Kopenhag Kriterleri

TUİÇ Sözlük sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
2016-da-ab-vatandasligi-alanlar-211.jpg

21-22 Haziran 1993 tarihlerinde Kopenhag’da gerçekleştirilen zirvede, Avrupa Konseyi; Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) ve Yugoslavya Sosyalist Federalist Cumhuriyeti’nin sona ermesiyle ortaya çıkan Merkezi Doğu Avrupa ülkelerinin genişleme süreciyle Avrupa Birliği’ne (AB) dahil edilmesine karar vermiştir. Karara ek olarak, tam üyelik başvurusunda bulunacak olan ülkelerin kabul edilmeden önce karşılamaları gereken kriterler, Kopenhag Kriterleri adı altında listelenmiştir. [1] Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi şeklinde üç ana grupta toplanmıştır.

  • Siyasi Kriter: Demokrasiyi, insan haklarını, azınlık haklarını ve hukukun üstünlüğünü güvence altına alan kurumların varlığını gerektirir.

Avrupa Konseyi Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Avrupa Konseyi İnsan Hakları Sözleşmesi’nin tüm maddelerinin çekincesiz olarak kabul edilmesi de bu kriterler arasında yer almaktadır.

  • Ekonomik Kriter: Etkin, AB içinde rekabetçi baskılara ve diğer serbest piyasa güçlerine direnebilen bir serbest piyasa ekonomisinin varlığını gerektirir.

Etkin bir piyasa ekonomisi için arz-talep dengesine, liberal fiyatlandırma anlayışına, sürdürülebilir dış dengenin varlığına, ekonomi politikalarında fikir birliğine ve mali sektörün gelişmişliğine bakılır. Rekabet edebilme kapasitesi ise altyapı, sermaye ve teknoloji düzeyi ile tespit edilir.

  • Topluluk Mevzuatının Benimsenmesi: Siyasi, ekonomik ve parasal birliğin hedeflerine bağlı kalmak üzere üyelik için gerekli yükümlülükleri yerine getirebilme kapasitesine sahip olmayı gerektirir. [2]

Ortaklık anlaşmalarında belirtilen şartlara uyum sağlamak, gerekli yükümlülükleri yerine getirebilme kapasitesine örnek gösterilebilir.

Kopenhag Kriterlerinin Tarihsel Süreci

Avrupa Birliği Antlaşması, birliğe tam üyelik başvurusunda bulunan her ülkenin uyması gereken koşulları (m. 49) ve ilkeleri (m. 6/1) belirlemiştir. Bu çerçevede katılım için belirli kriterlerin karşılanması gerekir. Kopenhag Kriterleri, Avrupa Konseyi tarafından 1993 yılında Kopenhag Zirvesi’nde oluşturulmuş ve 1995 yılında Madrid Zirvesi’nde geliştirilmiştir. Kopenhag’da gerçekleştirilen zirvede AB müktesebatını iç hukuka aktarmak yeterli kabul edilirken Madrid Zirvesi’nde buna ek olarak aday ülkelerin iç hukuka entegre edilen mevzuatı uygulamakla görevli idari ve hukuki yapıları oluşturma yükümlülüğü getirilmiştir. Bu ek koşul, “Madrid Kriteri” olarak da bilinmektedir. [3]

Kopenhag Kriterleri'nin bir devamı olarak Gündem 2000’de yer alan “İyi Komşuluk İlişkisi” ilkesi de aday ülkelerin yerine getirmesi gereken koşullar arasına girmiştir. Bu doğrultuda her aday ülke, birliğe katılmadan önce diğer aday ülkelerle ve üçüncü ülkelerle olan sınır ihtilaflarını çözmeli, çözemediği takdirde Uluslararası Adalet Divanı’na başvurmalıdır.

Hırvatistan ve Türkiye müzakerelerinin başlamasıyla “fasıl” olarak adlandırılan müzakere başlıklarının açılıp kapanması için Avrupa Komisyonu tarafından yukarıda bahsedilen kriterlere ek olarak bazı teknik kriterler de getirilmeye başlanmıştır. Katılım sürecini etkilemeleri dolayısıyla teknik kriterler de Kopenhag Kriterlerinin tarihsel sürecine dahil edilebilir. [4]

Kopenhag Kriterleri ve Maastricht Kriterleri Arasındaki İlişki

Birbirleriyle sıkça karıştırılan Kopenhag ve Maastricht Kriterleri, çeşitli konularda farklılık ve benzerlik göstermektedir. Kopenhag Kriterleri, aday ülkenin üye olmadan önce birliğe katılım koşulu olarak karşıladığı kriterlerden oluşur. Maastricht Kriterleri ise birliğe halihazırda üye ülkelerin Ekonomik ve Parasal Birliğe (EPB) katılabilmeleri için karşılamaları gereken kriterlerdir. Kopenhag Kriterleri, AB tam üyeliği için zaruridir ancak Maastricht Kriterleri daha esnek bir yapıdadır, buna rağmen üye devletler bu kriterlere uymamaları halinde yaptırıma maruz kalmaktadır. Aynı zamanda Kopenhag Kriterleri daha kapsayıcıdır, Maastricht Kriterleri’nin aksine siyasi koşullar da içermektedir. Özetle iki farklı kriterler bütünü olmalarına karşın birbirlerini tamamlayıcı özellikleri bulunmaktadır. [5]

Kopenhag Kriterlerinin AB Üyeliğinde Yeterliliği

Avrupa Birliği Antlaşması’nın 49. maddesine göre, herhangi bir Avrupa ülkesi, birliğin demokratik değerlerine saygı duymayı ve bu değerleri desteklemeyi taahhüt etmesi halinde üyelik için başvuruda bulunma hakkına sahiptir. Aday ülke, katılım koşulu olarak Kopenhag Kriterlerini karşılamakla mükelleftir. Ancak birliğin genişleme sürecine hazır olmaması durumunda Kopenhag Kriterleri karşılansa dahi üyelik gerçekleşmeyebilir. [6]


Hazırlayan: o-Staj European Studies Programı Stajyeri Aleyna Yaşar Yıldız


  1. [1] “22 Haziran 1993 Avrupa Birliği Konseyi Kopenhag Zirvesi Sonuç Bildirgesi,” T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, Son Güncelleme: Şubat 8, 2011. https://www.ab.gov.tr/302.html.
  2. [2] “The Role of European Union Accession in Democratisation Processes,” Democratic Progress Institute 2016:17.
  3. [3] Velić, Ismar. “COPENHAGEN CRITERIA AND WESTERN BALKAN CANDIDATE COUNTRIES FOR MEMBERSHIP IN EUROPEAN UNION: CASE OF BOSNIA AND HERZEGOVINA.” Zbornik Radova Ekonomskog Fakulteta Sveučilišta u Mostaru Special Issue 2018. (2018): 278-312.
  4. [4] “Avrupa Birliği'nin Genişlemesi,” T.C. Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı, Son Güncelleme: Mayıs 21, 2020. https://www.ab.gov.tr/p.php?e=109.
  5. [5] Dilekli ve Yeşilkaya, “Maastricht Kriterleri” AVRUPA BİRLİĞİ İLE İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, (2002):1.
  6. [6] “CONSOLIDATED VERSION OF THE TREATY ON EUROPEAN UNION”, Official Journal of the European Union, (2012):31.