Musul Sorunu

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
The printable version is no longer supported and may have rendering errors. Please update your browser bookmarks and please use the default browser print function instead.

Musul Sorunu:

Musul; yüzyıllarca Osmanlı Devleti egemenliğinde kalmıştı. Nüfusunun yüzde doksanı Türk'tü. Mondros Ateşkes Anlaşması ile birlikte İngilizler tarafından işgal edilmişti. I. Dünya savaşı sırasında İtilaf Devletleri arasında yapılan Sykes-PicotAntlaşması'na göre Fransızlara verilmişti. Buradaki petrol yataklarının zenginliğini kontrol altında tutmak isteyen İngilizler Paris'te yapılan görüşmelerde Irak'ın İngiltere’nin mandası olmasını kararlaştırmışlardı. Genç Türkiye Devlet kurucuları da Musul'u Misakimilli sınırları içinde kabul ediyorlardı. Fakat Musul, Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra İngilizler tarafından işgal edilmişti. Türk halkının gücüne dayalı olarak başlattığı onurlu savaşın askeri kısmı, Mudanya Ateşkes Anlaşması ile sonuçlanmış; diplomatik kısmı ise Lozan Konferansı'nın toplanması ile başlamıştı. Lozan'da ingiliz temsilciler, Musul'un Türkiye’ye değil,Araplara verilmesini; Irak topraklarının parçalanmamasını; Musul'un Türkiye'ye verilmesi hâlinde Irak'ın güvenliğinin tehlikeye düşeceğini belirtmişlerdi.

Türk temsilcileri ise "Burada Türkler çoğunluktadır ve bunlar Türkiye ile birleşmek istemektedir. XI. yüzyldan beri Musul, Türk egemenliği altında yaşamaktadır. Musul, Anadolu-Suriye ve İran'ı birbirine bağlayan yol kavşağındadır. İngiltere’nin Musul'u işgal etmesi, yapılan antlaşmalara ters düşmektedir." sözleriyle İngiltere’ye karşılık verdi.

Türk Devleti'nin tutarlı gerekçelerinin ardından, buradaki halkın katulmak istediği ülkeyi seçme hakkının oylamayla belirlenmesini istemesi İngiltere temsilcilerinin işine gelmedi. Böylece Türkiye ile İngiltere arasında Musul sorunu nedeniyle anlaşmazlık ortaya çıktı. Bu sorun, dostluk girişimleriyle çözümlenemezse Milletler Cemiyetine gidilmesi kararı alındı. 19 Mayıs 1924'te İstanbul’da görüşmeler başladı. İngilizler bu görüşmelerde Hakkâri'nin Musul'la birlikte Türkiye sınırlarının dışında kalmasını istediler. Fakat her iki taraf da görüşlerinde ısrar edince, Musul sorunu Milletler Cemiyetine havale edildi. İngiltere, bir yandan konuyu Milletler Cemiyetine taşırken diğer yandan da bölgede karışıklıklar çıkarmaya başladı. Musul yöresinde Türk ve İngiliz askerleri arasında çatışmalar başladı. Milletler Cemiyeti'nin bu bölgeye gönderdiği komisyon sınır tespiti istedi ve Musul'un Irak'a katılmasını isteyen bir rapor hazırladı. Türk temsilcileri ve kamuoyu bu kararı protesto etti. Ancak bu sırada Güneydoğu'da Şeyh Sait Ayaklanması başlamıştı. Cumhuriyete yönelik bu ayaklanma nedeniyle Musul'un üzerine asker gönderilemedi. İngilizlerle antlaşma yapmak zorunda kalındı. 5 Haziran 1926'da Ankara'da bir antlaşma imzalandı.

Ankara Antlaşması'na göre;

•Irak ile sınırımız belirlendi.

•Musul, İngiliz yönetimindeki Irak Hükümeti'ne bırakıldı. Irak Hükûmeti'nin Musul petrollerinden alacağı verginin %10'u, 25 yıl süreyle Türkiye'ye verilecekti. Ancak Türkiye'nin o dönem içinde bulunduğu ekonomik darboğazdan dolayı 500 bin İngiliz sterlini karşılığında bu haktan vazgeçildi. [1]




  1. Yılmaz, Salih. Baytal,Yaşar. Türkman, Sayim. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi. 2. Basım. Ankara: Nobel Yayınları, 2014. s.215-216.