kullanımının sınırlanması sağlanmıştır.[2] Ayrıca Tanzimat Fermanı kimi tarihçilere göre ise diplomatik bir hamledir. Fermanın ilanı ile beraber imparatorluğun Mısır Valisi Mehmet Ali’ye karşı içinde bulunduğu mücadelede Avrupalı güçlerin desteğini alabilmek ve devlet içindeki ayrılıkçı hareketleri önlemek için atılmış bir adımdır.[3] Kemal Gözler’e göre ise Tanzimat Fermanı bir “temel haklar beyannamesi” olarak kabul edilebileceği gibi içeriği açısından anayasal nitelikte olup, biçimsel olarak bir anayasa değildir.


Tanzimat Fermanı Reformları [4]

  • Din Fark etmeksizin tüm etnik gruplar için yasa önünde eşitlik
  • Zorunlu askerlik uygulaması
  • İltizam sistemi yerine gelecek adaletli ve etkili yeni bir vergilendirme düzeni
  • Can, mal ve namus güvenliği/dokunulmazlığı
  • Mülkiyet hakkı
  • Müsadere Yasağı
  • Kanunların “Meclis-i Ahkâm-ı Adliye” tarafından hazırlanması
  • Kanunların Üstünlüğü reformları ilan edilmiştir.


Tanzimat Fermanı’nı Neden İlan Edildi

Tanzimat Fermanı’nın ilan edildiği dönemde Osmanlı’da etnik gruplar arasında Fransız İhtilali’nin de etkisiyle milliyetçi duygular ve ayrılıkçı hareketler artmaya başlamış, devlet içinde ayrılıkçı hareketlerin sayısı hızla yükselmişti. Aynı zamanda Mısır’da devam etmekte olan Mehmet Ali Paşa’nın eylemleri imparatorluk için büyük tehdit teşkil etmekteydi. Ülkenin içinde bulunduğu durumun farkında olan Osmanlı devlet adamları ayrılıkçı isyanları bastırmak ve Avrupalı güçlerin desteğini kazanmak için çeşitli yenilikçi önlemler almışlardır. Tanzimat Fermanı da devleti zor günlerinden kurtarmak için hazırlanan yenilikçi bir fermandır.[5] Fermanın getirdiği reformlardan olan devlet içindeki her etnik grubun yasa önünde eşitliği kararı ile bağımsızlık isteyen etnik grupların isyan etme sebeplerini ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Ayrıca Osmanlı Bürokratlarının devleti demokratik bir yapıya kavuşturma isteği de Tanzimat Fermanı’nın ilan edilmesine etki etmiştir.


Tanzimat Fermanı’nın Etkileri ve Değerlendirilmesi

Türk modernleşme tarihinde önemli bir yeri olan Tanzimat Fermanı ile anayasal düzene geçiş için adımlar atılmış, ülke içindeki ayrılıkçı hareketlerin önüne geçilmeye çalışılmıştır fakat Tanzimat Fermanı sonrası döneme bakıldığında bağımsızlık isteyen etnik grupların ayrılmasının önüne geçilememiştir. Bunun yanı sıra Tanzimat Fermanı Türk tarihinde anayasal düzene geçiş ve modernleşme için bir kilometre taşıdır.[6] Böylelikle Türk tarihinde demokratikleşme ve modernleşme hareketleri hızlanmış, monarşik yönetimden uzaklaşılma hızlanmaya başlamıştır. Ayrıca ortaya koyulan reformlarla beraber devlet-toplum ilişkilerinde gelişmelerin yaşanmasına neden olmuştur.

Tanzimat Fermanı tarihçiler ve akademisyenler tarafından birçok boyutu ile değerlendirmeye açık bir konudur. Oryantalist tarihçi yazar Bernard Lewis’e göre “19. Ve 20. Yüzyıllarda Türkiye ya modernleşmek ya da mahvolmak durumundaydı; Tanzimatçılar da bütün başarısızlıklarıyla birlikte, daha sonra yapılacak olan daha köklü modernleşme için zorunlu temeli kurdular.”[7] Zürcher’e göre ise Tanzimat Fermanı ile ilan edilen yeni vergi düzenlemesi, zorunlu askerlik gibi uygulamalar II. Mahmut dönemi reformlarının açıkça bir devamı olduğu gibi Tanzimat Fermanında alınan halkın canını ve malını koruma vaadi Avrupa’da yaşamış, eğitim görmüş Osmanlı bürokratlarının klasik liberal görüşlerini yansıtmaktadır.



Konu Hakkında Daha Fazlası için

  • Erik J. Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi
  • Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu
  • Sina Akşin, Kısa Türkiye Tarihi
  • Halil İnalcık, Devlet-i Aliyye - Osmanlı İmparatorluğu Üzerine Araştırmalar 4


Hazırlayan: Muhammed Emin Keskin



  1. Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.3-12
  2. Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.3-12
  3. Erik J. Zürcher, Modernleşen Türkiye’nin Tarihi, İletişim Yayınları, 2000.
  4. Halil İnalcık, “Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu”, Belleten, Cilt XXXVIII, 1962, Sayı 112, s.603; Karal, op. cit.,c.V, s.93, Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, 2000, s.3-12
  5. Yavuz ÖZDEMİR vd., TANZİMAT FERMANI’NIN ARKA PLANI, Kastamonu Eğitim Dergisi, 2014, C. 22, No: 1, S. 321-338.
  6. Mehmet Aktel, Tanzimat Fermanı’nın Toplumsal Yansıması, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 1998, S. 3, s.177-184.
  7. Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin Doğuşu, 6. Baskı, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1996, s. 26.